Mevlana'dan Güzellikler

Çevrimdışı siraçisra

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.897
  • 30.414
  • Zihin Eng. Öğrt.
  • 6.897
  • 30.414
  • Zihin Eng. Öğrt.
# 27 May 2011 17:27:24



Büyük Allah dostu Hz. Mevlana’ya şöyle bir sual yöneltilir:
 

– “Tamam, anladık; Allah’ı zikrediyorsun; lâkin neden dönerek, sema halinde yapıyorsun bunu?” derler. Bunun üzerine Hz. Mevlana da, kendisine yöneltilen bu soruya, akıllara durgunluk verecek hikmet dolu şu cevap ile mukabele eder:
 

– “Bana dönerek Allah’ı zikretmeyen bir nesne gösterin ki, ben de dönerek zikretmeyeyim…”.


 
Kainata, Kur’an-ı Kerim penceresinden ve Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) gözü ile bakabilenler ancak Hz. Mevlana’yı ve onun dile getirdiği bu hakikati kavrayabileceklerdir… Evet; “Canlı cansız bütün mahlûkat Allah’ı zikretmektedir; hem de dönerek…”; bu, Kur’anî bir ifadedir. Ayet-i Kerimede şöyle buyrulur:
 – “Göklerde ve yerde kim varsa, onlar da, gölgeleri de sabah akşam ister istemez Allah’a secde eder” (Rad Süresi, 15).

Bir başka ayette ise;
 – “Semada ve arzda her şey Allah’ı tesbih eder” (Hadid Süresi, 1).

 – “Sabah ve akşam Rabb’inin ismini zikret” (Araf Süresi, 205)
buyrulmaktadır.


 Âşıklar Sultanı Hz. Mevlana’da zikir, ‘sema’ şeklinde sembolleşmiştir. Bilindiği gibi sema, dönerek Allah’ı anmak, zikretmektir. Esasen bu dönüş, canlı-cansız tüm kainatın lisan-ı hâl ile Allah’ı zikrini temsil etmektedir. Her şeyin hareket halinde olduğu, “mikrocisim” olarak bilinen atomlardan “makrocisim” olan gezegen ve galaksilere kadar her cismin, hem kendi ekseni etrafında hem de bağlı bulunduğu sistemin etrafında döndüğü bilimsel bir gerçektir. Buna göre her cisim bir yörüngede hareket eder. İslam literatüründe bu genel kanun;
 


– “Her şey kendi feleğinde (yörüngesinde) yüzüyor” (Enbiya Süresi, 33) şeklinde ifade edilir.


 
“Her nesne dönerek Hakk’ı zikretmektedir” sırrını biraz daha açmak gerekirse şunları söylemek mümkündür:
 İlim adamlarının tespitlerine göre maddenin en küçük parçası; çapı, milimetrenin 10 milyonda biri kadar olan atomdur. Atom, proton ve elektron adı verilen pozitif ve negatif kutuplardan oluşmakta, itme ve çekme kuvvetine sahip bulunmaktadır. Proton ile elektron kutupları arasında korkunç bir boşluk bulunmakta ve elektronlar büyük bir hızla (saniyede 50.000 km), proton ve nötronu taşıyan atom çekirdeği etrafında dönmektedir. Bu baş döndürücü hız algılanamamaktadır. Bu haliyle atomun çekirdeğini güneşe, elektronlarını da gezegenlere benzetebiliriz.




– “Görmedin mi, göklerde ve yerdekiler ve havada kanatlarını çarpa çarpa uçan kuşlar hakikatte hep Allah’ı tesbih ediyorlar! Her biri duasını ve tesbihini iyice bilmektedir. Göklerin ve yerin mülk ve tasarrufu Allah’ındır. Dönüş yalnız Allah’adır” (Nur Süresi, 41-42).



 
– “Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih ederler. Hiç bir şey yoktur ki, O’nu övgüyle tesbih etmesin. Ancak siz, onların tesbihlerini anlamıyorsunuz. Şüphesiz O, hilim sahibidir, bağışlayandır” (İsra Süresi, 44).



 
– “Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir...” (Yasin Süresi, 38)
 



İşte maddenin var olmasını temin eden, bu hızlı harekettir. Bu hareket, esasen Allah’ın tecellisidir ve zaman olarak algılanmaktadır. Bu tecellinin görünümü de mekandır. Dolaysıyla zaman, aslında Cenab-ı Hakk’ın tecellisinden başka bir şey değildir. Yüce Allah, var etmiş olduğu bu âlemi, tecellisiyle devam ettirmektedir. Bu tecelli dâimidir, sekteye uğradığı farzedilse, âlemin sonu gelmiş demektir. O nedenle, marifet nurunun aynası Hz. Mevlana’mız, “sema” ile bu ilmî ve Kur’anî gerçeği temsil ediyor ve şu mesajı veriyor: “Dönerek Allah’ı zikretmeyen bir nesne yok ki, ben de dönmeyeyim…”
 O halde Hz. Mevlana’da sema, bir tefekkür ve tezekkürün sembolik ifadesi yahut fiilî anlatım yoludur.
 

