Occam'ın Usturası

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
13 Kas 2008 17:16:39


Sevgili  dostum  Dr. Tuncay Şen'in  yazdığı  yazıyı  paylaşmak istedim...
Saygı  ve  sevgilerimle..


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Occam'ın Usturası
 tarafından tuncay.sen Bugün 3:43 pm

“Bu gidişle ne felseği ne bilimsel açlığımız kalacak. “
cümle için de bize baka baka sırıtan ‘felseği’ kelimesi sanırsam fesliğan değildir.Yüksek ihtimal ile Konu başlığı ile ilişkili olan ‘felsefe’dir.

Felsefeye olan ilgisi Kanber ve bu forum rahmetlilerinden H.A kadar olmasa da sayın Kutlay Karahan aslında farkında olmadan benim bir süre önce bilemeye başladığım Occam’ın usturasını kullanmış.

Birazdan dahada detaylandıracağım bu konuya geçmeden önce konu başlığımızı hep birlikte hatırlayalım.
“Bilim Olarak Satrançtaki Felsefik Açlığımız” Bu konu başlığına sagı sunup hafızamızın bir köşesinde tutarak; Sayın Kutlay Karahan’ın cümlesini ele alalım. “Bu gidişle ne felseği ne bilimsel açlığımız kalacak. “
Sayın Kutlay Karahan , sadeleştirip diğerlerini kestirip atma biçimin de özetlenecek Occam’ın usturasının sadece kesici kısmıyla ilgilenip konu başlığında ki bazı kelimeleri kesip atmış, sadeleştirmiş.
Rastgele kelime kesip atmalar ile Sevgili Kanber forumdaşımızın Satrancın içindeki felsefik açlığın bilimsel olarak incelenmesini; “bilimsel açlığa” kadar sadeleştirmiş.
Sayın Karahan’ın yaptığı Occam’ın usturasının çok yanlış kullanılmasıdır. Occam’ın usturası bize kelime atarak özünden uzaklaştıran sonuca ulaşmayı göstermez.
Yine de Sayın Karahan’ın bu denemesi Felsefe derslerinde okutulmaya değer kötü kullanıma misal olacak güzellikte. Kendisini bu yüzden kutluyorum.ve alkışlıyorum.

Occam\'ın Usturasını, Kanber beyin üslubuna benzer bir üslubla anlatmak istersek;
“Birden fazla açıklama gözlem sonuçları ile uyumlu ise ve rakip varsayımlar arasında seçim yapmak için deneysel kanıtlar yoksa, en basit varsayımı en olası doğru varsayım olarak seçmektir.” demeliyiz.
Bu forumun rahmetli filozofu şöyle de diyebilirdi, “skolastik ( bildiğimiz lastik değil) metafiziği , modern analitik felsefeye taşıyan prensip... \"Occam\'ın usturası ile Hegel’in sakalını traş etmek\" ... şeklinde anıldığında metafizik ( ki ben bunun dilinden apayrı haz alırım) spekülatif felsefeyi ...kıldan tüyden arındırmak isteyen kişilerin hislerine tercüman olan ifadenin nesnesi ...

Ancak böyle tanımlamalar, saygıyı hakeden forumdaşlarımızın canını sıkar, kafalarını karıştırır.
“nööörin, leyn?” diye yöresel üsluplarla, açılması istenebilir. Bu durumda tanımlamamızı daha da basite indirgememiz gerekecektir, yani açacağız, ama kısaltacağız.

“kisaca \"bir sorunun iki ayri teorik cozumu varsa bunlardan daha basit olan dogru kabul edilir\" diye aciklanabilecek bilimsel prensip.” desek de tatmin olmayanların sayısı bu konu başlığına rating getirecektir.
Hmmm, o zaman ne yapmalıyız? Ünlülerin sözlerine sarılmak bir parça rahatlatabilir bizi.

