Noel Babadan Hediye Almaya Hazır Mısınız?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
18 Kas 2012 16:57:22
Noel babadan hediye almaya hazır mısınız?

Hayırlı günler dilerim.

Konu başlığı müslüman mahallesinde salyongoz satmak gibi oldu ama açıklamalarım için en uygun başlığın bu olduğunu düşündüm.
Bu günlerde Eureka isimli bir yabancı diziyi izliyorum.
Dizi, genel olarak bilim adamlarının yaşadığı bir Amerika kasabasında yaşanan ve bizim için sıradan olmayan hayatları anlatıyor.

Dizinin 4. Sezon 10. Bölümünde, "Her şeyin bilimsel açıklaması vardır" inancını taşıyan bir bilim adamı "Noel babanın hediye getirmesi" inancının bilimsel ispatını yapmaya çalışıyor.
Önce Noel babanın kızağı görünümünde uçan bir taşıt yapıyor.
Kızağı ren geyiklerinin çektiği izlenimini vermek için kızağın ön tarafında koşan renk geyikleri gösteren bir hologram (üç boyutlu görüntü) oluşturuyor.
Geriye hediyeler kalıyor. Kızağın içinde çok sayıda hediye olması gerekiyor. Normalde bir kızağın içine çok sayıda hediye sığdırmak mümkün değildir.

Maddeyi oluşturan atomlar ve moleküller arasında muazzam boşluklar olduğu bilinmektedir.
Bilim adamımız bu boşlukları asgariye indirecek, bu şekilde hediyeleri küçültecek ve daha sonra tekrar eski haline getirecek bir alet icat ediyor.
Bu şekilde  "Noel babanın hediye getirmesi" inancının bilimsel ispatını yapmış oluyor.

Şimdi kendi kültürümüze dönelim ve bazı tekerlemeleri hatırlayalım :

Evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken… Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.
...

Az gittim uz gittim… Dere tepe düz gittim.
Çayır çimen geçerek, lale sümbül biçerek; soğuk sular içerek, altı ayla bir güz gittim.
Bir de dönüp ardıma baktım ki, ne göreyim, gide gide bir arpa boyu yol gitmişim!..

Sizinde bildiğiniz gibi bunlar masal tekerlemeleridir.
Bunların gerçek hayatta olması mümkün değildir (mi acaba?).
Eureka dizi filminin yapımcılarının bu tekerlemeden haberleri olsa büyük bir ihtimalle bunların olabilirliğinin "bilimsel açıklamasını" yapan bir bölüm çekerler.

İsterseniz bu saçmalıkları bir yana bırakıp Mevlanın mesnevesinden (üçüncü kitap) bir kaç satır okuyalım :

1160. Nerede ünlü bir büyücü varsa gelmesi için on haberci yolladı.
İki genç vardı ki büyü de pek şöhret bulmuşlardı. Sihirleri, aya bile tesir ederdi.
Aydan apaşikâr süt sağarlar, bir yere gidecekleri vakit küplere binip giderler.
Ay ışığını bez şekline sokup ölçer, biçer satarlardı.
Müşteri, para verip alır, sonra anlayınca eyvahlar olsun deyip hayıflanmaya, yüzüne vurmaya başlardı.


1730. Rüyada başın kesilse de hakikatte yine başın yerindedir, ömrün de uzun olur.
Rüyada kendini ikiye biçilmiş görsen bile kalktın mı vücudun da sağlamdır, bir hastalığında yoktur.
Hâsılı rüyada vücudunu noksan görmekten ne çıkar? Yüzlerce parçaya ayrılsan bile ne korkacaksın ki?
Suretle kaim olan bu cihan hakkında da Peygamber, uyuyanın gördüğü bir rüya dedi.
Sen, bu sözü taklit yoluyla kabul ettin, fakat salikler bunu rivayet edilmeden de gözleriyle gördüler.