– “Kainatın seyri, aşk sarhoşluğuyla Allah’ı arama seferberliğidir” deyip her zerrenin Yüce Yaratıcı’ya koştuğunu söyleyen büyük ârif Hz. Mevlana semada dönerken, Hak yolunun talibleri de Onun etrafında bir daire oluşturarak dönerler. Makro âlem ile mikro âlem iç içe… Hz. Mevlana âdeta atomun çekirdeği, talebeleri de çekirdek etrafında dönen elektronlar…
Veya Hz. Mevlana bir güneş, Ona tâbi olan semazenler ise, birer gezegen…
 

– “Biz ezel ve ebedliyiz” diyerek zaman kabuğunu delen Hz. Mevlana zikir hakkında şu nasihatlerde bulunur:
 – “Cenab-ı Hakk’ı zikret de, şeytanın sesini bastır. Nergis gibi olan gözünü, akbaba gibi olan şu dünyaya (dünya muhabbetine) karşı kapa”.
 – “Katı taş olsan, mermer kesilsen bile, bir insan-ı kâmile ulaştın mı inci olursun. Temiz erlerin sevgisini tâ canın içine dik; gönlü hoş kişilerin sevgisinden başka bir sevgiye gönül verme. Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler var. Karanlığa doğru yürüme, güneşler var. Gönül seni, gönül ehlinin mahallesine çeker. Benlik ise, seni balçık hapishanesine çeker. Hadi bir gönül deş. İnsan-ı kâmilden gıda ver gönlüne; yürü, devleti devlet sahibinde ara…”.
 

– “Biz bu kadarını söyledik. Ötesini sen düşün. Düşüncen donmuşsa, yürü zikret. Zikir düşünceyi harekete geçirir, zikri şu donmuş fikre bir güneş yap”…
 


Çevrimdışı mü_ce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 431
  • 1.562
  • 431
  • 1.562
# 27 May 2011 18:00:10
"Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek, varıp harmanda buğday olmadı. Hiçbir üzüm artık koruk olmadı. Hiçbir olmuş meyve, yeniden turfanda hâle gelmedi. Piş, olgunlaş da bozulmaktan kurtul!”

HZ MEVLANA

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 27 May 2011 18:09:31
Kusur Bulmak İçin Bakma Birine , Bulmak İçin Bakarsan Bulursun .
Kusuru Örtünmeyi Marifet Edin , İşte Ozaman Kusursuz Olursun ...
Hz. Mevlana

Çevrimdışı gazili0606

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.533
  • 15.374
  • 6.533
  • 15.374
# 27 May 2011 19:48:17
Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir.
Hz. Mevlana

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.423
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.423
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 21:11:47
Konuşacaksan öyle bir konuş ki, inanayım.
Ağlatacaksan öyle bir ağlat ki, susmayayım.
Gideceksen öyle bir git ki, ölümüne unutayım.
Ama seveceksen öyle bir sev ki;
Konuşsanda, gitsende, ağlatsanda seveyim.

“Yorulacaksan, zorlanacaksan, şikâyetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan,
Söze ama diye başlayacaksan, girme aşk yoluna.
Aşk yolunda u dönüşü yoktur!...”

Aşk der ki sana:
“Yolumdaysan, başım feda yoluna ama bil ki senin de başını isterim yoluma! Kahır, kapris gelecekse senden amenna. Ama ayağına diken batarsa yolumda, ah edip vahlanma. Aşk bilek gücü değil yürek işidir. Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara...”

[Hz. Mevlana]

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 21:17:05
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.


Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 21:23:35
Hz. Mevlana, yeni bir durumsayış ve yeni bir anlayış:

“Kendine gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin! Sözün öylesine bir söz olmalı kidünyanında sınırını aşmalı. Sınır nedir, ölçü ne? Bilmemeli!”

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.423
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.423
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 21:55:58
Ey nasipsiz!

Hem pencereni sımsıkı örtüyor, perdeleri çekiyor hem de ay ışığından nur umuyorsun.
Dışarıda dolunay pırıl pırıl olmuş neye yarar.
Sen yol vermedikçe o kapından içeriye giremez.
Bu dünya gecesinde de iman nuruyla aydınlanmak istiyorsan gönül pencereni Hakka ve hakikata aç, gözünden o örtüyü kaldır.

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 22:03:04
Bir işe beraber girdiğin insanlara, O işi kendiişleri olarak benimsetmezsen, O insanlardan hayır bekleme.  Mevlana

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 27 May 2011 22:13:00
Mutlu olmanın sırrını Peygamber Efendimiz’den öğren de, Allah sana ne verirse ona razı ol. Başına gelen derde, balaya razı olur da, ses çıkarmazsan, o anda hemen sana cennet kapısı açılır. Eğer gam elçisi sana gelirse, tanıdık bir dost gibi karşıla, onu kucakla.
Zaten o sana yabancı değildir, onunla aşinalığın vardır. Sevgiliden gelen cefaya karşı sakın suratını asma, onu neşe ile karşıla, merhaba, hoş geldin de. Onu güler yüzle, tatlı sözle karşıla ki gönül alıcı o eşsiz varlık hoşa gitmeyen çarşafını üstünden atsın da güzelliği ortaya çıksın.


Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 27 May 2011 22:15:30
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan iyidir.

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 27 May 2011 22:18:54
 Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi
Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin.
Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun.
Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır.
Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir.
Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer.
Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen!

Çevrimdışı hiera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 584
  • 2.144
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 584
  • 2.144
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 May 2011 22:25:00
Kalp ruha der ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: "Sen yeterki sev".

Çevrimdışı mü_ce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 431
  • 1.562
  • 431
  • 1.562
# 27 May 2011 22:25:39
Ayıplarım gönül seni,
hal bilmeze hal sorarsın;
yanında bülbül dururken,
kargalardan gül sorarsın..!

[Mevlana]

Çevrimdışı mü_ce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 431
  • 1.562
  • 431
  • 1.562
# 27 May 2011 22:33:15
Üzülme, dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, ne mutlu sana!
Elinde olmayanları söyleme bana.
Elinde olanlardan bahset can!
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?

MEVLANA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK