Meb öğretmene baskı kurabilir ama velilere bu testi yaptırabilecekelerini sanmıyorum. Davalar açılacaktır anayasal hak kullanımını zorlaştıramazsınız.Büyük ihtimalle vazgeçilecektir aynı kullanılan ilaçlardan, 2 doz aşı yeterli fikrinden vb. pek çok konuda vaz geçtikleri gibi.
Hocam inanın tüm bu sorulara defaatle cevap verdim, fakat bir türlü anlaşılamıyor, aşının uygunluğunu bir köşeye bırakalım isterseniz, çünkü tıp dünyası güvenilir görüyor ve yapılmasını şart olarak görüyor ( doğru ya da yanlış), fakat durum bu. Yaşadığımız bu koşullara da pandemi adını veriyor.
İşte bu noktadan sonra problemler toplumsallaşıyor, yani kişi özgürlüğü ikinci plana itilmek zorunda kalıyor (yasal zeminde), kaba tabirle aşı olmayana hak veremem, cünkü aşı olanın hayatını etkiliyor diyor. Dolayısıyla sizin aşı olmama özgürlüğünüz başkasının hayat hakkını gasp ettiği fikriyle, sizlere yaptırım uygulama hakkını kendinde bulabiliyor devlet/hukuk. Özeti bu… Dolayısıyla aşı olmayana pandemi koşullarında hiçbir hukuk sistemi bir özgürlük tanımaz. Zira sorun sizinle ilgili değil, ötekiyle yani aşıyla korunanla ilgili…sizin özel hayatınız ötekinin hayatını riske attığı an hukuk sizi sınırlar. Kapalı alanda sigara içme yasağı gibi, sigara tiryakisi ben içerim size ne diyebilir, fakat içmeyene etkisinden kaynaklı olarak yasak konuyor.
Veliye okula gelme demeyecektir zira, ya test ya pcr diyecektir,
Öğretmene de aynı seçenekleri sunacaktır,
çalışana da ücretsiz izin diyecektir.
Yani devlet ben sınırlamıyorum, toplum sağlığını korumakla mükellefim, gerekeni yapıyorum diyecektir.