Geleneksel eğitim yaklaşımlarında, öğretmen sınıfın ortasında durup ders anlatırken, öğrenciler pasif bir şekilde oturarak onu izler ve (umarız) dinler. Öğrenciler bireysel olarak çalışır, iş birliğine dayalı öğrenme pek teşvik edilmez. Neyse ki öğrenci merkezli dersler bu kısıtlamaları ortadan kaldırmayı başarıyor, çünkü bu ders yöntemi öğrenme sürecine odaklanıyor.
Öğrenci merkezli öğretim, odağı öğretmenden öğrenciye çevirir. Öğrenci tarafında aktif katılımı teşvik ederken, öğrencilerin kendi öğrenmelerini inşa etmelerini gerektirir. Öğrencilerden sadece öğrenmelerinin bilincinde olmaları değil, aynı zamanda sorumluluk almaları beklenir. Öğrenci merkezli öğrenme sayesinde öğrenci motivasyonu ile birlikte öğrenci başarısı ve okul deneyimine yönelik genel öğrenci memnuniyeti de genellikle artar.
Sınıftaki derslere ve etkinliklere öğrenci merkezli teknikleri dahil etmenin pek çok yolu var:
1-Öğrencilerin seçim yapmalarına ve bağımsız olmalarına izin verin. Proje, sınıf etkinlikleri ve ödevler için seçenek sunmaya ek olarak, öğrencilerin kendi oturma düzenlerini tasarlamalarına da izin verir. Değerlendirmelerde daha fazla soru çeşidi sunmak, öğrencilere kendi seçimlerini yapma şansı verir. Ve son olarak, öğrencilere diledikleri gibi kullanmaları için birkaç dakikalık boş zaman vermeye çalışın (makul ölçüde elbette).
2-Açık uçlu sorgulama tekniklerini kullanın. Bu uygulama, eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi teşvik eder ve problem çözme becerilerini geliştirir. Açık uçlu sorgulama, açık iletişimi teşvik ettiği gibi öğrencilere düşüncelerinin ve fikirlerinin önemli olduğu güvencesini de verir.
3-“Açık” ders anlatımını tercih edin. Açık ders anlatımı, ezbere dayalı öğretim metodundan uzaklaşılmasını sağlar. Doğrudan ve daha çok ilgi göstermeye teşvik eden bir ders metodu olduğu için öğrenciyi tam dersin merkezine çeker. Öğrenciler izleyici kalmak yerine öğrenme sürecine aktif olarak katılır.
4-Öğrencileri iş birliğine ve grup projelerine yönlendirin. Öğrenciler birbirleriyle çalıştıklarında dersin içeriğinden çok daha fazlasını öğrenirler. Okullarımızda ve toplumumuzda var olan çeşitliliğe (cinsiyet, yaş, etnik köken vs.) karşı bir saygı duygusu geliştirirler. Ayrıca farklı bakış açılarına saygı duymayı öğrenirler. Ve son olarak fikirlerini birbirileriyle paylaşabilirken, bu fikirleri geliştirmek için daha fazla fırsat yaratırlar.
5-Yansıtıcı düşünmeyi teşvik edin. Yansıtıcı düşünme öğrencilerin işleri yavaşlatmalarını ve öğrendiklerini analiz etmek için biraz geri çekilmelerini sağlar. Ayrıca öğrenmekte oldukları bilgileri işlemesi için de zaman tanır. Yansıtıcı düşünme, bireysel büyüme ve aynı zamanda grup halinde büyüme için alan ve zaman yaratır.
6-Bütün öğrenciler aynı hızda çalışmazlar. Ödevler de bunu yansıtmalıdır. Her bireyin hızına göre ödevler hazırlayın. Öğrencilerin konuları, kendi öğrenme tarzlarına ve ihtiyaçlarına en iyi uygun hızda öğrenerek ilerlemelerine izin vermek, konuyla ilgili tam öğrenmenin gerçekleşmesini sağlar.
7-Öğrencilerin, topluma hizmet projelerine ve aktivitelerine katılmalarını sağlayın. Bu, öğrencilerin dünyadaki önemli rollerini görmelerini sağlar. Başka insanlar için bir şeyler yapmanın ne kadar değerli ve tatmin edici olduğunu öğrenme şansı yakalarlar. Öğrenme daha doğal gerçekleşir. Öğrenciler, gittikleri her yerde, etraflarında öğrenme fırsatları olduğunu ilk elden görme fırsatına sahip olurlar.
Daha öğrenci merkezli bir sınıf yaratmak öğretmenler için çok zor değil. Ezbere dayalı olmayan, öğrenci katılımını teşvik eden ders içi etkinlikleri önemli bir ilk adım olabilir. Dersi daha ilgi çekici hale getirmenin, öğrencileri derslerde söz sahibi yapmanın yollarından biri de sınıf içi etkinlikleridir.
Egitimpedia
