Kuzey Irak'a Kara Harekatı Ve Hareketsizlik.

Sanırım bu konuyu eğitimci, kültürlü ve  de ülkenin aydını ! ıinsanlarla konuşmak, sorunun çözümü konusunda ufkumuzu açma ihtimalini arttıracaktır.
Bu mevsimde bu kadar askeri bir savaşın içine çekmek, amacı ne olursa olsun bence yanlıştır. Sonuçları da bunu gösteriyor zaten. Genel Kurmay operasyonlarda 300 e yakın terörist öldürdüğünü söylüyor. Onlara yönelik hiç bir görüntü vermiyor. Kaynak olarak sadece kendini gösteriyor. Diğer taraftan havacı subayların cenazeleri kaldırılıyor. Sonra anlaşılıyorki Helikopterin düşme haberi doğruymuş Ve o Pilotlarda o helikopterin içindeymiş. Yani helikopter düşürülüyor. ( Kırıma uğruyor ). ....
Öte yandan öncesinde yapılan sınır ötesi operasyonlardan hiç bir fayda sağlanmadığı gün gibi ortadayken bundan ne beklenebilinirki...
Bu konuyu tartışalım biraz ne dersiniz.......

aslında bunun türküsü çok önceden söyleniyordu yapamazlar zorlanırlar duruma ayak uydurulamaz diye ama adamları vatan hayini yapacaklardı nerdeyse oranın yerşekli ve iklimi çok çetin ve zor sanki bunu bizim baştakiler bilmiyormuydu ama hangi mantıkla harekete geçildi anlamış değilim allah güç,kuvvet versin askerlerimize olan onlara oluyor..

Öncelikle Vatan müdafasının mevsimi olmaz hocam!
Mutlaka bir istihbarat ulaşmıştırki Şanlı Ordumuz harekat kararını vermiştir.
-40 derecede o karların içine dalmak yürek ister. Ve bugün o yüreği şanlı ordumuzda görmek herzamanki gibi aşikardır.

Genel Kurmay'ın kaynak olarak sadece kendini gösterdiğini söylemişsiniz.
Birincisi, böyle bir konuda hele hele Genel Kurmaysa bunu söyleyen bu bilgi su götürmezdir. Bunlar resmi kayıtlara geçen önemli bilgilerdir.
Ve o alanda bu işi de yapacak tek kurumumuz Şanlı Ordumuz'dur. O karların içine başka hiçbir kurum giremediği için bu böyle yürütülmektedir.
Üstelik birde görüntü istiyorsunuz. Siz ne zaman Genelkurmayın böyle görüntüleri yayınladığını gördünüzki.

Ülkemizde en güvenilir kurum olmanın şanını taşıyan Ordumuz hakkında neden sorularını türetmek yapılan mücadeleye saygısızlık olsa gerek!

Doğrudur Şehit verdiğimiz.
Zaten bu gizlenen bir haber değil. Siz düşmanın üstüne gidiyorsunuz. Yani ilk kurşunu siz yiyorsunuz. Malesef bundan dolayı şehitler verdik. Ama bu şartlar altında kaybımız verilebilecek en az seviyededir. Fakat bizim için biri de bir bini de o ayrı konu. Hepsi canımız...

Önceki operasyonlardan fayda sağlanmadığını söylüyorsunuz. Hangi bilgilerle bunu söylediniz doğrusu şaşırdım. Önceki yapılan operasyonların hepside ülkemizin korunması açısından oldukça başarılı sonuçlarla doludur.

Üstelik geçmişte başarısız bile olsak yine başarısız mı olacağız demektir!
Başarı hakkındaki bakış açısınız her alanda böyle ise sakın başarısız olmayın. Bir kere olursanız hayatınız boyunca bu korkunun esiri olursunuz sanırım(?)

Bence zaman, canından cananından geçip kendini karlara vuran o yiğit Türk evlatlarına yürekten destek olma zamanıdır. Şimdi barıştan, insan haklarından bahseden o insanlıktan nasibini almamışlar, köyler basılırken; askerlerimiz, öğretmenlerimiz, altı aylık bebeklerimiz şehit edilirken neredeydiler!!!

Üstelik barış ancak savaşın olduğu yerde aranır. Ancak bu bir Vatan Müdafası'dır. Hangi insan evladı evine giren hırsıza, (ki bunlar sadece hırsız da değil hain) çiçek uzatır, kibar davranır.

Ben bu konuyu tartışmak için bunları yazmadım ortada bir haksızlık vardı şimdi görevinde olan yiğitlerimiz için söz aldım.
Eğer buysa konu ve tartışacaksanız illaki buyrun tartışın. Ama lütfen elinizi de vicdanınıza koyun!

''Şehitler ölmez, Vatan bölünmez!!!'' [/b]

hocam son cümlemi okumadınız herhalde vatan için hepimiz canımızı veririz yapılmasın demedim ama daha geniş düşünülmeliydi erken davranıldığı kanısındayım..

''boşnak'' öğretmenim benim yazım konuyu başlatan arkadaşın yazısına istinaden söylenmiş sözlerdir. Sizinkini sonra okudum. Evet bu VATAN için hepimiz canımızı veririz haklısınız. Saygılarımla...

ALLAH askerlerimize yardım etsin..

arkadaşlar zaten  bugün gelen son dakika  haberlerine göre TSK kara harekatını  bitirdi. Zamanlama olarak belki kış şartlarında zor oldu ama elimiz kolumuz bağlı olanları siğneye çekmek bence daha yanlış bir şey zor şartlara rağmen askerimiz elinden geleni yaptı.  Allah şehit ailelerimize sabır versin.

1-biz istediğimiz zaman ve şartta harekat yapabilicek güçteyiz.
2-sınırlarınıza sahip olun almazsanız hakkımızı kullanırız
3-fazla zırlamayın sıra sizede gelebilir.
4-kafamızı bozmayın kökünüzü kazırız.
5-biz burdayız yine geleceğiz
6.sı altaki resimde sen işine bak george

ne gerekiyorsa vaktinde yapılmış ve tamamlanmıştır
bunun tersini düşünmek bile tsk ya zarar verir
güvenin olmadığı yerde hiç bir şey olmaz
asla şüphe etmeyin


HER ŞEY VATAN İÇİN

Askerlerimize binlerce teşekkürler. Allahım sen onları koru. Arkadaşlar ben bu usa müttefiğine güvenmiyorum. Bir yerde rastladığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
 Wİndows Casusmu?

--------------------------------

Abd Türkiye'yi Vuracak!.. Herkes Okusun
Windows Bir Hackermı....

Geçtiğimiz günlerde hiç ummadığım bir yerde Türkiye?den tanıdığım eski bir arkadaşıma rastladım. Türkiye?nin seçkin üniversiteleriden birinin bilgisayar mühendisliği bölümünü başarıyla bitirdikten sonra master için ABD?ye gelmişti. Aynı zamanda zehir gibi zekiydi. O günden sonra ilk kez karşılaştığım bu eski dostumun anlattıkları karşısında tüylerim diken diken oldu.
İsmini vermeyeceğim dostumdan Osman olarak bahsedeceğim. Karşılaştığımızda Osman?ın hali perişandı. Tanıdığım eski Osman değildi, bir şeylerden kaçıyor veya gizleniyor gibiydi. ?Ne oldu bu halin de ne?? diye sorunca başta anlatmak istemedi. Kaçamak cevaplarla yetindi. Biraz üsteleyince, ?Bir yerlerde oturalım, bir kahve içelim. Sana anlatacağım önemli şeyler var? dedi.

