Müjde!! Meb Doğu Hizmeti Mağdurları İçin Düğmeye Bastı

ARKADAŞLAR SADE BİR VATANDAŞ OLARAK ÖĞRETMENLİKTEN VE DİĞER ÖĞRETMENLERİMDEN AYRI BİR DÜŞÜNCEYLE ŞUNU SORMAK İSTİYORUM. ELBETTEKİ BİRÇOK ARKADAŞIMIZ DOĞU BÖLGELERİMİZDE BİRÇOK ZORLUKLA KARŞILAŞIP BU BÖLGELERİ TERK ETMEK, BİR AN ÖNCE ZORUNLU HİZMETİNİ BİTİRMEK İÇİN BEKLEMEKTEDİR. YENİ ATANMIŞ TECRÜBESİZ ARKADAŞIMIZ İLK OLARAK MAĞDURİYET BÖLGELERİNE GİDEREK ORALARDA TECRÜBE KAZANMAKTADIR. YANİ ACEMİLİĞİNİ ORALARDA BIRAKMAKTAdır. bunun yanında yeni atanmış bir öğretmen (tüm öğretmenlerim değil büyük çoğunluk) nasıl gidip buralardan kurtulurum hesabıyla atama yönetmeliklerini incelemeye başlıyor. ardından bu illerdeki öğrenci başarısızlığının yüksek olduğunu görüyoruz. sınıf öğretmeni olarak şöyle söylemek istiyorum. bir çocuk 1. sınıftan 5. sınıfa kadar 5 senede en az üç öğretmenle tanışıyor. her yeni öğretmen öğrenciyi tanımadığı gibi çevre şartlarına uyuma tabi tutuluyor ki bu da ne derece verim alınabilir düşüncesini doğuruyor. askerlik, eş durumu, aile durumu, öğrenim durumu, vs vs. bir çok sebeplerle atanan yer değiştiren öğretmenlerimizi suçlamıyor bu bölgelerin daha çekici kalıcı hale getirilmemesini eleştiriyorum. lojman, kira yol eğitim vs sebeplerle öğretmen isteyerek veya istemeyerek gitme telaşına girmektedir. şimdi atanacak öğretmenlerin yerine tekrar atama eş durumu ilk atama, yönetici vs derken işler giderek arap saçına dönecek. ve bütün bunlar olurken, doğu hep adıyla kalacak. terörle anılacak. esas faşizm bu olsa gerek. memleketi için canını veren insanlar memleketi için oralarda yaşamak istemiyorlar. bu da o bölgenin bir öğretmen için "ölümden beter mi" acaba düşüncesini doğuruyor. acımasız bir köylü atasözümüz var. "herkes okursa çoban bulamayız". bizde de artık "herkes şehiri isterse köye kasabaya beldeye kim öğretmen olacak" deyişi var. Allah herkesin gönlüne göre bir yerler versin. kimseyi açıkta bırakmasın. herkesin sağlığı önemli... inşallah politikalar bir gün tersine döner de oradaki insanlar için de öğretmenlerle uzun süreli dostlukları olur.

Sayın Balamirkan
Mardin merkezde 3 buçuk senedir çalışıyorum.Milli eğitimde işlerin "tanıdık ve ırk ayrımı" yapılarak işlediği bir ilde bu ülkenin vatandaşı olarak kendimi AZINLIK hissederek hayatımın en güzel yıllarını bu ilde yıpranak ve bilgilerim körelerek geçirdim.  Biz burada daha türkçe bilmeyen çocuklara ingilizce öğretmeye çalışıyoruz. hadi dayı yeğen ilişkisiyle yürüyen bürokratik işleri türkçe bilmeyen çocukları geçtim. ailem trakyada her tatilde 1700km yol kat edip kazandığım maaşın yarısını uçak masrafı yapmaktan da geçtim bunlar yetmezmiş gibi birde batıda çalışan öğretmenlerden ayrı hiçbir imtiyaz ve hakkımızın olmaması bu bölgedeki öğretmenlerin motivasyonunu nekdar düşürüyor bir fikriniz varmı? aldığımız maaş aynı, hizmet puanı lafı edilmeyecek kadar farklı. Devlet politikası olarak eğer devlet batıda her türlü imkanla görev yapan öğretmenle doğuda imkansızlıklar ve binbir türlü zorlukla görev yapan öğretmen arasında hiç bir fark olmaksızın doğuyu cazip hale getirecek hiç bir avantaj olmaksızın öğretmenini çıkardığın yönetmeliklerle doğuda kalmaya zorlarsan elbette bu öğretmenden hiçbir yarar sağlayamazsın.köyde kasabada kim çalışacak diyorsunuz, versinler özel sektördeki gibi bir ay tek bir ay çift maaşı, yapsınlar uçaklarda öğretmen indirmi, milli eğtim müdürlüklerindeki kadrolaşmanın önüne geçsinler, tuvaleti okulun bahçesinin dışında olan okulları yıkıp insan evladı gibi görev yapabileceğimiz okullar yapsınlar, koysunlar akıllı tahtaları sınflara, öğretmenlerine sosyal etkinlikler düzenlesinler bakın ozaman köylerde kasabalarda kimler kimler görev yapıyo? bizim isyanımız doğu da olmaya değil, bizim isyanımız imkansızlık ve haksızlıklara. siz batıdaki hangi öğretmenin doğuya tayin isteyip çıkmayıncada isyan ettiğini gördünüz? göremezsiniz tabiki de. mardinli bir öğretmen bile memleketine dönüp "memleketine" hizmet etmektense batıda kalmayı istiyorsa bu işte yanlış giden birşey vardır ve hiç kimse bu taraflardan kurtulmak istiyoruz diye bizi yargılayamaz.

