''Bozkırın tezenesi'', Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine sunulan ''Devlet Sanatçısı'' unvanını, ''Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor'' diyerek kabul etmedi.
Ozana, 2006 yılında TBMM tarafından Üstün Hizmet Ödülü verildi. Ozan, bu ödülü abdal kültürüne hizmet etmiş ecdadı adına aldığını belirtti. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO da 2010 yılında Ertaş'ı ''Yaşayan İnsan Hazinesi'' olarak ilan etti.
Ünlü ozanın babası, ozanların piri kabul edilen Muharrem Ertaş' ın sesi Japonlarca incelenmiş ve bu sesin dünyada bir benzerinin olmadığı sonucuna varılmıştır. (Kaynak Wikipedia)
Kırşehir ve çevresinde yaşayan Abdallar, Kırşehir Merkez Bağbaşı Mahallesi, Kaman, Mucur ve Çiçekdağı-Kırtıllar Köyü ile Nevşehir’e bağlı Hacıbektaş İlçesi ve Kırıkkale’nin Keskin İlçesi’nde otururlar. Kendilerine Abdal ya da Teber derler. Teber Uşağı diye de adlandırılırlar. Ankara’da yaşayanlarına Abiles Abdalları diyorlar.
Yüzyıllar önce Horasan’dan İran’a, oradan da Türkiye’ye geldiklerini söylüyorlar. Büyüklerinden, İran’da kalmayışlarının sebebi olarak oralarda yaşamanın, iklim ve geçim şartları yüzünden güç olmasını duymuşlar. “Anadolu’da eskiden beri yerleşmiş Abdal oymakları vardır. Bugünkü Abdallar, kendilerinin, haklı ve doğru olarak, Türk ırkından ve İslâm olduklarını ifade ederler. Bu ifadelerine ilâve olarak da, ulu ve aziz saydıkları “Kara Yağmur”un reisliği altındaki “Horasan Erleri” (Güney ve doğu Abdalları ise, Oğuzların Beğdili boyu) ile beraber Anadolu’ya geldiklerini ısrarla söylerler” (ÜLKÜTAŞIR, 1968: 43).
“Abdallar, muhtelif zanaatlar yapar; iş tutarlar. Bir kısmı – bilhassa erkekleri – davul zurna çalar, köçeklik, elekçilik, sepetçilik yapar. Bir kısım Abdalların sünnetçilik, kasaba ve köylerde dilencilik, gizli olarak da üfürükçülük, hekimlik başlıca maişet vasıtalarını teşkil eder.” (ÜLKÜTAŞIR, 1968: 44)
Anadolu’daki bir kısım Abdalların kazancılık, kalaycılık, demircilik, sepetçilik, elekçilik gibi işlerle meşgul olmaları yüzünden bunlara çingenelik bile isnat edildiği görülür.
Abdallar, kendilerine Teber; konuştukları gizli dile de Teber dili derler. Teber kelimesi ise, Teber dilinde 1. davul; 2. Abdal anlamında kullanılıyor.
Kaynak:TÜBAR-XV-/2004-Bahar/Yard.Doç.Dr.Mahmut SARIKAYA-Ok.Mahmut SEYFELİ)