Bana kısaca ABD?ye geldikten sonra yaşadıklarını anlattı. Master eğitimine başladıktan sonra her öğrenci gibi paraya ihtiyacı olduğunu ve bir yazılım firmasında iş bulduğunu söyledi. Burada gösterdiği başarılı çalışmalardan sonra bir kaç firma değiştirdiğini ve daha sonra Windows için dışarıdan fason yazılım hazırlayan bir şirkete geçtiğini anlattı. Sonra bir gün şirket sahibiyle beraber daha önce tanımadığı bir kaç kişinin kendisiyle görüştüğünü, bu kişilerin özel yazılımlar hazırladığından bahsetti. Osman ile aramızda geçen konuşmaları özetleyerek aktarıyorum:
- Baştan hiçbir şey anlamadım. Bana ?bizimle çalış, sana iki misli para? dediler. Ben de kabul ettim. Zaten öğrenci olduğum için paraya ihtiyacım vardı. Bir kaç gün sonra telefon açıp beni başka bir adresteki başka bir şirkete çağırdılar. ?Artık burada çalışacaksın? dediler. Ben de kabul ettim. Bana başta basit yazılım işleri verdiler. Yaklaşık altı ay bu şekilde çalıştım. Sonra bir gün ?Bunu yazabilir misin?? diye bir dosya verdiler. Dosya basit bir hacker programıydı. Anladığım kadarıyla bir nevi beni yemliyorlardı. Yani bilgi sızdırıp sızdırmadığımın peşindeydiler. Bu işlerde güven çok önemli. Benim amacım para olduğu için oralı bile olmadım ne verdilerse yaptım. Bir gün işlerimi bitirdikten sonra bilgisayar sisteminde bir kaç dosyayı göz atmak istedim. Bazıları şifreliydi. Bir kaç tanesini açmayı başardım. Bazı kodlar vardı, bir kaçını not ettim ama üzerinde durmadım. Bir akşam evde uyuyamadım, internette kodları araştırmaya başladım. Hepsi bilgisayarlarda kullanılan işlemcilerin kodlarıydı. Bir kaç dosyaya daha gözattım bunlar da windows kodlarıydı.
- Eee yani? Diye söze girdim.
- Yanisi bunlar hangi işlemciyle beraber hangi windows yazılımın kullanıldığını biliyorlar.
- Bilsinler sorun ne?
- O bilgisayarda ne var ne yok internetten bazen güncelleme adı altında bazen de virus update adı altında çekip alıyorlar. Düşünsene bu adamlar senin yatak odanda adeta.
- Bak ben bu işlerden anlamam ne demek istediğini açık söyle ne oluyor böylece?
- Abi sen durumu anlayamadın. Bu adamlar Türkiye?ye hangi işlemci, hangi windos yazılımı satıldığını biliyorlar. Ayrıca bu işlemci ve yazılımları hangi devlet kurumunun kullandığını da biliyorlar. Genelkurmay da aynı sistemleri kullanıyor. Bu adamlar Genelkurmay, Deniz Kuvvetleri, Kara kuvvetleri, Hava Kuvvetleri aklına gelen bütün stratejik kurumları bu yolla izliyorlar. En gizli dosyaları bile görebiliyorlar. Kaç tane asker var, kaç tane hangi türden silah var, kaç tane uçak uçabiliyor. Bunların hangi parçaları eksik, kaç tane denizaltı var, bunların hangileri çalışır durumda ve gücü ne, kaç tanesi göstermelik, hangi sınırda kaç tane asker var, askeri birliklerin harekat planları, savaş stratejileri. Bunları sen biliyor musun? Ama bu adamlar biliyor.
- Peki sen bu adamların Genelkurmay?ı izlediklerini nereden öğrendin?
- Amerikalılar da aynı bilgisayarları kullanıyorlar. Onların yazılımlarıyla onların dosyalarına girdim. Adamlar 2050 yılını bile planlamışlar. Ama ilk önce Türkiye?yi vuracaklar. İran falan bahane. ?İran?a saldıracağız? diyerek Türkiye?nin stratejik noktalarına yerleşip, Türkiye?yi hiç beklenmeyen bir zamanda basit bir nedenle vuracaklar. Ben o yüzden kaçıyorum. Bu adamlar heryerde beni arıyor. Bu dosyalara girdiğimi öğrenmişler. Beni bulmaya çalışıyorlar..
- Sen ne dediğinin farkında mısın? Bu nasıl bir durum böyle?
- Abi Bush tam bir deli. Pentagon?un planlarında ilk sırada Türkiye var. Bunu kimse anlamak istemiyor.
Gözlerim yuvalarından fırlamış gibiydi. Aklıma birden Matrix filminin sahneleri geldi. ?Acaba bizler sonu önceden bilinen bir oyunun figüranları mıyız?? sorusu beynimi kemirmeye başladı. Osman?ın durumu, daha önce de söylediğim gibi hiç de iyi değildi. O anlatıyordu, ben küçük dilimi yutmamak için kendimi zor tutuyordum. Bir ara Osman?ın kayışı sıyırmış olabileceğini düşündüm. Ama ya anlattıkları doğru ise?
- Peki şimdi ne yapmayı planlıyorsun?
- Bu ülkeden legal olarak çıkamam, beni buldukları anda tepeme çökerler. Meksika sınırına gitmeyi planlıyorum. Birilerini buldum, beni yürüyerek Meksika?ya kaçıracak. Oradan Türkiye?ye dönebilirsem döneceğim. Bu adamlar beni bulurlarsa yaşatmazlar.
Osman?la vedalaştıktan sonra ayrıldık. Yolda yürürken aklımda hep Osman?ın anlattıkları vardı. Bana biraz aklını kaçırmış gibi geldi. Ama benim tanıdığım Osman kolayca aklını oynatabilecek biri değildi. Bir yandan ?Hadi canım sende? diyerek kendimi avutmaya çalışırken, diğer yandan da aklımdaki o soruya cevap arıyordum...