Hocam ben de mardin kızıltepedeyim aynı duyguları paylaşıyorum...

elmayra hocamın anlattıklarından sonra denilecek bişey kalmamış...sonuna kadar katılıyorum

Özellikle ilginç olan kısmı şu.Burda kendi sözde milliyetçiliklerini yapan insanlar burda kalmak istemiyorlar.''Kendi insanlarını'' sevmiyorlar.Ben neden burda kalmak isteyeyim.

bingöl deyim bingöl lü arkadaslar bile batıya tayin istiyo bingöl de kalmak istemiyorlar ama ben hala bingöldeyim kim war ki batıda da zorunlu hizmetini yapmamıs kac kişi acaba doguda ki öğretmenlerden fazla mı hayır tabi ki amac yolluk vermemek deniyo hay parasının ben dogu görevi mi bitirdim ve batıya gitmek istiyorum ama gidemiyorum.

Doğuda çalışan öğretmenlerin batıda çalışan öğretmenlerden daha fazla imtiyaza sahip olmaları fikrine şiddetle karşı çıkıyorum. Öğretmen olarak atanırken, sizi eninde sonunda kendi memleketinize atayacağız diye bir anlaşma yapmadık. Öğretmenlik bilgisarla, projeksiyonla yada AKILLI TAHTA ile olmuyor. Bizler materyal geliştirme diye bir ders aldık ama sanırım sadece biz almışız. Madem doğuya gitmek istemiyordunuz o zaman batıda bir sürü özel okul dershane var oaralarda kalıp yerleşseydiniz. Siz illa doğuya elin diye orayı cazibe merkezi haline getirmek kimsenin görevi değil bence..

Doğuda çalışan öğretmenlerin batıda çalışan öğretmenlerden daha fazla imtiyaza sahip olmaları fikrine şiddetle karşı çıkıyorum. Öğretmen olarak atanırken, sizi eninde sonunda kendi memleketinize atayacağız diye bir anlaşma yapmadık. Öğretmenlik bilgisarla, projeksiyonla yada AKILLI TAHTA ile olmuyor. Bizler materyal geliştirme diye bir ders aldık ama sanırım sadece biz almışız. Madem doğuya gitmek istemiyordunuz o zaman batıda bir sürü özel okul dershane var oaralarda kalıp yerleşseydiniz. Siz illa doğuya elin diye orayı cazibe merkezi haline getirmek kimsenin görevi değil bence..

bu ülkede şu an zorunlu hizmet diye bi şey var. millet bir an önce doğu hizmetimi bitireyimde düzenimi sonra kurayım diye ilk etapta doğuya geliyor. bu getirilen afla doğuya gitmiş öğretmenler yerlerinde çakılı hale getirilmiştir.
eğitim madem bilgisayarla, akıllı tahtayla, projeksiyonla olmuyor sizi doğuda dağ başında bir okula gönderelim orda güzel güzel eğitim verirsiniz!!!
doğudaki öğretmene imtiyaza karşı çıkıyorum diyorsunuz aslında haklısınız. batıdakilere daha fazla imkan verilmeli imkanlar nede olsa doğuya göre çok kısıtlı!!!
doğudaki öğretmenler materyal geliştirmeyi bilmiyorlar siz müsait zamanda gelinde öğretin bi zahmet!!!
batıda dersane varmış, özel okul varmış oraya gitmeliymişiz. olur ne güzel akıl vermişsiniz böyle sizin gibi yaratıcı öğretmenlere çok ihtiyacımız var.

