BENİM İÇİN KİM NE DÜSÜNÜYOR İSE ALLAH ONA İKİ KATINI VERSİN...
Sayın Fırtına_6666, yukarıdaki temenninize bir yönden katılmadığımı belirtmek isterim.
Eğer karşımızdaki bizim iyiliğimizi istiyorsa evet, Allah ona iki katını versin.Ammavelakin, karşımızdaki kişi, bizim kötülüğümüzü istiyorsa "Allah ona iki katını versin" demek beddua olur ve herşeyden önce Yunus Emre tarifindeki yüce gönüllü insana bu tavır yakışmaz bence.
Maksadım sizi eleştirmek değil, lütfen yanlış anlaşılmasın.Sadece, bu tavrın yanlış olacağını düşünüyorum.
" İyiliğe iyilikle karşılık vermek her kişinin; kötülüğe iyilikle karşılık vermek er kişinin işi " demiş, hem de ne güzel demiş atalarımız.
Bence de, bize yapılan kötülüğe iyilikle karşılık verelim ki, karşımızdakinin vicdanına dokunabilelim.Belki bu yaklaşım, onun da hatasını anlamasına vesile olur.
Bir insanı kaybetmek o kadar kolay ki; önemli olan çamura da batmış olsa; bize kötülüğü de dokunmuş olsa, peygamber sabrıyla belki de yaptıklarının cezasını onun gibi hareket ederek değil de ; iyilikle cezalandıralım ki, bu ona en büyük ceza olur zaten...
Vicdandan daha ağır bir mahkeme tanıyor musunuz? Hem de adalet duygusundan şaşmayan ve insanı yaptığından pişman etmeden asla rahat bırakmayan bir mahkeme...
Varın bundan sonrasına siz karar verin: Ya kötülüğe kötülükle karşılık verip elimize hiç bişey geçmeyek; ya da iyilikle cezalandırıp belki de en büyük düşmanımız sandığımız kişiyi en kadim dostumuz haline getireceğiz...
Umarım, sizi kırmamışımdır.Sadece, hayata dair bakış açımı sizin yazdıklarınızı vesile yaparak paylaşmak istedim...