Misal, Einstein,” karmaşık her sorunun basit, düzgün ve yanlış bir cevabı vardır.
teorini mümkün olduğu kadar basit tut, ama daha basit değil.”

Kullandığımız kelimeleri gündelik dilden seçersek (ki bunu felsefeciler ve psikiyatristler çok sevmezler. Psikiyatriste giden forumdaşlar psikiyatrisin konuşmalarında kullandığı terminoloji karşısında abandone olurlar. İyileşme hızlanır)

Gündelik dilde az kelimelerle konuşuruz ya, öle yapalım, avam diline inelim. (halkçı arkadaşlar bozulur endişesiyle ‘inelim’ lafını, ‘geçelim’ olaraktan değiştirelim. Onlarında gönlünü almanın faydası bize bir gün ummadığımız anda dönebilir.)
Bu kadar uzattıktan sonra, nerde kalmıştık diye soralım…

\"Basit olan yanıtın doğru olma ihtimali daha fazladır\". diyelim
Bunu anlamak daha kolay değil mi? Eee, neden bu kadar uzatılır böyle basit anlatım varken diyeniniz çıkarsa; felsefeye takılan arkadaşları adres gösteririm.

Mümkün olan en basit açıklamayla işe başlayıp ancak bu yetersiz kaldığında daha karmaşık olana geçmek.ayrıca öne sürülen varsayımlar daha iyi ve basit bir şekilde açıklanabiliyorsa yeni bulgular onların yanlış olduğunu ortaya koyuncaya kadar bunları doğru kabul etmek.
tezler ve varsayımlar üzerinde occam\'ın usturasıyla gerçekleştirilen budama işlemi sonucu ayakta kalabilen kanıtların gerçekten taktire şayan ve aklı başında kanıtlar olduğu söylenir.

Tıraş olmak için hem elektrikli tıraş makinesine hem de tıraş bıçağına sahip olmanın gereksiz olduğunu, bunlardan birisini atmak gerektiğini de ifade eder bu ustura.

İkili ilişkilerden süper bir örnek vermek gerekirse occam\'ın usturasının ne süper bir cihaz olduğunun farkına varırsınız.
misal,

sevgiliniz sizi aldatmış olsun,

1- siz ona gerekli ilgiyi ve şefkati göstermediniz, bu yüzden kendini boşlukta ve savunmasız hissetti, bir duygusal boşluğa düştü sevgiliniz sizde bulamadığı ilgiyi alakayı başka insanlarda arar oldu ve bir gün alkolü fazla kaçırdığı bir gece şeytana uydu olaylar gelişti.

2- sevgiliniz o…..nun (gündelik dile geçiş yaptığımız da bu tür laflar çıkabiliyor, Forumumuz da sakıncalı işler yaratmaması açısından sansürlenmiştir.)önde gideni.

Hoş iki çözüm yolu da aynı sonuca ulaştırır ama ilk yolda biraz daha fazla zaman ve sabır harcarsınız.

\"nal sesleri duydugunuz zaman atları düşünün, zebraları degil\". yaniii, semptomlara bakarak bu semptomlara uyan en olası hastalığın tanısı konulmalıdır.Az rastlanan egzotik hastalıkların (sendromların) değil. Bu Occam’ın usturasını böylelikle kendi mesleğimde bile faydasını göstermiş olduktan sonra,
argovari anlatımla ele almayı deneyeyim…

Occam’ın Usturası: Kesip atmaktır!

Ne kadar da basitmiş değil mi?
Şimdi anlamayanınız kalma ihtimali sanırsam sıfıra yaklaşmıştır.

Gelelim örneklere..


-çay bardağı döküldü. Neden döküldü?
cevaplar şöyle olsun:
1) elim çarptı
2) uzayda oluşan bir manyetik alan sonucu sinir uçlarım, hormon dengemi bozarak istem dışı hareket yarattı ve hede hödö... (= yan yattı, çamura battı, uzat Allah, uzat…)

occam\'a göre birinci şık olayı çok sade biçimde açıkladığı için doğrudur.