Bence doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi farketmez... Ne yaşanıyorsa ne oluyorsa sadece yaşayan bilir. Herkes yaşadıklarını paylaşmış genelde. Sizi en iyi siz veya size benzer yerlerde yaşayanlar anlar. Sadece empati kurmak gerekir bence. Ancak empatiyle anlamaya çalışırız, anlarız demiyorum gerçekten anlayamayız çünkü. Empati ne kadar güçlü olursa anlayışımız da o kadar güçlü olur. Herkes birbiri için empati kursun ve anlasın diyorum. Doğu-Batı farketmeden... Hakvermek veya haksızlığa uğradığımızı düşünüyor olsak da birbirimizi anlayarak ifade etmemiz daha doğru diye düşünüyorum... Sadece güçlü bir empati... Amaç birlik-beraberlik... Henüz 3 yıldır MEB'i yaşıyorum, ama ne yazık ki diğer kurum çalışanlarında olan birlik-beraberlik yok... Herkes kendi menfaatine düşmüş. Bu aslında insan olmamızın getirisi diye düşünüyorum. Belki diğer kurumlarda da bencillikler vardır sonuçta beşeriz... İnsanız ya hani; Hep bana hep bana... Ben de öyleyimdir, öyleyiz... Umarım şimdi göremesek de ilerleyen yıllarda birlik-beraberliği görürüz  inşallah diyorum sadece...
Saygıyla...

elmayda hocamıza tamamen katılıyorum. zorunlu hizmet bölgesine geldik,hizmetimizi yaptık. ama insanız,ailemizi,düzenimizi kuracağız, 1 yıl-2 yıl-en fazla 3 yıl sonra zorunlu hizmetteki öğretmenlere hak verilmeli. yaşamı daha kolay olan yerlere gidebilmek için imkan verilmeli..

arkadaşlar ben daha farklı bakıyorum.bana göre isteyen istediği yerde çalışmalı,ancak ülkeyi doğu-batı diye ayırmadan.Türkiye Cumhuriyeti'nin her karış toprağında çalışmak üzere bu mesleği tercih ettik.Yönetimler Planlamayı yapamıyorsa bu onların beceriksizliğidir.Tekrar söylüyorum,rica ediyorum.Lütfen Ülkeyi Doğu-Batı olarak aytı düşünmeyelim.Çalışan,emek harcayan herkes çalıştığı yeri yaşanılır hale getirmek için elinden gelen gayreti gösterebilir.

elmayra00 öğretmenim, ben de ekim 2005ten beri mardinin bir ilçesinin bir köyündeyim..size sonuna kadar katılıyorum.nasreddin hocanın dediği gibi "BANA DAMDAN DÜŞENİ GETİRİN". bu çileyi,sıkıntıyı,imkansızlıkları çekmeyen bilemez..

doğunun güneydoğunun en ücra yerlerinde çalışıpta sesini duyuramayan biçare garipler bilinizki sizden daha yürekli daha cesaretli yoktur. askerin polisin giremediği yere elini kolunu sallayarak girenler, belinde bırakın silahı elinde tesbih sallamayı bile gereksiz görenler,tek sırdaşını tek dostunu sigarasında bulanlar sizler; türkçe olimpiyatlarında boy gösteren öğretmenlerden daha çok takdire laiksiniz.

batı-doğu diye yarım yapmak tabiiki yanlış ancak,doğuda görev yapmış biri olark doğuda çalışanlar öğretmenlere yine de bazı ayrıcalıkların tanınması gerektiğini düşünüyorum,ben de doğu hizmeti affından yararlandım,ama doğru bulmuyorum,şu an eş durumından batıda birleştirilmiş sınıflı bir köy okulundayım,akşam evime gidiyorum kendi çevremden bildiğim insanlar görüşebiliyorum,bu beni rahatlatıyor,psikolojik olark rahatım,doğu diye ayrım yapan başta devletimiz,ben tam doğu debebilecek bir yerde görev yaptım,kendi memleketinde görev yapan birçok öğretmen var oradada,ama bizler azınlık gibi bir muamele görüyoruz orda,öğretmenler odasında bile neler konuşulduğunu anlamadığımız zamanlar oldu,ulaşım dert,bi arkadaşımın dediği gibi,verdiğimiz uçak paraları haddini aşmıştı,en azından maddi anlamda bi farklılık olmalı,şu an batıdayım,ama oralarda kalmış biri olarak doğuda kalmayan bilemez diyorum,yaşamak lazım..