Değerli Dava Arkadaşlarım,
Hiç şüphesiz, yıllardır yüreğimizi yakan en derin yaradır Kudüs.
Kudüs işgal altındayken biz nasıl yer içeriz; nasıl uyur uyanırız, nasıl gülebiliriz ki… Aslında bu bir Kudüs, Filistin davası değil kıble davasıdır Müslümanlar... Allah (c.c) muhafaza, Kudüs düşerse Mekke düşer, Medine düşer, İstanbul düşer, gökten bayrak; gözden kanlı yaş düşer...
Öyleyse gelin bizler de şuan elimizden ne geliyorsa onu yapalım.
İlk evvel elzem olan dua ve ibadet...
Bu Hak davası için bizler de gelin safımızı belirleyelim.
Bu zulme bir çığlık olsun dualarımız.
Zalimin zulmüyle inleyen Filistinli kardeşlerimizin manevi iklimde yanında olabilme adına; bu davayı sahiplenen cümle müminin yanında yoldaş olabilme adına Perşembe günleri Kudüs Orucu tutalım. Rabbim şimdiden hepimizin cümle ibadetini, dergah-ı izzetinde kabul buyursun inşallah...
Ya Rabbelâlemîn;
Kitab-ı Kerim’inde; “Bana dua edin, dualarınızı kabul edeyim”; “Kullarım sana beni sorduklarında, gerçek şu ki ben çok yakınım; dua edenin duasını kabul ederim.” buyurdun;
Emrine uyarak, va’dine inanarak; dualarımızı ancak senin kabul edeceğine iman ederek sana ellerimizi açıyoruz;
Rahmetinle, lütuf ve kereminle ellerimizi boş çevirme ya Rabbelâlemîn... Amin...