1735. Sen gündüzün de uykudasın. Bu uyku değil deme. Gölge feridir, asıl ise ancak ay ışığından ibarettir.
Ey yiğit, bil ki uykun da uyanıklığın da uyuyan adamın rüya içinde rüya görmesine benzer.
Bu adam, kendisini uyuyorum sanır ama bilmez ki ikinci uykudadır, iki kat uyku içindedir.
Testici, bir testiyi kırarsa dilediği zaman yine yapar da.
Kör, her adımda kuyuya, çukura düşmekten korkarda binlerce korkuyla yol yürür.

1815. Ecel cellâdı, oğullarını vurup öldürdüğü halde nasıl oluyor da kendi oğluna ağlamıyorsun?
Gözyaşları, merhamete delildir, yürek yanmadıkça göz yaşaramaz, neden gözlerinde yaş yok, niçin ağlamıyorsun ya?” dedi.
Şeyh kadına yüz çevirip dedi ki. “ Kocakarı, kış mevsimi, temmuz ayına benzemez.
İsterse hepsi ölsün, isterse diri kalsın… gönül gözünden kaybolmuyorlar ki!
Onları gözümün önünde görüp dururken neden senin gibi yüzümü yırtayım?

1820. Zamanın devranından çıktılar… çıktılar ama onlar yine benimle beraber, etrafımda oynayıp duruyorlar!
Ağlayış ya elemden olur, ya ayrılıktan. Halbuki ben aziz sevgililerimle vuslattayım, koşuşup duruyorum.
Halk onları rüyada görür, bense uyanıkken onları apaşikâr görüyorum.
Bu cihandan kendimi gizledim mi, duygu yaprağını varlık ağacından silktim mi onlarla beraberim.
Kadınım, duygu akla esirdir, fakat bil ki akılda ruhun esiridir.


Matrix felsefesi olarak isimlendirilen bir düşünce sistemi vardır.
Matrix ismiyle üç bölümden oluşan bir sinema filmi de vardır.
Konuyu bilenler Mevlananın eserinde yer alan cümleler ile felsefe ve film arasındaki bağlantıyı anlayabilirler.

Noel babadan yola çıktık Mevlana'ya vardık.
Öğrenmemiz, anlamamız gereken o kadar şey varken nelerle uğraştığımızı bir kez daha düşünmemiz gerekmez mi?
Belki bu noelde bir hediye de ben alırım. Kimbilir?

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 19 Kas 2012 00:07:19
Mevlana'yı çok severim o ayrı ama Matrix ile ilişkilendiremeyeceğim.
İlk çağ filozoflarına ve Berkeley'e ( idealist filozofların babası sayılır ) bakarsanız,aynı durumu görürsünüz.
Olmadı Sofi'nin Dünyası kitabını okuyun(  okumadıysanız )

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 19 Kas 2012 12:20:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mevlana'yı çok severim o ayrı ama Matrix ile ilişkilendiremeyeceğim.
İlk çağ filozoflarına ve Berkeley'e ( idealist filozofların babası sayılır ) bakarsanız,aynı durumu görürsünüz.
Olmadı Sofi'nin Dünyası kitabını okuyun(  okumadıysanız )

Hayırlı günler dilerim.

Sofi'nin Dünyası kitabını okumuştum. Okurken altını çizdiğim bölümleri zaman zaman tekrar okuyorum.
Prensip olarak, ayet ve hadise dayanmayan hiç bir düşünceyi kabul etmiyorum ve bu konularda açıklamalar yapmıyorum.

Sofi'nin Dünyası kitabında da yer alan bazı hususlarda açıklamalar yapmam ve Mesnevi'den alıntılar yapmam ayet ve hadis dayanağı olması sebebiyledir.

Mevlana'nın eserinde değindiği bazı konular gerek Matrix felsefesinde gerekse daha önce yaşamış filozofların eserlerinde yer almamaktadır. Mevlana'nın eserinde benim dikkatimi çeken temel özellik "Ay"'a vurgu yapılmasıdır. Başka filozofların bu noktaya dikkat çekmemiş olması manidardır. Mevlana eserinde BÜYÜ İLMİNİN sadece uyanık olma durumunda geçerli olduğunu belirtmektedir. Diğer bir deyişle BÜYÜ İLMİNE dayanarak uygulama yapan kişi uyuduğu zaman BÜYÜNÜN ETKİSİ geçmektedir. (Bu durumun istisnaları olabilir.) Mevlana'nın özellikle vurguladığı başka bir husus  büyünün etkili olduğu mekanın sınırlı olmasıdır. (Büyünün yapıldığı alandan uzaklaşınca yapılan büyünün farkına varılabilmektedir.)

Bilgisayar programlamadan anlayan kişiler Matrix filmi ile Matrix felsefesini daha iyi anlayabilmektedir. Bu düşünce sistemine dikkat çekmekteki asıl amacım buydu.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 20 Kas 2012 10:08:25
Pekala.
Sizinle tartışacak değilim.
Kitabı söylememin nedeni bir takım emareler bulursunuz orada da bu fikirlere paralel diyeydi. Yoksa kitaptaki felsefeyi savunduğumdan, dayanak tuttuğumdan değil.
Ayrıca sürekli dini ritüellerin arkasına sığınmak hiç hoş değil. Ve hala iddia ediyorum Platon'da hatta hocası  Homeros'ta bulabilirsiniz bu bahsettiğiniz şeyleri.
Ama ilk çağda yaşamış olmaları ne kadersizliktir ki size kaynak olamayacaklar ...

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 29 Kas 2012 01:26:41
Hım burayı sık kullanılanlarıma ekleyim , yoksa yarın bulamam. Dinç kafayla bir iyice okumak gerek burasını. Şimdi geç oldu , uykum geldi. Gidip rüyalarıma dalayım.
Rüyama dalınca acaba bana büyü yapıldıysa ondan mı uzaklaşacağım yoksa bu dünya kendisi bir büyü de uyurken dünyadan mı uzaklaşacağım?
En son gördüğüm rüyamda Torosların üzerinde uçmaya başlamışım. Amaninn yine başladık, diyorum. Yine başladık diyorum çünkü ben rüyamda ne zaman uçmaya kalksam korkarım, gökyüzünde ne yapacağım ben , yere inmem lazım diyerek. Bu sefer ama neden bilmem, beni böyle düşündüren ne oldu anlayamadım ama diyorum ki " "Bu sefer korkmayacağım, tadını çıkaracağım." Tam tadını çıkarayım, derken hop  uyanıverdim. Yani korkarken yerlere inemezken korkmayınca uçamadım. Bu benim kendime olan güvenimle alakalı bir şey sanki. Kendime güven duymadığım için belki de uçarken bunu bana uygun görmeyip inmek istiyorum.
Neyse zırvaladım sanırım ve konu ile hiç alakası olmayan bir şey yazdım. Yarın yeniden okuyayım en iyisi. İyi geceler. Teşekkürler, yazınızı çok beğendim.

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.233
  • Müdür Yardımcısı
# 29 Kas 2012 02:28:16
Karışık bir anlatım olmuş.......

Çevrimdışı omerozd

  • Uzman Üye
  • *****
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 29 Kas 2012 08:23:11
 dikkatimi çekti ama okumak için zaman yok.rezerve.

Çevrimdışı karamizrak40

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
  • 2.149
  • 2.565
  • Öğrenci Velisi
# 29 Kas 2012 21:48:42
Hah geldim dinç kafayla. Tekrar okuyacağım turgutkuzan'ın yazısını.
Okumak için vakit yok demeyin, okuyun.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2012 13:21:14
Öğrenciem sordum,Noel babadan hediye istermisin diye.Ne cevap verdi biliyormusunuz? Öğretmenim benim babamın adı Ramazan'dır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK