Mevlana'dan Güzellikler

Dil sustuğu sürece o yol açıkdır. Dil konuşmaya başlayınca o, yol kapanır.

HZ.MEVLANA

Ne kadar söz varsa düne ait;
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.....

 Bana harflerden ve kelimelerden arınarak gel .. Kalıplardan kurtul, kâlbinle gel .. Kâlinden sıyrıl, hâlinle gel .. İster bu âşk'ın 'Sen' hâli ister 'Ben' hâli olsun .. 'Gel'diğin zaman ; ne 'Sen' ne de 'Ben' olmayacağız burada ..

O hâlde sadece gel .. İster 'Sen'inle gel .. İster 'Sen'siz...
.. Şemsi Tebrizi...

Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama
susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok

Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor..! Hz. Mevlana

Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.
Hz. Mevlana

Acı suda, tatlı suda berraktır. Sakın görünüşe aldanma.
Görünüşte herkes insandır, ama gerçek insan hal ehli olandır...Hz.Mevlana.

Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırırsan alabileceği kadar  su alır, gerisi kalır..    ( MEVLANA)

Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyeceğim kimse olmadığından yalnızım ben.

Ok Gibi doğru olsam, yay ile atarlar beni,

Yay gibi eğri olsam; elde tutarlar beni,

Eğride aç görmedim; doğruda tok,

Eğri yay elde kalır; menzil alır doğru ok...

Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
 
Hz. Mevlana

 
 

Öldüğüm gün tabutum götürülürken, bende bu dünya derdi var sanma...
Benim için ağlama, yazık, vah vah deme;
Şeytanın tuzağına düşersen, o zaman eyvah demenin sırasıdır,
Cenâzemi gördüğün zaman firâk, ayrılık deme,
Benim kavuşmam, buluşmam işte o zamandır,
Beni toprağa verdikleri zaman, elvedâ elvedâ demeye kalkışma,
Mezar, cennet topluluğunun perdesidir.
Batmayı gördün değil mi? Doğmayı da seyret, güneşle aya gurûbdan hiç ziyân gelir mi?
Hangi tohum yere ekildi de bitmedi? Ne diye insan tohumunda şüpheye düşüyorsun?

Hangi kova kuyuya salındı da dolu dolu çıkmadı? Can Yusuf’u ne diye kuyuda feryad etsin?

Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç.
Zîrâ senin Hayy u Hû’yun, mekânsızlık âleminin fezâsındadır.

Öfke rüzgar gibidir, Bir süre sonra diner; ama birçok dal kırılmıştır bile".
 Mevlana

Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyveleer aşağı doğru çeker. Meyvesiz bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada blur.