Öğrenci Başarısının Değerlendirilmesi

Okula gelen tüm öğrencilerin sınıfı geçmesi yada geçirilmesi ne kadar doğru?
Sizler ne düşünüyorsunuz?



[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Mirkelam Öğretmenim, sorunuzu " birleştirilmiş sınıflarda 3 ve 5.sınıflar haricinde sınıf tekrarı yaptırılmaz." maddesini baz alarak mı sordunuz?

Biraz daha ayrıntılı açıklayabilirseniz eğer, fikirlerimizi hedef istikametinde belirtiriz

Şimdiden teşekkür ediyorum

47. maddenin tamamını incelemenizi ve düşüncelerinizi paylaşmanızı istedim.
3. 5. sınıf ayrırımı da ne kadar doğru yada başka bir sınıf mı olmalıydı ?

Merhabalar.
 İlköğretimin amacı; bir eleme yapmak değil, her bireyi kabiliyetleri ve bilgi düzeyleri ölçüsünde geliştirerek topluma kazandırmak ve hayatını kazanabilecek düzeye getirmektir.
 Artık eğitimde şu düşünceden uzaklaşmak zorundayız. Bu anlamıyor, bu yapamıyor v.b.
 Her öğrenci yapabildiğikadar yapacak. Öğrenebildiğini öğrenecek. Öğrenebildiğikadar hayatında başarılı  olacak.

***********************************

c) Alınan bütün önlemlere rağmen bir üst sınıfta güçlüklerle karşılaşabilecek öğrencilerin sınıf geçmesine veya sınıf tekrarına; 1, 2 ve 3 üncü sınıflarda okul müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında sınıf öğretmeni ile varsa okulun rehber öğretmeni, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci sınıflarda ise şube öğretmenler kurulunda, 4 ve 5 inci sınıflarda şube öğretmenler kurulunun oluşamaması hâlinde okul müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında sınıf öğretmeni ile varsa okulun rehber öğretmeni tarafından karar verilir. Bu kararda, oyların eşit olması hâlinde başkanın bulunduğu tarafın görüşü kabul edilir.

ç) Alınan gerekçeli karar, tutanakla belirlenir ve sınıf geçme defterine işlenir. Tutanağın bir örneği öğrenci dosyasına konur, bir örneği de karar defterine yapıştırılır ayrıca veli de bilgilendirilir. (Ek- 9)

***********************************


Yukarıda belirtildiği üzre, eğer öğrenci sınıf geçmede yetersiz görülürse, oluşturulacak kurulla sınıf tekrarı kararı alınabileceği  belirtilmiş.

Yalnız sınıf tekrarı kararı için çok iyi düşünmek gerekir.Çünkü, bu karar çocuğun tüm hayatını etkileyebilecek kritik bir karar.

Yanlış alınmış bir kararla çocuk, akranları tarafından alay konusu olabilir.Bir üst sınıfa geçememiş olmanın sebebi ne olursa olsun, bu karar onun gözünde çok haksız bir karar olacaktır.Bunun yarattığı "öğrenilmiş çaresizlik "ise çocuğun tüm hayatını etkileyebilir...

Peki başarısız öğrencileri, bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için, haketmedikleri ve bir üst sınıfın yetilerini gösteremeyecek olmalarına rağmen geçirmek mi gerekir?

Bu sorunun cevabı da bir eğitimci olarak "hayır " olacaktır.Çünkü, bulunduğu sınıfın bilişsel ve duyuşsal yeteneklerine sahip olmayan öğrenciden, bir üst sınıfın becerilerini gerçekleştirmesini beklemek hem haksızlık, hem de tutarsız bir beklenti olur.

Bu yüzden, özellikle çocukların öğrenim hayatına ilk adım attıkları anda, beden yaşına bakılmaksızın hazır bulunuşlukları, duyuşsal ve bilişsel gelişmişlikleri standart testlerle ölçülüp, okul hayatına başlama kararı bu şekilde verilmeli belki de...

Veya, başarısız öğrencilerin etiketlenmeden, ama beklenen yetileri geliştirebilecekleri ekstra önlemler alınmalı...

Eğitimde aslında el atılıp, bilimsel ve akılcı çözümler getirilmesi gereken o kadar çok konu var ki: Öncelikle çözüme kavuşturulması gereken konulardan biri de sizin açmış olduğunuz sınıf geçme ve tekrarı.

Söylenebilecek çok şey var aslında.

