...
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hırgür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikisi de.
Peki, kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız.
İki büklüm gokkubbenin altında, ne diye?
Şu beş duyudan, altı yönden
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık. uzak dur.
İnsanlara karıl, insanlara.
İnsanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu
Biı madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı.
Bir damlasın, bir dane.
Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ededurur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığım işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.
Ama sen canı da bir bil, bedeni de.
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine.
Hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama bepsindeki yağ, bir.
Dünyada nice diller var, nice diller.
Ama bepsinde anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
Sular nasıl bir yol tutar gider.
Hele birliğe ulaş, hırgürü, savaşı bırak,
Can nasıl koşar, canlara ulaşır.
...
Mevlâna - (Mesneviden)