Savcı sensin galiba nelerin ağır suç nelerin suç olmadığını somut şekilde yazmissin.
Zaman üyeliğini ve maklube ziyaretini herhalde zamanında siz yaptığınız için hafifletmissiniz.
Bence soruşturma bitene kadar bu dusuncelerinizi kendinize saklayın,yoksa başkalarına önerdiğiniz düşünce özgürlüğü ile düşüncenin eyleme dökülmesi konusunu siz aşmış olursunuz
aynen hocam. O arkadaş! kin kusmaktan başka bir şey bilmiyor, işi gücü fitne fesat...hoşuna gidiyor milletin mağduriyeti...
Kimse benim yüzümden mağdur olmadı. Eğer ki birilerinin üzüntüsü ile mutlu olacaksa bir insan kendimi de katarak ona yazıklar olsun. Cümlelerimden kin kusan cümleleri seçin bulun, buradan tek tek özür dileyeceğim. Kimsenin gönlünü okşamak zorunda değilim, duymak istediklerini, dilediklerini, inşallah olmaz diyenleri ben samimi bulmuyorum. Okuyorum, haberleri okuyorum, düşünüyor ve sorguluyorum ve gerçeklerle uyuşacak cümleler etmek ne bir savcı taslamaktır ne de kin kusmaktır.
Açığa alınmak suç işlediği anlamına gelmiyor.
Daha önceden bir arkadaşım bir dinlemeye takılmıştı, bu bir öğretmen. Rapor çetesi lideri ile alakasız bir şeyden bir telefon görüşmesi olmuş ve dinlemeye takılmış ve aylarca ben suçsuzum dedi ve suçsuzluğu kanıtlandı ve çıktı. Şimdi biz bu arkadaşa suçlu gözü ile mi bakacağız.
Açığa alınmak demek değil ki suçlu arkadaşımız. Buna ne sen ne ben karar verebiliriz ne haddimize. Ama yazılanlar ve son resmi gazetede cıkan cümleler daha önceden dediklerime bire bir uyuyor. Gerçekleri söylemek gerçeklerden ayrılmamak ne zaman kin kusmak olmuş. Benim gibi düşünmek zorunda değilsiniz ben de sizin gibi düşünmek zorunda değilim, sizin gibi düşünmediğim için sizden neden nefret edeyim, ya da siz benden neden nefret edesiniz. Olayı kişiselleştiriyorsunuz her defasında. Konuda kalalım lütfen.
Bu süreçte asıl haksızlık ne biliyor musunuz , o sebep bu sebeple görevinden uzaklaştırılan arkadaşlara üzülmeyin demek.
Lütfen kişiselleştirilmesin bu konu.