Ancak, occam usturasının bir de \'gereksiz olanın eklenmemesi\' yönü vardır.


-kahve döküldü.

a) elim çarptı
b) aniden telefon çalınca, hızlı hareket etmek istedim ve dikkatsize davranıp kahve fincanına çarptım, fincanın ağırlık merkezi hede hödö.......(= yan yattı, çamura battı, uzat Allah, uzat…) olunca kahve döküldü.

Bu seçenekleri incelediğimiz de ikisinin de doğru olduğunu göreceğiz, Ancak Occam’ın usturasını devreye sokarsak a şıkkını olayın izahatını yapmada çok yeterli olduğundan b şıkkını napçakmışsız? Usturamızla kesip atacakmışsız.

occam usturasını uygulamamız için bir olay olacak, bu olayı açıklayan bir çok basit diğerleri de karmaşık nedenler olacakmış. Biz olayımızı en basit şekilde açıklayan nedeni kabul edip, karmaşıkları usturamızla kesip atacakmışız.

Konu başlığına dönme adına yaptığım bu girişim, konu başlığına duyduğum saygıdan ibaret olup, başka biçimde düşünülmemesini dilerim,

Ve de sonuna kadar okuma sabrı bulan tüm forumdaşlarıma saygı sunarım.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 07 Ara 2008 21:17:27
   Sevgili  Dostum  Dr. Tuncay  Şen'in  bu  yazısını  izniyle  eğitimhane  dostları  ile  paylaşmak  istedim
  Saygı  ve  sevgilerimle..

sünnet bayramınız ümbarek olsun!07 Aralık 2008 Pazar 17:20
sünnet bayramınız ümbarek olsun!

benim (*) ikizlerden anatomik ve karekterolojik olaraktan soya fasülyesi gibi bana çekmiş olan zaten ismi de benimle kafiye olsun ve de asla ondan sonrakilerin göremediği ve asla da göremeyeceği emicesine itafen konulmuş olan Atalay, bilindiği üzre artıkın Akhisar'ın kurtuluş gününün ana sınıfına gitmektedir.

Geçen gün bana okullarında yaptıkları bir dersi gösterip aferini ve ödülü koparma girişimi çerçevesinde aşağı yukarı şöylecene bir konuşmaca dialog kapsamında geçmiştir, eyicene okunula anlanıla deyu burada anlatıla gele gele dura dura cak cak tır tır:

- babacık bak biz bugün okulda ne yaptık
- bakayım, ama önce cacık gibi yapma babacığını.tamam mı? hmmmmm çok güzel bunu sen mi yaptın?
- evetttt
- tamamen sen mi yaptın?
- öğretmenim de azıcık yardım etti. ama şu kadarcık azıcık.
- aferin, piki bu ne?
- koçççç, bak boynuzları bilem var, gördün mü? benzemiş değil mi?
-evet, bu pamucaklar ne böle
- babacık koçların böle böle yünleri var yaa, biz de öle olsun diye pamucakları yapıştırdık, olmuş dimi? öğretmenim olmuş dedi. bak yıldız bile taktı şuracığıma.
- çok güzel olmuş, aferin, gel, öpim, öbür yanağından öpmezsem nolur
-üzülür , ağlar
-piki ödülün benim çantamda al, kardeşine de diğerini vermeyi unutma onun koçunu da gördüm, beğendim, tamam mı? benim bilgisiyarda az işim var olur mu?derslerimi yapmam lazım, izin var mı sonra oynarız bir ara.
- ama babacık, bak bu koç böle böle açılıyor, sen açmadın kine.
- ay, unuttum, vay bakayım hele..
- aa oğlum burda bir şey yazıyor.
-evettttt, öğretmen dedi kine bunu bayramda herkese gösterin el öpmeden önce..
- burda ne yazıyor piki
- babacık, biz daha ana sınıfına gidiyoz ya, büyük okula gidince öğrenecez ya , sen de hep böle tuhaf sorular soruyorsun ama?
- biliyorum oğlum, öğretmenin yazmıştır kesin, öğretmenini sev, o ne yazdığını size söylemiştir kesin, değil mi?
- evet
-piki ne yazıyormuş?
- şeyyy
-neyyy
- tamam hatırladım, sünnet bayramınız ümbarek olsun
-hahahahahahahhaha
-baba ya neden gülüyorsun, küstüm, bir daha sana ödevlerimi göstermicem..



biz sülalecek bu vakaya anlata anlata kırıla kırıla patlaya patlaya güle güle kalakaldık.

Büyük ailemizinde gülmesi ve de sonra da misaller çıkarması babından da buraya konuldu.

efendim, sonra bir şekilde ne yapıp edip gönlünü zorlanarak almış olsam da bu gülünecek yaşanmış vakıadan çok misaller çıkardım. hala da çıkarmaya devam etmekteyim.

1.bizim çekirdek ailede vs vs nedenlerle kurban bayramlarının gerektirdiği müessir kesmek fiili gözlerden çok ırak yerlerde adımıza ifa eylenilmekte geleduragelmiştir.
2.bizim ikizler için kesmek müessir fiilinin yaşamlarında ki zorunlu karşılığı olan sünnet 1.5 yıl önce yukarıdaki büyük lafı söyleyen için zorunlu, onun ikizide diğerinin yanında kurunun yanında yaş da yanar babından mecburen zorunlu olarak erkencene yaşamışlardır.
Bu ülkede her erkeğin adına erkekliğe ilk adım dedikleri bu müeesiir kesmek fiiliyatını bizim ikizlerde sonraki yaşamlarında sorunlar yaşamaması er türlü tedbir en ince ayrıntısına kadar düşünülerek adım adım uygulanmış olup tüm adımlarda hedefleninin üzerinde başarı sağlandığı anlaşılagelmiştir.
3.Çocuklara bazı şeyleri öğretmenin zamanı gelmiştir.
Onların doğruları çağrışımlarla yanlışlıkla bulmadan önce, bizim kendi doğru bildiklerimizi onların anlayacağı dille anlatılmasının zamanıdır bu.
4. Onlar bize doğruyu nasıl anlatacağımızın ipuçlarını veriyorlar. mesele ipin ucunu yakalamaktır, kaçırmak değil.
5.Büyükler küçüklere kendi doğru bildiklerini doğrucana öğretmezler ise vahim vahim hatalar zincirleri ile her türlü kazalar zircirlemesine gelebilecektir. Zincir en zayıf haklasından kopar sözünü siz buraya monte edip düşüne davranın.
6. Onlar bize nasılda anne ve baba olduğumuzu öğretiyorlar. anne ve baba doğulmaz, oldurulur.
7.daha ne doğruları öğretecem daha işim iş.
.
.
.
.
siz artıkın sonsuza dek yaza yaza dudu dudu rara rara koya koya yun yun, derim. yani kısacana yazadurakoyun..
sonra da uzatmadan bi zahmet anlayadura davranın, derim.

Not:
bu hikayenin daha devamı da var. çünkü Atalay'ın babasının sünnet yaptığını biliyor, kurban bayramında neden sünnet çantasını alıp işe gitmediğini sorgulucak.

işimiz iş.

(*) haksızlık ettim. sadecene benim değil tabi anne faktörünün yüceliğini hiç bir zaman es geçmemek lazım. Unutulunca sonuçları, çözümleri en karmaşık etütleri çözmekten de zor oluyor. Allahın izniylen biz bu zor etütleride çözüyoz. Başkanım asıl bu konuda ciddi ciddi projeler üretmeni bekliyorum.... Ben bu konuda açılacak kurulun başkanlığını gönüllü olaraktan almaya hazırım, emrinize amadeyim.

kaynak:http://akhisarsatranc.4forum.b...s-t121.htm

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK