Meslektaşlarınızda Gözlemlediğiniz Eksiklikler Ve Kendi Eksiklikleriniz Nedir?

Arkadaşlar bir öğretmen olarak benim ve çevremdeki öğretmen arkadaşlarımın eksikliklerini dile getirmek istedim. (Tabi gözlemleyebildiğim kadar). Eğitimdeki eksiklikleri çoğu zaman başka sebeblerde aradık. Acaba bizim eksikliklerimiz nelerdir? Ne zamandır özeleştirilerimizi yapabiliyoruz? Acaba eleştiriye ne kadar açığız?İlkönce ben itiraf etmek istiyorum. Sabırsız olduğum anlar sabırlı olduğum anlardan daha fazla. istediğim sonuçları hemen elde etme isteğim gibi saçma arzularım mevcut. Umarım bunu en kısa sürede düzelteceğim. Ayrıca ders esnasında hızlı konuştuğumu fark ettim. Çevremde gördüğüm eksiklikleri uzun bir yazı ile sonra belirteceğim. İlkönce kendimden bahsetmek istedim.

bu konu başlığını mesleğimizi kötülemek yada yıpratmak için açmadım. bütün öğretmenlerimiz deha ise neden hala okullarda şiddet mevcut? iğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiği için soruyorum. Kendi gerçeklerimizle yüzleşebilirsek ilerleme sağlayabiliriz. sadece olumlu bakış açısı içerisinde bakmak kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.

karşısındaki öğrencinin insan olduğunu ve her insan gibi insanca davranılmaya hakkı olduğunu unutan öğretmenlerimiz var maalesef benim en büyük eksiğim ise umudumu yitirmem

Arkadaşlar belli bir süre öğrencilerime;
"Bu soruyu anlamayan var mı? "diye soruyordum.
Bu ne büyük yanlışlıkmış.Şimdi "hadi bunu tekrar  edelim mi?" diye sormayı tercih ediyorum

benimkide acelecilik tabi hemen pes etme,umutsuzlukta var.
.öbür arkadaşlarımda gördüğümde; sahip oldukları fikir ve tecrübeleri başkaları ile paylaşmayacak kadar bencil olmaları

hepimizin muhakkak eksiklikleri vardır. öğretmenlik mesleğinin bir şartı da eleştiriye açık olmaktır. bunu unutmayalım arkadaşlar

Benca hiçbir öğretmen mükemmel değildir.Hepimizin eksikleri var.Çünkü bizim işimiz parayla, makineyle, toprakla, palanla, projeyle değil ki... Bizim işimiz çocuklarla.Herbiri ayrı bir dünya.Onları hayata hazırlayoruz.Belki hayatlarının en önemli dönemecine bizim onlara verdiğimiz bir bilgi, kazandırdığımız bir görüş açısı ya da kişiliklerine kazandırdığımız bir güven duygusu sayesinde doğru yolu bulacak; belki de gözden kaçırdığımız ufak bir noktadan dolayı önemli sorunlarla karşılaşacaklar.Bu nedenle bu işin mükemmelliği olmaz.Asıl öyle düşünürseken büyük hatayı yaparız.Bence bir öğretmen, çocuğunun öğretmeninden neler beklediğini düşünmeli ve kendi öğrencilerine öyle davranmalıdır.Kendi çocuğuna en ufak bir olumsuz söz söyledi diye gidip öğretmeni şikayet eden sonrada kendi öğrencilerine şiddet uygulayan bir öğretmeni düşünün ya da çocuğunun öğretmeni hasta olduğunda bile rapor alıyor diye eleştirip kendi sık sık izin alan öğretmenleri.Bence hareket noktamız bu olmalı.(Benim çocuğum olmadığı halde öğrencilerime bu anlayışla yaklaşmaya çalışıyorum.)

bu konu başlığını mesleğimizi kötülemek yada yıpratmak için açmadım. bütün öğretmenlerimiz deha ise neden hala okullarda şiddet mevcut? iğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiği için soruyorum. Kendi gerçeklerimizle yüzleşebilirsek ilerleme sağlayabiliriz. sadece olumlu bakış açısı içerisinde bakmak kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.

Sayın hocam ben sizi eleştirmedim.... Sadece  siz sordunuz bende  fikrimi söyledim özgürce...

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bir köyde çalışıyorum. Daha önce Samsun'un Vezirköprü ilçesinde çalışmıştım. Burada üzülerek gördüğüm bazı olayları anlatmak istiyorum.
 * Öğretmen arkadaşlarımın çoğunluğu kız çocuklarının eğitim  öğretim sürecine katılımında yeterince çaba göstermiyor.
* "Vatanı sen mi kurtaracan hocaa" cümlesini duymaktan gına geldi.Bu sözlerin sahipleri ay başındaki alacakları maaşları düşünmekten başka bir şey yapmıyor.
* Ders içerisinde uygulanan şiddeti maharetmiş gibi anlatan meslektaşlarım var.
* Hala ve hala sadece sunum yöntemini kullanarak ders işleyen insanlar mevcut.
* Kılavuz kitapları tertemiz ve sayfaları yıpranmamış görmek bende çelişkilere sebep oluyor.
* Sırf köye gidiş geliş yapmak için daha yakın köylere kayırma yöntemi ile görevlendirme alan bayan ve bay arkadaşlara rastlamak acı verici.Uzak köydeki öğrenciler Allah' a emanet. Kimi zaman din görevlileri kimi zamanda köyden lise mezunu insanların derslere girdiğini görmek mümkün.Acı veren başka bir durum ise servis şöförlerini keyfi bir şekilde derse sokulması.
* Bıkkın ve mesleğinden nefret eden insanların bunu devam ettirmeleri ve istifa etmeyi düşünmemeleri. Böylece yetiştirdikleri öğrencilerin geleceklerini hiçe saymaları.
*Öğretmen evi yöneticilerinden(bu arkadaşlarda öğretmen kökenli) bazılarının , öğretmen dışındaki şahıslara hizmetten yararlanmaları için öncelik tanımaları.
vs. vs. vs. fırsat buldukça anlatmaya devam edeceğim. Saygılarımla

hocam ben de 1 yıl sözleşmeli olark siverek'e bağlı bir köyde çalışmıştım.hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu biliyorum.inanın sizi çok iyi anlıyorum.yanımda çalışan öğretmen bile demek istemiyorum oturup çocukları nasıl dövdüğünü anlatıyordu,yanındaki diğer arkadaşı da onu destekleyip"hocam bakın bir de şöle bir yöntem var" deyip başlıyodu anlatmaya.sonra da birlikte gülüyorlardı.korkunç bir manzaraydı.onlar yerine ben utandım.köylüleri çok hor görmeler ve kendini beğenmiş tavırlar..hatta siverek te toplantıda bile arkamda oturan öğretmenlerin birbirlerine çocukları nasıl dövdüklerini anlattıklarını duydum..ben ayda bir kez ilçeye inebiliyodum.çok uzak bir köyündeydim.ama çocuklar için asla yerimi eğiştirmeyi düşünmedim.yazık öğretmen kimliği altında çalışan ve sadece parayı düşünen bu insanlara..yazıklar olsun.

gülnihalçetin hocam size katılıyorum daha cuma günü dayakçı bir öğretmenle kulüp toplantısı yaptık.öğrenciler biraz gürültü yaptı diye hemen gidip kafalarına vurdu inanın içim acıdı dayak gerçek bir eğiticinin işi asla değildir.dayağın anlamı 'benim elimden seni dövmekten başka hiç birşey gelmez 'demektir.peki bunun vebalini nasıl ödeyecekler acaba?

İyi öğretmen çoğu kişiye göre umursayan, destekleyici, öğrencilerin mutluluğu işle ilgilenen konusunda bilgili aileleri yöneticiler ve diğer öğretmen arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurabilen ve işini severek yapan öğretmenlerdir. Bu özellikler önemli olmakla birlikte yeterli değildir. Etkili öğretmenler aynı zamanda öğrencilerin öğrenmesine yardımcı olan omların öğrenmelerini kolaylaştıran öğretmenlerdir. Bu dönemde okullarımızda bu vasıfları taşıyan öğretmenler göremiyoruz. Varsa da çok azdır. Bunun nedenleri öğretmenin yaşadığı ekonomik sıkıntılar, aile sorunları, öğretmenlerin bazılarının mesleklerini sevmemesi, okuldaki sorunlar vb. öğretmenin etkili olmasını olumsuz etkilemektedir. Tabi en önemlisi diğer meslekten olup da öğretmenlik yapanlar, asla öğretmenlik vasıflarından birinin bile taşımamaktadır. Bu tip kişiler öğretmen olunca öğrenciler olumsuz olarak etkilenmektedir. Çocuklarda okullarını bitirince 2 yıl daha okuyup biz de öğretmen oluruz düşüncesi oluşuyor. Öğrencilerin öğrencileri iyi eğitim veremedikleri için akademik başarıları düşük oluyor ve bu da onların geleceklerini etkiliyor.
Etkili öğretmen olmak isteyen öğretmen adaylarımız, güdeleyici ve teşvik edici olmalıdır. Öğretmen adaylarımız işini severek yapmalı, öğrencileri olumlu yönlerde destekleyici olmalı, ve güvenilir kişiliğe sahip olmalıdırlar. Öğretmen adaylarımız her yaptığı işte istekli olmaları gerekir. Örneğin, ders anlatırken öğrencileri ile ilgilenirken içten gelen isteklikle onlara davranmalı ki öğrenci bu isteği fark edip kendilerini derse daha çok verecekler ve öğrencilerin olumsuz davranışları olumluya doğru yönelecektir. Ama öğretmen sadece öğrencilerin gözünün boyamak için yapay davranmamalıdır. Öğretmenler yanlış yapan çocukla ilgilenirse bu hatalı davranışı pekiştirilmiş olur. Ama hatalı davranış görmezden gelinirse hata kaybolabilir. Yanlışı görmezden gelme ya da yanlışı doğruya doğru yöneltme işi etkili bir öğretmenin yapabileceği bir konudur. Vasıfsız bir öğretmen bunu asla yapamaz. Yapmaya çalışsa bile çok fazla başarılı olamaz. Pek çok öğretmen kendisine profesyonel davranılmasını istediğini söyler. Ama böyle davranılınca da bunu devam ettirmeyi başaramazlar. Öğretmenlere profesyonel olma şansı verildiğinde pasif bir öğretmen olmaktan etkili bir öğretmene geçiş aşamasında uyum zorlukları yaşanır. Değişmek için hiçbir sorumluluğu kabul etmek istemezler. Ama ders kitaplarına diğer arkadaşlarının davranışlarına ,okul yönetimine , genel sınavlara kızmakta geç kalmazlar ve şikayet etmek onlara daha kolay gelir. Eğer öğretmenin amacı öğrenciyi bilgide en üst seviyeye çıkarmaksa tabi sadece bilgi için değil diğer yönlerden de en üst seviyeye ulaştırmak istiyorlarsa ve özellikle etkili bir öğretmen olma düşüncesine sahiplerse değişmeleri pasiflikten çıkmaları, faaliyete geçmeleri gerekmektedir. Bu değişim kabul edilmezse öğrencilerin başarı seviyeleri düşük olacak ve onların kariyerlerini etkileyecektir. Etkili öğretmen sınıf içinde dolaşır, önemli noktaları vurgular, öğrencileri ile göz teması kurar, onları derse katılmaları yönünde derse teşvik eder ve bütün öğrencilerden geri bildirim alır ve bunları kullanırlar. Derslerini öğrencinin seviyesine göre ayarlar ve işler ses tonunu iyi ayarlamasını bilir. Öğrencinin dikkatini çekmesini bilir. Öğrencilere arkadaşça davranır. Olumlu bir tutum sergiler. Öğrencilerle tek tek ilgilenir. Öğrenciler arasında bireysel farklılıkları göz önünde tutar. Bir şeyler yapmak istediğini onlara açık net ve istekli görünmesini iyi bilen ve öğrencisinin akademik başarısı için çalışan kişilerdir. Bunları yapan öğretmen öğrencisini olumlu yönde etkileyecektir.

hocam yazdıklarınızı okudum.bir öğretmenin sahip olması gereken nitelikleri çok güzel sıralamışsınız.normalde bu niteliğe sahip olmayan arkadaşlarla bile oturup konuşsanız onlarda sizin gibi düşünüyolardır eminim.nasıl düzeltilebilir nasıl düzelebiliriz?önce kendimizi eğitmeli bol bol okumalıyız.kendisi kitap okumayan bir öğretmenin öğrencisine hikaye kitabını al oku demesi ne kadar etkili ve faydalı olabilir..özellikle okuması gereken meslek grubu olan öğretmenlikte kimse doğru dürüst kitap okumuyor.okuyan insan düşünür ve eleştirir.kendini en başta eleştirir.ne yaptığının neyi yapamadığının farkına varır..okuyalım arkadaşlar lütfen.

İşte unuttuğum eksikliklerimden biri. Hatırlattığınız için teşekkür ederim. Okumuyorum, okumuyoruz. Ve dinlemeyi beceremiyoruz. Okumak zihinde akıcılığı sağlar. Ders içinde ve dışında anlatım ve sunumlarımda okumamamdan kaynaklanan sıkıntılar yaşıyordum. Bir türlü zamanımı ayarlayıp sürekli okuma süreci oluşturamadım. Umarım daha çok okuyacağım ve paylaşacağım. Saygılarımla.