Öğrenmeyi Öğrenme...

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 13 Haz 2009 20:41:37
ÖĞRENMEYİ KOLAYLAŞTIRAN ON TEKNİK
********************************

Gelecek sınava çalışmaya başlamadan önce, hafızanızı doğru kullanarak sadece sizin için gerekli bilgilere yer verebilirsiniz. Hafızanızı geliştirmek için bir çok test ve teknik mevcuttur. Bunlar daha çok kavramsal psikolojiyle ilgilidir. Amaç hafızayı geliştirmek, geri çağrışım yapabilmek, akılda kalıcılığı arttırmaktır.

1. Çalıştığınız konuya odaklanın: Dikkat, hafıza için çok önemli bir öğedir. Bu yüzden müzik seti, bilgisayar vb. dikkat dağıtıcı öğelerden mümkün olduğunca uzak bir yerde çalışmaya gayret ediniz.

2. Klasik çalışma yerine çeşitli materyallerle çalışmayı deneyin: Öğrenim materyallerinin kullanımı size hem zaman hem de pratiklik kazandırır. Araştırmalar, çalışırken farklı materyaller kullanan öğrencilerin daha çabuk öğrendiğini ve de bilgilerinin de daha kalıcı olduklarını kanıtlamıştır.

3. Üzerinde çalıştığınız konuyu iyi organize edin: Organize edilmiş bilgiler, demet halinde bilgi kümelerine benzerler. Benzer konuları, başlıkları gruplayarak, okuduklarınızın özetini çıkarak daha kalıcı öğrenmeler elde edebilirsiniz.

4. Bilgiyi hatırlamak için hafıza çağrıştırıcılarını kullanabilirsiniz: Hafıza geliştirici oyunlar, sıkça kullanılabilen ve de geri çağrışıma yararlı tekniklerden sayılabilir. Hem de kolay ve eğlenceli bir yoldur. Öğrendiğiniz konuya espri, yenilik, tuhaflık veya sıra dışılık katarak daha kolay ve iyi öğrenme sağlayabilirsiniz.


5. Öğrendikleriniz ayrıntılı çalışın ve tekrarlayın: Ayrıntılı tekrarlar bilginin uzun süreli hafızaya gönderilmesinde yararlıdır. Çalıştığınız konuya önce bir göz gezdirin, anahtar kelimeleri bulun.okuyun.gerekirse özet çıkarın ve daha sonra özetiniz ve kısa notlarınızı sık sık tekrar edin.

6. Yeni ve eski bilgilerinizi ilişkilendirin: Bilmediğiniz bir konuda çalışırken onu eski bildiklerinizle ilişkilendirmeye çalışın. Öğrenmek zorunda olduğunuz bir konuyu çevrenizde size tanıdık gelen nesnelerle, olaylarla eşleştirmek öğrenmeyi kolaylaştırır.

7. Görselliğe önem verin: Fotoğrafları, grafikleri veya tabloları hatırlatıcı olarak kullanabilirsiniz. Eğer bunlar kitaplarınızda yoksa bile veya sizin ilginizi çekmiyorsa, siz kendi hatırlatıcı materyallerinizi kendiniz yaratarak öğrenmeyi kalıcı kılabilirsiniz. Notlarınızı renkli kağıtlara yazmak, resimler, tablolar çizmek,boyamalar yapmak öğrenmeyi eğlenceli hale getirebilir.

8. Öğrendiklerinizi başkalarına öğretin: Öğrendikleriniz bir arkadaşınıza, kardeşinize öğretmek, anlatmak öğrendiklerinizi pekiştirmeniz için yararlı olacaktır.

9. Zor konular için fazladan vakit harcayın: Bazı konular çok kolay öğrenilir de kimileri o kadar kolay öğrenilmez. Zorlandığınızı düşündünüz konularda pes etmeyin, farklı teknikler ve yollar kullanarak çalışın ve dikkatli olun.

10. Öğrenim şeklinizi çeşitlendiriniz: Son ve en mükemmel yol alışık olduğunuz rutini değiştirmektir. Alışkın olduğunuz yerden farklı bir yere çıkın veya hep gece çalışıyorsanız birkaç dakikada olsa gündüz çalışmaya başlayın.

