Üniversitedeyken, doktor geldi,diş fırçalama ile ilgili bilgi veriyor.İşte ,aslında yanlış yapılıyor,kırmızıdan beyaza,kırmızıdan beyaza değip çocuklara dişlerini süpürmeleri gerektiğini söyleyeceksiniz,suya da macunlu fırçayı sürmeden,çok az sıkılmış olan macunla ya da macunsuz dişlerinizi süpürüp sonunda da dilinizi süpürüp(hala fırçalama demiyor)nazik olmalısınız ki diş etleriniz zarar görmesin,ağzınızı yıkayacaksınız,suyu sadece ağzınızı yıkarken kullanacaksınız dedi.Okuldan bir arkadaş el kaldırdı,söz aldı.Dinimizde misvak varken diş fırçalama batının oyunu da demeye bir başladı.Biz doktora bakıyoruz,kadın ne diyebilecek acaba diye.Önce nefis bir teşekkür etti.Sonra :Peygamberimiz o zaman bir yerden bir yere giderken deveyle gidiyordu,şimdi ya siz neyle gidiyorsunuz,okulun önünde ben park etmiş deve göremedim dedi.Muazzam bir kahkaha döküldü ortalığa.Kadın hepimizi susturdu.Sonra söz alan çocuğu çağırdı,çenesinden göstererek misvakla da temizlik olabilir ama ağzınızın bazı bölümlerini süpürebilmek için çenenizi delip o bölümlere öyle ulaşmak gerekir dedi.Siz bilirsiniz,deveyi de tercih edebilirsiniz değip çıkıp gitti.25 yıl olmuş,ben bu yaşadığım olayı hiç unutmadım.Yaşıyorsa ömrü uzun olsun,vefat ettiyse nurlar içinde yatsın.Bu başlığı okuyunca aklıma geldi.Aaa artık okuduklarımdan anılar aklıma geliyor ben yaşlanmışım yavvv