Benim gibi idareciler okulda işlerin yürümesi için uğraşıyorlar. Senin gibi öğretmenlerde kendi şahsi işleri için çocukları perişan ederler. Takmayın kafanıza bir yol bulunur alırsınız sevk halledersiniz işinizi. olmadı araya adam sokun MEM Okul Müdürünü arasın.
Sayın hocam yüksek lisans yapmadınız değil mi? Yapsaydınız eğer bilirdiniz kaynak okuma ve derse gitmenin sınıfa gelmekten çok daha zor bir süreç olduğunu. Ben bu sene yapmaya çalıştım. 1. dönem 1. sınıf okuttum. Haftada bir gün derslere gittim ve diğer günler öğle aram dahil tüm vaktimi öğrencilerime vererek Aralık sonunda tüm sınıfımı okuttum. Ama çektiğim eziyeti ben biliyorum. 4 aydaki sadece ek ders kaybım 1000 TL'nin üzerindeydi. Şimdi aynı okulda idareciyim ve keşke bir öğretmenim yüksek lisans yapacağım dese de ben gidip onun dersine girsem. 25 öğretmenim var ve tek müdür yardımcısıyım. Öğretmenlikteki çalışma yoğunluğunu da idarecilikteki çalışma yoğunluğunu da biliyorum. Bir idareci ders saatlerinde sadece kurumun işleyişini sağlasa ve dersler bitince diğer işlerini yapsa ve mesaisine sadık kalsa okulda bitmeyecek iş yoktur... O yüzden lütfen kendini geliştirmek isteyen öğretmenlere takoz olmayın. Gidin onların dersine girin ölmezsiniz. Ya da yüreğiniz yetiyorsa o Alese bir girip mülakatı geçerek bir yüksek lisans kazanın ve ondan sonra empati yapmayı deneyin bakalım becerebilecek misiniz?