Kendiniz için yapacağınız her yenilik öğrenmenizi kolaylaştıracak ve bilgilerinizin geçerliliğini koruyacağı yeni bir yoldur.

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 13 Haz 2009 21:06:09
Aylık popüler bilim dergisi Focus’un yayınladığı en merak edilen konular ve yanıtları..

merak edilen sorular

1-Açık havada yıldırımdan korunmak için en güvenli yer neresidir?

Açık alanda uzun ve sivri isimler genellikle yıldırımın hedefi olurlar ancak bu kesin değildir. Bazı zamanlarda uzun bir ağacın çevresindeki düz alanlara da yıldırım düşebilir. Bir otomobil ya da kapalı metal bir yapı yıldırım düşmesine karşı en güvenli yerdir. Farklı araziler (su ve kaya, kaya ve toprak, ağaç ve yer) arasındaki sınırlardan uzak durun. Ayrıca, yıldırımın bir nesneden diğerine atlama özelliğinden dolayı, metal nesnelerden ve diğer insanlardan da en az beş metre uzak durun.


2-Neden tek yumurta ikizlerinin parmak izleri farklıdır?

Her ne kadar tek yumurta ikizleri aynı DNA’ya sahip olsalar da hücre-hücre aynı değildir, dış görünüşünüzü genleriniz belirlemez. Parmakizleri fetüs ana rahminde gelişirken hormon seviyesindeki dalgalanmalar gibi nedenlerden dolayı yarı rastlantısal biçimde belirlenir. Benzer biçimde deri üzerindeki çiller ve benler de rastgele oluşan mutasyonlardır ve tek yumurta ikizleri arasında farklılık gösterir.

3-Ortalama insan boyu sürekili uzayacak mı?

Ortalama insan boyu, çocukluk dönemindeki beslenme ve cinsel seçilim nedeniyle, en azından Batı dünyasında uzuyor. Ancak kadınların 183 cm’den uzun erkekleri daha çekici bulma eğilimlerinin devam etmeyeceği tahmin ediliyor, çünkü 188 cm. üzerindeki insanların, boyları nedeniyle sağlık problemlerine yatkınlıkları artıyor. Bunun nedeni de 203 cm’den daha uzun insanların kalpleri bedenin tamamına kan pompalamada zorlanıyor.

4-Neden ateşimiz yükseldiğinde üşürüz ve titreriz?

Ataşimizin yükselmesi, hipotalamusta bulunan bedenimizin iç termostadının sıcaklığının yükselmesi ile gerçekleşir. Fazla egzersiz yaptığınızda ya da sıcak bir günde vücut sıcaklığınız yükselebilir ama iç termostatt a bir ısı değişimi olmaz, yaklaşık 36.8°C’de sabir kalır. Kendinizi sıcaklamış hissttiğinizde hipatolamus bunu terleyerek ya da deriye kan pompalayarak düzeltmeye çalışır. Tüm bunların yanında ateşlendiğinizde termostaddaki ısı da artar. Bu da beden sıcaklığımızın 36.8°C’nin altına düştüğü anlamına gelir, siz de üşür ve beden ısınızı arttırmak için titrersiniz. Daha yüksek vücut ısısı akyuvar sayısını arttırıp, bakterilerin tekrar oluşumunu yavaşlattığı için mikroplarla savaşta yardımcı olabilir.

5-OK neyin kısaltılmasıdır?

Bununla ilgili en popüler teori ‘all correct’in (herşey yolunda) kasıtlı olarak ‘oll korreckt’ biçiminde yanlış yazılması ve buradan yapılan kısaltma olduğu yönündedir. OK, gülünç olması için sözcüklerin yanlış yazılmasının moda olduğu 1840’larda Boston gazetelerinde popüler oldu. Bununla ilgili bir efsane de OK sözcüğünün New York’lu demokratların adayları Martin Van Burten’in takma adı olan Old Kinderhook’un kısaltılmasıyla bu sözcüğü kullandıkları yönündedir.

6-Neden ozon tabakasını, insan yapımı ozon gazıyla dolduramıyoruz?

Antarktika üzerindeki ozon deliğinin kapladığı alan ABD’nin yüzölçümünden daha büyüktür ve buranın tekrar doldurulması için on milyonlarca ton ozon gerekir. Basitçe bu kadar büyük miktarda ozonu sadece gerekli olan yere taşımak bile astronomik bir maliyette neden olur.

7-Sudan çıkınca el ve ayaklar neden buruşur?

Eğer hücrelerinizin sahip olduğundan daha az yoğunlukta ya da da az tuz çözeltisinin olduğu suya girerseniz, su osmos yöntemiyle abzorbe edilir ve bu da derinizdeki hücrelerin şişmesine neden olur. Hücreler alt tabakadaki dokulara bağlı olduklarından deri bu duruma uyum sağlayabilmek için buruşur.

8-Hıçkırık nedir?

Hıçkırık diyaframın istemsiz kasılması sonucunda oluşan ani hava girişi sonucu oluşur. Glotis (nefes borusunun ağız bölümü) aynı anda kapanır böylece içeride kalan havanın kapanan glotise çarpması ile de hıçkırık sırasındaki karakteristik ses meydana gelir.

9-Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamanın kolay bir yolu var mı?

Evet, seyahet edin. Dünya yüzeyi kavisli oldğu için farklı takım yıldızlarının ortaya çıktığını farkedeceksiniz.

10-Su dışında balık tutulabilir mi?

Evet. Bazı balık türleri su dışında nefes alabilir ve sürünebilir. Ayrıca yakşalık 50 tür balık uçabilir.

11-Neden deniz havası insan için iyidir?

Deniz havası, özel olarak insanlar için iyi değildir. Viktorya Çağı İngilteresi’nde belki de dönemin kentlerindeki kirli havayla karşılaştırılarak, sahil kenarlarındaki mesire alanları temiz havası nedeniyle ün kazandı. Deniz kenarlarının ‘sağlıklı’ kokusunun nedeni kıyı kenarında yaşayan bakteriler tarafından oluşturulan kimyasal maddelerin az yoğunluktaki varlığıdır. Son dönemlerde yapılan bir araştırma, deniz tuzunun, denizdeki egzos dumanıyla kimyasal tepkimeye girerek limanlardaki hava kirliliğini daha da arttırdığını ortaya koyuyor.

12-Bitkiler yaşlılık nedeniyle ölür mü?

Uygun şartlar altında bazı bitkiler sonsuza dek yaşayabilir. Ölüm nedenleri dış şartlarda oluşan değişimlerdir. Ancak yıllık bitkiler tohum verdikten sonra ölürler.

13-Sakızı yuttuğumuzda içimizde yıllarca kalır mı?

Hayır. Sakızın sindirimi zordur ama sindirim sisteminden kurtulmayı başarabilecek mucizevi özellikleri yoktur. Genellikle sindirilme süresi üç gündür.

14-Fobilerin nedeni nedir?

İnsanların yaklaşık yüzde onu fobilerden müzdariptir. Bazılarında travmatik bir olay tetikleyici olabilirken bazı fobiler fiziksel problemlerle ilgili olabilir. Yapılan araştırmalar bazı basit fobilerin genetik olduğunu bazılarınınsa kültürel geçmişe dayandığını gösteriyor. Örneğin, örümcek korkusu Ortaçağ’dan miras kalmış olabilir. Büyük veba salgını sırasında kurbanların boşaltıkları evlerinde ağlarını kuran örümcekler nedeniyle, bu hayvanlar ile veba arasında bir ilişki kurulduğu tahmin ediliyor.

15-Erkeklerde selülit olur mu?

Evet. Portakal kabuğu görünümlü deri sorunu yalnızca kadınların derdi değil. Erkeklerde de selülit olabilir ancak genellikle boyun ve karın çevresinde.

16-Bakteriler diğer bakterileri yakalar mı?

Evet. Bakteriler, diğer koloniledeki bakterilere saldırabilir.

17-Neden arka koltukta daha çok araç tutması yaşanır?

Bunun muhtemel cevabı, arka koltukta yeteri kadar iyi görüş açısının olmamasıdır. Araç tutması, iç kulakta hareket algılanırken, gözlerden sabit olduğunuz bilgisinin gelmesi nedeniyle yaşanır.

18-Yalnızca su ve vitaminle yaşayabilir miyiz?

Hayır. Vitamin ve minareller kadar enerji üretmek ve hücrelerin kendilerini yenileyebilmesi için karbonhitrat, yağ ve proteine de gereksinim duyarız.

19-Sıcak içecekler insanı üşütür mü?

Evet. Sıcak içecekler bedeni olduğundan daha sıcak hissetmesine neden olur. Bu nedenle terlenir ve bu da vücut ısısının düşmesine neden olur.

20-Ay olmasaydı ne olurdu?

En önemli etki (ayışığının eksikliği dışında elbette) gel-gitlerde olacaktı. Yalnızca Güneş’in kütleçekim kuvvetiyle, gel-gitlerin üst ve alt seviyesinde dramatik düşüşler olacaktır. Bu da Dünya’nın hızında yüzyılda yaklaşık 0.002 saniyelik bir yavaşlamaya neden olur. Bunun uzun dönemdeki etkileri çok daha ciddi olur. Mevsimler Dünya’nın yörüngesindeki 23.5°lik eğikliğe bağlıdır. Ay’ın görece olarak muazzam kütle çekimi olmadan yörüngedeki eğiklik sabitliğini yitirecek, diğer gezegenlerin kütle çekimi bu açıda büyük değişikliklere neden olacaktır. Ama bu çok kısa zamanda gerçekleşmeyecek. Örneğin Mars’ın etkisiyle açının 60° değişmesi bir milyon yıldan fazla zaman alacaktır.

Çevrimdışı harputlu

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 108
  • 10
  • 108
  • 10
# 13 Haz 2009 21:09:24
Güzel bilgilir hocam elinize sağlık.

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 20 Haz 2009 22:04:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Yeni Müfredatın önemli yaklaşımlarını anlatan döküman...

Çevrimdışı balamirkan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.175
  • 7.933
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.175
  • 7.933
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Haz 2009 22:36:55
öğrenmeyi öğretmenin en önemli noktası bence insanın beynini acıktırmaktır..o da meraktır...çocuğa merak etmeyi öğretirsek o nasıl öğrenmesi gerektği konusunda beynini yoracaktır...aç beyinli günler diliyorum...

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 20 Haz 2009 23:29:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
öğrenmeyi öğretmenin en önemli noktası bence insanın beynini acıktırmaktır..o da meraktır...çocuğa merak etmeyi öğretirsek o nasıl öğrenmesi gerektği konusunda beynini yoracaktır...aç beyinli günler diliyorum...

Sanıyorum bu topiği açan arkadaş da aynı amaçla bunu açmıştır...

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 24 Haz 2009 20:43:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Özel Eğitim sunuları...

Çevrimdışı MEHMET ALİ49

  • Uzman Üye
  • *****
  • 753
  • 680
  • 753
  • 680
# 25 Haz 2009 11:57:22
teşekürler

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 13 Tem 2009 15:54:45
 
 






         
    BAŞARIYA ENGEL CAM
*************************
 
Yapılan bir bilimsel çalışmada bir köpek balığı ile normal bir balık büyük bir akvaryuma konulur ve ikisinin arası cam bölme ile ayrılır. Köpek balığı aç bırakılınca hemen diğer balığa saldırır ancak cam bölmeye çarpar. Defalarca denemesine rağmen sonuç değişmez. Küçük balığı yeme çabası her defasında cam bölme engeline takılan köpek balığı, 28 saat sonra artık “pes” etmiştir. Aradan cam bölme kaldırılır, hatta küçük balık köpek balığının alanına geçer burnunun dibine kadar gelir. Ancak köpek balığı küçük balığı yemez.

Bir süre sonrada köpek balığı açlıktan ölür.

Köpek balığı başarısızlığı öğrendiği için koşullar değiştiği halde bir daha küçük balığı yemeyi denemedi.   


  Beyni iyi çalıştırmanın yöntemleri

 

 Beyin, insan vücudunun %2'si ağırlığında olmasına rağmen, geriye kalan %98'i yönetiyor. Başarının da mutluluğun da kaynağı beyin. Öğrenirken, düşünürken, konuşurken onu kullanıyoruz.



Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır. Önemli kararlarınızı açık havada yürürken alın.


Beyin örneklerle akıl yürütür. Kararsız kaldığınız bir durumda "Şu, benim yerimde olsaydı ne yapardı?" diye düşünün.


Yabancı bir dil öğrenme ve ezber beyni güçlendirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenin ve kullanın.


Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta Sudoku olmak üzere bulmaca ve satranç gibi oyunları kullanabilirsiniz.


Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer alinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin.


Zihinsel zevklerinizi zenginleştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş kitabından, birkaç cümle okuyun. Güzel bir resme bakın. Sevdiğiniz bir müziği gözleri kapalı dinleyin.


Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırır.


İyi bir uyku kaliteli bir beynin temelidir. 24 saati geçen uykusuzluk sarhoşluğa benzer bir şekilde beyin fonksiyonlarını etkilemektedir.


Bol ve temiz "birinci el" oksijen beyin için çok önemlidir. Beyin vücuda alınan oksijenin dörtte birini tek başına tüketir.


Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.


Kullanılmayan organ körelir. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez.


Beyin diyeti yapın.  Beyninizi neyle beslediğinize, midenizi neyle beslediğiniz kadar dikkat edin.


Kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkında?


Beynimiz kendisinin nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre çalışır. Beynin çalışması hakkında yanlış bilgilere sahip olduğumuzda, beynimiz de yanlış çalışır.


Başarı beyinde başlar. Beyninizi nasıl daha iyi çalıştırabileceğiniz üzerine daha fazla kafa yorun.

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 12 Ağu 2009 18:00:27
Eğitim ve Öğretim ile ilgili makaleler ve kitaplar...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2009 17:21:45
Hızlı konuşma ve yanıt verme...

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2009 17:36:17
Çocuğunuzu Zeki Yapmanın Sekiz Yolu

Zekanın ne olduğu, nasıl geliştiği, nasıl ölçülmesi gerektiği konusundaki tartışmaların başlangıcı, çok eskilere dayanmakta ve günümüzde de devam etmektedir. Zeka ile ilgili ilk çalışmalar, zeka testleri alanında ağırlık kazanmıştır.

Son zamanlarda ise, zeka testlerinin gerçeği yansıtmadığını; çünkü zekanın birden çok etmenden oluştuğu savunulmaktadır. Bu alandaki ilk çalışmaları yapan, Thurstone’dir. Daha sonra benzer bir zeka modeli geliştiren, Guilford olmuştur. Zekanın tek boyutlu olmadığına dâir çalışmalar artmakta ve bu alandaki yaklaşımlar, bilim dünyasında her geçen gün biraz daha kabul görmektedir. Bu konudaki en önemli çıkışı yapan, Howard Gardner olmuştur. Çoklu zeka kuramını geliştiren Gardner, zekanın tek boyuttan oluşmadığını, insanda birçok zeka türünün olduğunu savunmuştur. İnsanların yetenek diye nitelediği alanlar, Gardner tarafından zeka olarak isimlendirilmiştir.

Klasik zeka testlerinde, bireyi tek bir zeka bölümü (IQ) belirliyordu. Bu zeka testleri, bireyin diğer yeteneklerini saptayamıyordu. Zeka testleri sonuçlarına göre IQ’su düşük olan çocukların birçoğu; müzik, resim, spor, politika alanlarında başarı gösterebilmişlerdir. Çoklu zeka kuramına göre, bireyde birden fazla zeka bulunmakta ve bu zeka türleri birbirinden bağımsız oldukları için ayrı ayrı kullanılıp geliştirilebilir. Çocuğun başarıya ulaşabilmesi için, IQ’sunun yüksel olması o kadar önemli değildir; çünkü klasik zeka teorisi matematiksel ve sözel zeka olmak üzere iki zekadan söz ediliyordu, çoklu zeka kuramında ise sekiz tür zeka vardır.

Birinde başarı göstermeyen bir diğerinde başarılı olabilir yani zeki olmanın sekiz yolu olduğu belirtiliyor.. Önemli olan bu zekayı ortaya çıkartıp doğru yönlendirmek ve bu alanda ilerlemesini sağlamak için gerekli cesaretle donatmaktır. Çoklu zeka kuramının ilk modelinde 7 çeşit zekaya yer veriliyor, sonraki yıllarda doğalcı zeka da eklenerek, insanlarda 8 zeka türü olduğu belirtiliyor. Her insan da bu zeka türleri belli ölçülerde bulunur; fakat zeka türlerinin insanlardaki dağılımı, farklılık gösterir. Örneğin, kimi insanda mantıksal zeka öne çıkarken, bir başkasında bedensel zeka önde olur. Her insan, bir başka insandan farklı bir zeka karışımına sahiptir. Ayrıca zekalar, çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Örneğin, bedensel zekaya sahip olan kimi insan cerrah olurken, kimi de koşucu olabilir. Bundan dolayı, çocuğun potansiyel zekasını ortaya çıkartmak yerine, çocuğun zekasını kullandığı alan üzerinde durmak gerekir. Gardner’e göre zeka türleri şunlardır:
Dilsel / sözel zeka
 
Matematiksel / mantıksal zeka
 
Görsel / alansal zeka
 
Bedensel / kinestetik zeka
 
Müziksel / ritmik zeka
 
Sosyal / kişiler arası zeka
 
Kişiye dönük / içsel zeka
 
Doğacı zeka
1. Dilsel / Sözel Zeka

Güçlü bir hâfızâya sahiptir.Hikâye ve olayları anlatma becerisine sahiptir. Hayâl gücü geniştir ve çok güzel öyküler anlatabilir ve yazabilir.Sözcük hazinesi geniştir ve sözcük oyunları oynamayı sever. Sözcükleri, yazılı ve sözlü olarak kullanma yeteneği yüksektir. Dildeki bütün unsuzlarını kullanma becerisine sahiptir. Çok iyi iletişim kurar. Okumaya, yazmaya ve ezberlemeye ilgisi fazladır. Yabancı dil öğrenmede zorluk çekmez. Politikacılarda, şairlerde, yazarlarda, senaristlerde, gazetecilerde bulunan zeka türüdür.

2. Matematiksel / Mantıksal Zeka

Matematiğe ve hesaplara yatkındır. Zihinde sayısal ilişkileri çok iyi kavrar ve düzenler. Sayı ve sembolleri çok iyi kullanır.Satranç gibi strateji ve mantık oyunlarına ilgisi vardır. Bul tak ve yap bozları sever.Üst düzey düşünce becerilerini kullanır.Sıralı hesapları, tümdengelim ve tümevarım düşünme yeteneği yüksektir.Karmaşık ilişkileri algılar, neden-sonuç ilişkilerini bulur ve çok mükemmel akıl yürütür.Motorlu ve elektrikli araçların düzeneklerini ve çalışma biçimlerini merak eder ve öğrenir. Matematikçilerde, bilim adamlarında ve mucitlerde bulunan bir zeka türüdür.

3. Görsel / Alansal Zeka

Mekansal ilişkileri çok iyi kavrar. Görüntüleri zihninde çok iyi canlandırır. Gördüğü alanları çok net hatırlar. Harita, grafik ve şekillerden çok iyi anlar. Görsel sanata ve görsel etkinliklere ilgisi fazladır. Şekiller arasındaki ayrıntılara önem verir. Alanda yönelebilme yeteneğine sahiptir. Nesneler arasındaki mesafesi gerçek ölçülere yakın tahminlerde bulunur. Hareketli bir hayal dünyası vardır. Ressamlarda, heykeltıraşlarda, avcılarda, mimarlarda, tasarımcılarda ve grafikerlerde bulunana bir zeka türüdür.

4. Bedensel / Kinestetik Zeka

Akıl ve beden arasında olağanüstü bir uyum vardır. Beden hareketleri çok esnektir. Adeta otomatik bir makine gibi çalışır. Enerji doludur; bu nedenle, daima hareket halindedir. İnce ve kaba motor becerileri çok iyi gelişmiştir. Birçok spor dalına ilgi duyar ve hepsinde de başarılıdır. Dansçılarda, sporcularda, cerrahlarda, zihin-beden koordinasyonunu gerektiren meslek sahiplerinde bulunana bir zeka türüdür.

5. Müziksel / Ritmik Zeka

En erken ortaya çıkan ve en erken fark edilen zeka çeşididir. Seslere karşı duyarlıdır. Ritmik sezgisi güçlüdür. Birden çok müziği ve sesi birbirinden ayırt edebilir. Duygularını müzikle ifâde etmeyi daha çok sever. Müzik aletlerine ilgisi vardır ve birkaçını çalabilir. Duyduğu ritmi taklit edebilir.Özgün ritimler yapabilir. Notalara tepki verebilme kapasitesi yüksektir. Notayı çok kolay öğrenir. Özgün müziksel çalışmalar yapabilir. Beden hareketlerini müzikle bütünleştirebilir. Bestecilerde, şarkıcılarda, ses teknisyenlerine, müzik aleti yapanlarda bulunana bir zeka türüdür.

6. Sosyal / Kişiler Arası Zeka

İnsanları çok iyi tanır. İnsan davranışlarını yorumlama yeteneğine sahiptir. İnsanlarla çok iyi ilişkiler kurar, bu sebeple çok sayıda arkadaşı vardır. Arkadaşlarının sorunlarıyla ilgilenir, onları dinler ve önerilerde bulunur. Liderlik özelliği ve işbirliği yapabilme özelliği baskındır. Çok iyi empati kurar. Karşısındakinin ruhsal durumuna karşı duyarlılık gösterir. Terapistlerde, öğretmenlerde, satış elemanlarında bulunan bir zeka türüdür.

7. Kişiye Dönük / İçsel Zeka

En geç gelişen ve ortaya çıkan zeka türlerinden biridir. Kendini çok iyi tanır. Güçlü ve zayıf yönlerini bilir. Ne zaman ve nasıl davranması gerektiğini bilir. Kendine güveni yüksektir ve kendi davranışlarını çok iyi değerlendirir.Yalnız çalışmayı sever ve bağımsız davranır; çünkü kendi kendine yetebileceğine inanır. Psikiyatristlerde, filozoflarda bulunan bir zeka türüdür.

8. Doğacı Zeka

Çok geç ortaya çıkan bir zeka türüdür. Doğa olaylarına karşı duyarlıdır. Canlı ve cansız varlıklara karşı ilgi duyar; onları sever, korur ve onlar hakkında araştırmalar yapar. Gökyüzüne, denizlere, coğrafik bilgilere, bitkilere ve hayvanlara ilişkin detaylı bilgilere sahiptir. Yolculuk yapmayı, yeni yerler görmeyi sever. Belgeseller seyreder, doğa ve gezi kitaplarını, gergilerini okur. Doğanın insanlar; insanların da doğa üzerindeki etkilerini inceler. Botanikçilerde, veterinerlerde, doğa fotoğrafçılarında bulunan bir zeka türüdür.

Zeka / Yetenek Geliştirici Etkinlikler

Zeka türleri, çevresel koşulların düzenlenmesiyle geliştirilebilir. Uyaran zenginliği ve dengeli beslenmenin zeka üzerinde ciddi boyutlarda olumlu etkisi kanıtlanmıştır. Çocukta bulunan zeka türüne uygun etkinlikler yapılırsa çocuğun zekası gelişerek ulaşılması gereken hedefe varır. Eğitim kurumlarında, bireysel farklar dikkate alındığı zaman daha iyi sonuçlar elde edilir ve birçok alanda başarılara imza atan öğrenciler yetişir. Matematik ve fen dersleri önemsendiği kadar, müzik ve resim dersleri de önemsenmelidir.. Binlerce çocuğun zekası fark edilemediği için ya hebâ olmaktadır ya da yanlış yollara kaymaktadır. Çocuklara uygun koşullar hazırlandığında ve yeteneklerini sınama fırsatı verildiğinde, gerçek zekaları kuşkusuz ortaya çıkacaktır. Gardner’e göre, çoklu zeka türlerini ortaya çıkarmak için çeşitli ölçek ve testlerin hazırlanması doğru değildir; çünkü zeka, testlerle ölçülemeyecek kadar karışıktır ve ölçüm sonuçları çocuklar için bir yarar sağlayamaz. Çocuktaki zeka türünü belirlemek için birçok yöntem birlikte kullanılmalıdır. Çocukla görüşme, çocuğun gözlenmesi ve çocuğun geçmişteki notları, etkinliklerdeki başarıları ve davranışlarının incelenmesi sonucunda, çocuğun güçlü ve zayıf yönleri belirlenir, yani var olan zeka türleri hakkında doğru sonuçlara ulaşılabilir.

Çevrimdışı alperen46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 402
  • 300
  • 402
  • 300
# 19 Kas 2009 15:08:23
öğrenmeyi öğretmedikçe  öğrenmeler kalıcı ve  süreklilik arz  etmiyor

Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 19 Ara 2010 23:13:43
Yazık,unutulmuş,gitmiş bilgiler...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK