Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Schrödinger'in Kedisi 2 (Rüya) isimli kitaptan anlatılarımıza devam edelim :
Beş bin yıllık matematik tarihini taklit eden gençlerin yayıldıkları yemyeşil bir vadiydi. Ihlara Vadisi. Peştemalları, gösterişli altın takıları ile
Mısırlılar, Babilonyalılar, Hintliler, Çinliler, Yunanlılar, Türkler, İspanyollar gruplar halinde çalışıyorlardı.Kadızade, Mısırlı matematikçileri klonlayan çocukların çamurdan şekillendirdikleri levhaların üzerinde hiyeroglif sayılarla hesap yaptıklarını gördü.
Üç tane kırlangıç, yedi tane de mıh çizdim, levha doldu! diye söyleniyordu Elif,
-Daha elli yazacaktım, yer kalmadı!
-Sen de daha küçük yap kırlangıçları, dedi Aslı, bilgiç bilgiç.
-Yapamıyorum ki! Başında dikilmiş seyreden Kadıza de ye döndü,
-Kırlangıçlar on, mıhlar bir, diye açıkladı,
-Otuz yedi yazmam lazım, ama levha küçük, yer kalmıyor!-Hay, Allah! dedi ne diyeceğini bilemeyen kadın,
-Daha büyük bir levha mı karsan acaba kendine?
-Daha büyük levhayı taşıyamam ki, başını önüne eğdi Elif,
-Ben, küçüğüm.
-Anlıyorum, dedi Kadızade,
-Eski Mısırlı olmak zor iş !
-Öyle, dedi Elif,
-Ama bir daha ki sene, Babilonyalı olacağım.
-Sahi mi?!
-Babilonyalı olunca çivi yazısı yazacağım! Çivi yazısı daha iyi sığıyor. Yumurtaların üstünü süsleyeceğim.
Kadın etrafına bakındı, az ötede kümelenmiş Babilonyalı çocuklara yürüdü,
-Yumurta dediğin bunlar mı?
-Onlar yumurta değil, jeton, diye güldü, adının Derin olduğunu öğrendiği çocuk,
-Kilden yapılma. Bakın, üzerinde değerleri yazılı. En büyüğü altmış, en küçüğü bir.
En büyüğü altmış, en küçüğü bir, öyle mi?
Demek altmışı temel aldığınız bir sistem kullanıyorsunuz?
-Siz de öyle yapıyorsunuz, diye güldü Derin, yeniden,
-Siz de bir saati altmış dakikaya bölüyorsunuz.
-Haklısın, demek ki Babilonyalılardan öğrenmişiz. Bir şey sorabilir miyim? Arkası dönük olan şu adam, o Pitagoras mı?
-O, Arif Abi, dedi Derin,
-Pitagoras yani.
-Hintlilerin arasında ne yapıyor? Hintliler onlar öyle değil mi, kızlar sariler giymiş?
-Pitagoras ın teoremini Hintliler de bulmuşlar ya, onu tartışıyorlardı, dedi Derin,
-Sonra, Çinliler de. İşte, Guo Shoujing, Alper Abi de orada. Kaşi nin yanında.
Kaşi'nin yanında da Uluğ Bey duruyor. Kadızade, Biruni ile konuşmasını bitirmiş yanına gelen Şirazh ya döndü,
-Bu Gıyasettin, âlem bir delikanlı, dedi,
-Dünya matematik tarihine geçtiğini bilmiyordum!
-O da öyle, Uluğ Bey de öyle, dedi Şirazlı,
-Kaşi, trigonometri tablolarının hassasiyeti ile ünlüdür. Bir derecenin sinüsünü saptamak için virgülden sonra on sekiz haneye kadar gitti.
Hesap makinelerinin olmadığı zamanda bir rekor!
Uluğ Bey, buradan yola çıktı, kavisin her dakikasının sinüs ve tanjant tablolarını hazırladı, her tabloda tam 5400 giriş! İnanılmaz bir başarıdır!
Matematiği YAŞAYARAK öğrenmek bu olsa gerek
Sinüs'ü Uluğ Bey'den öğrenmeyi hayal edebiliyor musunuz?
Hayal edemiyorsanız üzülmeyin, inşaAllah 2020'li yıllarda GERÇEK olacak.Simülasyonlar bir veya bir kaç kişinin yaptığı çalışmalar olmak zorunda değildir.
Kullanıcıların kendi tasarladıkları karakterleri simülasyona eklemeleri mümkündür.
Kullanıcıların simülasyona karakter ekleme becerisine sahip olabilmeleri için öncelikle KODLAMA bilmeleri gerekir.
İnşaAllah 2020'li yıllarda GERÇEK olacak Reddi İlhak Simülasyonu'na karakter ekleyebilmek için BUGÜN KODLAMA öğrenmeniz gerekir.