Evet arkadaslar konu ile ilgili kendi yorumum : Olaylar we kisiler yalan olabilir belki ama konu gercekten dogrudur. gecenlerde amerika isyancılarından latin amerika tum kamu kurulusları olarak topluca linuxa gecis yapmıstır. Neden ? iste bu bir kanıttır.

Turkiyede Windowsu bastan yazacak nice beyinler war. Tamam belki amerika hicbi sekilde ona izin wermez ama en azından dewletimize ordumuza ozel bi isletim sistemi yazılırsa boyle bir olası tehditten uzaklasmazmıyız ?

İste bu yuzden uzerimize duseni yapalım. Ve tanıdıgımız tanımadıgımız herkeze konuyu acalım. Belki Bir yerlere ses duyurabiliriz....

ordu zaten bill gates uzantılı işletim sistemini kullanmamakta

SELENAY hocam yazdıklarınız çok ilginç geldi bana, bu Osman arkadaşımızla hal görüşüyor musun son durum  nedir acaba yeni bilgiler var mı?

Delicanlı hocam ! öncelikle konuya bu değerli zamanını ayırıp, düşünccelerini yaazdığın için teşekkür edreim. Bizim sorunuzum bilgiye ulaşmada bence. Bir bilgi tek kaynaktan alınırsa objektif olmaz. Bu bir savaştır savaşan kim olursa olsun kayıplarını ikna etme konusunda  objektifhlikten uzaklaşmış olabilir. Bak " bir helikopterimiz kırıma uğradı " dediği günden bir iki gün sonra düşen helikoptere ait görüntüler ortaya çıktı. Bu görüntüler ortaya çıkmadan Genel kurmay görüntülerin daha önceki bir kırıma ait olduğunu söylemişti. İncelendiğinde bunun doğru olmadığını anlamak zor değil. eski ile yeni arasında bariz bir fark var. ama nedense gizlendi. Dağlıca olayında 8 asker kayboldu ( sözde ) sonraki adamlar askerleri esir almış .Benim dikkat çekmek istediğim konu bu. Ezber yorumlar ve çözümsüz politikaların bir alternetfi olmalı...
Şimdi 30 a yakın askerimiz öldü. Ne oldu.. Bak konuyu başlattığımızda geri çekiilme başlamamıştı şimdi hepsi geri çekildi askerlerin. Elde Var sıfır. Öyle genel kurmayın dediği gibi 250-300 terörist felan da ölmemiş. Onlar kendi kayıplarına 9 diyor.... Bilgiye her yerden edinmek lazım...
Sorun bunları dpğru okumak. Birinin az yada çok ölmesi bir zafer değil. Tam tersine ççözümsüzlüğün derinleşmesidir.
Komplo teorileriyle bir yere varılmaz. Yapıcı olmak lazım....
Kimse vatanımızı işgal etmemiş. Ve Çanakkale savaşı devirleri bitti artık..
Yeter artık gençlerimiz ölmesin..

  Kimi zamanlamanın yanlışliğindan bahsediyor,kimi dağdakinin bu kadar zayiat vermediğinden dem vuruyor.Kimi Helikopterin kırıma uğratıldığını söylüyor kimi dağdaki sünnetsizlerin kayıplarının çok az olduğunu,şehit sayısının fazla olduğunu...Anlatın bakalım.Bunlar bu kadar basit değil mi?Milleti kafasını allak bullak etmenin ne faydası var.Bu ordunun neler yaptığını,neler yapacagını anlatmak masa başında çok kolay!Yabancı kollejlerde,baba parasıyla yurt dışında okuyup oranın kültürünü ve düşüncelerini alıp,dağdakilerin fikriyle birleştiren insanlar gibi..konuşmanın geregi ne?Ya bu Milletin askerine,polisine,manevi değerlerine bayrağına sövmek bu kadar basit mi?Tv.de konuşanlara bakıyorsun,gazetecilere bakıyorsun.haber proğramlarına bakıyorsun okumuşlara(!) bakıyorsun hepsi bunlara düşman...Bu aziz Milletin çocuklarının bu kadar mı  günahları çok,ne yaptı bunlar?Taşı yiyen bunlar,sövülen bunlar,kurşun sıkılan bunlar,bayrak bayrak cenazeleri gelenler bunlar!Cumartesi anneleri bitti QQQ annelri çıktı hepsi yanında...Şehit annelerini kim biliyor?Bayramlarda mezarlarda,şehitlikte...GÖREN VAR MI?bİR AÇIK OTURUMA ÇIKARIP "derdiniznedir" diyen var mı?Hayır...Fazıl'ım ne güzel demişsin:
"_Öz yurdunda garipsin..."
saygılar.

Delicanlı hocam ! öncelikle konuya bu değerli zamanını ayırıp, düşünccelerini yaazdığın için teşekkür edreim. Bizim sorunuzum bilgiye ulaşmada bence. Bir bilgi tek kaynaktan alınırsa objektif olmaz. Bu bir savaştır savaşan kim olursa olsun kayıplarını ikna etme konusunda  objektifhlikten uzaklaşmış olabilir. Bak " bir helikopterimiz kırıma uğradı " dediği günden bir iki gün sonra düşen helikoptere ait görüntüler ortaya çıktı. Bu görüntüler ortaya çıkmadan Genel kurmay görüntülerin daha önceki bir kırıma ait olduğunu söylemişti. İncelendiğinde bunun doğru olmadığını anlamak zor değil. eski ile yeni arasında bariz bir fark var. ama nedense gizlendi. Dağlıca olayında 8 asker kayboldu ( sözde ) sonraki adamlar askerleri esir almış .Benim dikkat çekmek istediğim konu bu. Ezber yorumlar ve çözümsüz politikaların bir alternetfi olmalı...
Şimdi 30 a yakın askerimiz öldü. Ne oldu.. Bak konuyu başlattığımızda geri çekiilme başlamamıştı şimdi hepsi geri çekildi askerlerin. Elde Var sıfır. Öyle genel kurmayın dediği gibi 250-300 terörist felan da ölmemiş. Onlar kendi kayıplarına 9 diyor.... Bilgiye her yerden edinmek lazım...
Sorun bunları dpğru okumak. Birinin az yada çok ölmesi bir zafer değil. Tam tersine ççözümsüzlüğün derinleşmesidir.
Komplo teorileriyle bir yere varılmaz. Yapıcı olmak lazım....
Kimse vatanımızı işgal etmemiş. Ve Çanakkale savaşı devirleri bitti artık..
Yeter artık gençlerimiz ölmesin..

Demek olay budur sizce.
30 a yakın asker ölmüş.(?)
Onlardan kayıp 250-300 değil sadece 9 muş.(!)
Genel Kurmay'ın söyledikleri objektif değilmiş ama onların bilgisine de başvurulabilinirmiş.(?)
Elde sadece sıfır varmış.(!!!)

Vatanımız tabiki işgal edilmedi edilemezde fakat Çanakkale Savaşı devirlerinin bittiğini size kim söyledi bunu anlayamadım.

Bakın! Çözüm çözüm diye tutturulmuş bir dalevere.
İhaneti neyle çözmeli hadi söyleyin.
Eğitimse öğretmenlerim canını vererek yapıyor bunu. Afsa af. Yüce devletimiz bütün olanakları kullanıyor bu uğurda. Tabiki daha iyi de olacak. Fakat hala bu memleketin hem ekmeğini yiyip hem de hainlikteyse gözleri ekmeğini yediği bu memleketin bir gün kurşununu da yerler.

Bitmez hocam bizde bitti dediğiniz o Çanakkale Ruhu. Şimdi bedenleri Çanakkalemin toprağına karışmış o kahramanlar işte bu Vatan için can veren Mehmetlerin atalarıdır.

Memleketimizde fazlasıyla düşünce özgürlüğü var. Kimsenin fikrine ipotek koyamayız. Varsın meşru alanda düşünülsün. Lakin bazı değerlerimiz hakkında yapılan yorumlarda biraz daha dikkatli olunsun.

 30 asker öldü diyip (ki onlar ölmedi Şehit oldu) bu Vatan için yapılan mücadeleyi sıfır notuyla değerlendirmek: O yiğitlere yapılmış bir haksızlık ve saygısızlıktır!

Kimse durduk yere canını vermiyor. Verilmesi gerektiği için veriyor. Bu vatan için gerekirse canımızı seve seve veririz.

Yani 'Söz konusu VATAN'sa gerisi teferruattır!'..