Bir öğretmen olarak çoğu şeyin meslekdaşlarım tarafından büyütüldüğünü ve sürekli aynı şeylerin konuşulduğunu görüyorum.Elektriksiz susuz bir dağ köyünde 2,5 yıl kaldım ama merkezde sıcacık evinde yaşayan öğretmenler kadar şikayet etmedim açıkçası.Tamam öğretmenlik kutsal bir meslek ama bu bizim işimiz bunun karşılığı da para alıyoruz.Ama sürekli şikayet ediyoruz.
Bu ülkedeki askerler,polisler ne yapsın!İnanın çok zor koşullarda çalışıp bizi kadar şikayet etmiyorlar.Bence şikayet etmeyi bırakıp şanslı olduğumuzu görmeli ve verimliliğimizi düşürmemeliyiz.(kimse sözlerimi yanlış anlamasın bunlar sadece benim gözlemlerime dayalı düşüncelerim).
Herkes çalıştı o dağ köylerinde öğretmenim.. şimdi sizin şehirde sıcacık evlerinde dediğiniz tüm öğretmenlerde sizden önce o dağ köylerindeydi.. şahsen ben 4 yıl tek öğretmen olarak çalıştım aylarca şehir görmedim saç sakal birbirine karışırdı.. biz o zaman bilgisayar yerine planlarımızı elimizde yazardık.. neyse sadece siz zor şartlarda çalışmadınız yani...
diğer mesleklerle karşılaştırıyosunuz ve en büyük hatayı siz yani bir meslektaşımız yapıyor.. acaba hangi mezrada polis asker hemşire ikamet etmek zorunda .. diğerlerinin lojmanları saray gibi karoliferli biz ise derme çatma kulübelerde kalıyoruz.. polis askerlikten muhaf zaten..
biz burda sorunlarımızı dile getiriyoruz.. siz hiç evinde nöbet tutan bir polis, salonunda ameliyata giren bir doktor yada hemşire, veya evinde cemaatle namaz kırdıran bir imam gördünüz mü?
ama biz öğretmenler saatlerce çalışıyoruz evimizde...
Lütfen meslektaşlarınıza haksızlık etmeyin.. hiç kimse şikayet etmiyor, sadece hakkını arıyor..
saygılarımla..