Eğitimde fırsat eşitliği ve öğrenci merkezliliğin gerçek anlamda hayata geçmesi dileğiyle sözlerime şimdilik son veriyorum...

Bence de mümkün olduğunca ekstra tedbirlerle çocuğun gelişim sürecine katkıda bulunmak gerekir. Sınıfta bırakmak çok iyi bir yol değil.

Ama alınan tedbirlere rağmen çocuk eğer gerekli seviyenin altında ise onu bir üst sınıfa geçirmek de o çocuğa yapılacak büyük bir haksızlıktır.

Bir üst sınıfın hazır bulunuşluk düzeyinin altında kalan öğrenci yeni öğreneceği bütün konularda arkadaşlarına göre hep birkaç adım geriden gelecektir. Her yıl kendisindeki hazır bulunuşluk düzeyi ile sınıfın hazır bulunuşluk düzeyi arasındaki fark bir makasın ağzı gibi açılacaktır.

Bunu önlemenin en etkili yolu bence bir yıl geç olsun , temiz olsun.

Bir üst sınıfın tembel, başarısız öğrencisi olacağına bir alt sınıfın orta halli öğrencisi olmak çocuğun hem geleceği için, hem psikolojisi için çok daha sağlıklı olur diye düşünüyorum.

Bir eğitim öğretim yılı daha kapanırken arkadaşlarımızın bu konuya ne kadar duyarlı olduğunu görmek istemiştim fakat sudee, bedesten ve chns öğretmenimden başka kimsenin ilgi alanına girmediğini gözlemlemiş oldum. Katılan arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Kendi okulumda 47. maddeye okadar çok karşı çıkan arkadaşım ve bazı öğrencilerimizin herşeye rağmen bir üst sınıfa geçirmiş olmanın rahatsızlığını dile getirenler var. Her yıl sene sonunda aynı polemikler ve aynı sonuç...
Ama bakıyorumda, biz olsak nasıl bir düzenleme yapabiliriz diye düşünürken, bu konuda kendi düşüncelerini bizimle paylaşmak isteyen arkadaşlar olmadı.
Müstakil bir okulda çalışmaya başlayınca, arkadaşlarımın bir çoğu aynı dertten muzdarip olacak ve bazı öğrencileri sınıfta bırakmak isteyecekler. Fakat sene sonu gelmiş olduğundan bırakamayacaklar. Çünkü önlemlerin yıl içerisinde alınması gerekecekti.
..........

a) Öğrencinin yıllık başarısı, her dersten ayrı ayrı değil, tüm derslerde ve sosyal etkinlik çalışmalarındaki durumu, sınavlar, projeler, performans ödevleri, ders içi performans ve Türkçe'yi doğru, güzel ve etkili kullanma becerisi ile öğrencilere kazandırılması hedeflenen tüm davranışlardaki etik değerleri benimsemesi de dikkate alınarak, bir bütün olarak değerlendirilir. Başarılı öğrenciler doğrudan bir üst sınıfa geçirilir. "

bu maddede dediği gibi öğrenciler sadece nota bakılarak bırakılmaması gerektiğini söyluyor.

ben öğrencilerin sadece eğer okuma ve yazmaya gecememişlerse 1. sınıfta bırakılmasından yanayım.

eger öğrenci o şekilde 1 üst sınıfa geçirilirse o öğrencinin geleceğini elinden almış oluruz.
çünkü 1. sınıfta okuma ve yazma öğrenemeyen öğrenci bir üst sınıfa geçirilirse o öğrenci bir daha okuma ve yazma öğrenemiyorlar.

bu gun bir çok 6-7-8. sınıfta okuma yazma bilmeyen öğrenciler oldugu söyleniyor hatta lisede bile bu durumda olan öğrenciler var.

bunun için okuma ve yazma öğrenemeyen öğrenciler 1. sınıftan 2. sınıfa geçirilmemelidir.

birleştirilmiş sınıflı okullarda okuyan öğrenciler bir arada okudukları için bu karar alınmıştır.

saygılarımla

Ben başarısız bir öğrencinin bir üst sınıfa geçirilmesi taraftarı değilim.Bulunduğu sınıfta başarısız olan bir öğrenci alt sınıfta gerekli başarıyı gösteremediği için bir üst sınıfta da gerekli başarıyı gösteremez bence onun için sınıf tekrarı yaptırılması gerekir.Saygılarımla.

Görev yaptığım köyde velinin biri kız çocuğunu küçük yaşta okula almamı istedi. Kabuletmedim. Askerdeyken vekil öğretmene not bıraktım. Kesinlikle bu öğrenciyi almamasını istedim.

Sağolsun vekil öğretmen idari işlerde tek imzası yok ama ne acelesi varsa bu kız öğrenciyi okula alıp kayıt etmiş. Nufustaki yaşı büyük yazılmış.

Öğrenci bu yıl sadece 3 defa ödevini yaptı. Performans ödevlerinin hiçbirini tamamlamadı. Babası aman okumasın. Okursa şimdi liseye de niyetlenir diye bu öğrenciye her türlü engeli çıkartıyor. Öğrencinin keyfi yerinde diğer öğrenciler saatlerce ödevle dersle uğraşırken bu öğrencinin babasından aldığı destekle böyle yorucu işlerle uğraşmıyor.

Bu öğrenci 3. sınıfta. 2. sınıf öğrencilerimden de geri.

Sınıf tekrarı yaptırırsam "büyük kız öğrenciyi büyük okullarda kaçırılar" korkusuyla veli biraz daha ciddiye alıp öğrenciyi yönelndirmekten vazgeçebilir.

Sınıf tekrarı yaptırırsam MEM ile başım belaya girebilir. (Malum küçük yer)

Sınıf tekrarı olmazsa bu öğrenci aynı şekilde devam edecek.

Haydi çıkın bakalım için içinden.

murat hocam aynı sıkıntı bendede var4. sınıfta görünen bir öğrencim var.

ama 2. sınıflarla ders işliyor.
gecen sene zorlada olsa okumayı öğrettim.
bu sene heceleyerekte olsa okuyor.
sınıfın en yavas okuyanı o.
bu sene 5. sınıfa gececek seneyede ben yokum ama 6. sınıfa gitmesini istiyorum .
sınıfta bıraksan de o oğrenciye verebileceğim çok fazla şey yok

okusun toplama çıkarma yapsın yeter diyorum

Doğrusu,    dediğiniz   gibi  ise  durum  düşündürücü!
                       İstatistiklere  bakmak  lazım.
Yani  İlköğretim  veya liselerde  öğrenci  iken  evlenmek amacı  ile  kaçan  veya  kaçırılan  kız  öğrenci  sayısı  manidar  ise  bence  veli  haklı!
          Yani  veliyi  öncelikle  ikna  etmeliyiz  diye  düşünüyorum..

Bazı öğrenciler için yapabileceğimiz birşey yok. Eğer yetenekleri konusunda eksikleri varsa onurunu kırmadan 8. sınıfı bitirmesi için yol göstermek en iyisi. Zaten öğretmenlerin bu öğrencilerle sorunu da yok.

Geçen yıl bir gazetede okumuştum.
Yanlış hatırlamıyorsam Gaziantep'te olmuştu. Bir İlköğretim okulunda yaklaşık 10 öğrenci sınıf tekrarına bırakılmıştı. Veliler de "Biz öğretmenlerden özel ders almadık. İstediklerini vermedik. Onun için sınıf tekrarına bırakıldılar." diye mahkemeye gitmişlerdi. Sonuç ne hatırlamıyorum.

Doğrusu,    dediğiniz   gibi  ise  durum  düşündürücü!
                       İstatistiklere  bakmak  lazım.
Yani  İlköğretim  veya liselerde  öğrenci  iken  evlenmek amacı  ile  kaçan  veya  kaçırılan  kız  öğrenci  sayısı  manidar  ise  bence  veli  haklı!
          Yani  veliyi  öncelikle  ikna  etmeliyiz  diye  düşünüyorum..

Bunlar tamamen bahane. Eğer burada tek olay gerçekleşmiş olsaydı. Kıyamet kopardı. Öğrenci küçükken işe yaramıyor. Büyüyünce ev işleri, süt sağma gibi işlerde çalıştırılır.

   Eğitimli  olmanın  bir  ayrıcalık  olduğunun  toplumda  kabul  görmemesi  insanların  okula  bakışını  olumsuz  yönde  etkiliyor.
Siyasi  politikaların  eğitimli  insanların  toplum  içinde  saygın  statülerine  uygun  bir  hayatı  garantilememesi  toplumda  bu  gibi  durumların  yaşanmasına  sebep  oluyor.
  (çalışanların  maaş  bordroları  bu  yorumda  esastır.)