Öğretmen Düşük Not Verirse Taciz Etti Derim

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Haz 2016 10:58:28
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mesela incitmeden yazın dediğimizde, incitmeden nasıl yazılır anlatır mısınız diye cevap verirsiniz :)

Çok güzel ve doğru bir tespit. Ve genellikle soruma cevap alamam :)

Söylemenin yapmaktan kolay olduğu görüşüne katılmıyorum.
Bununla birlikte öğretmen olmanın zor olana talip olmak olduğuna inanıyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
1-Toplum tarafından en çok güvenilir meslek grubu olan öğretmenleri toplumun, velilerin, yönetenlerin yalnız bırakması doğal mıdır ?

Anket sonuçlarını GÜVENİLİR veri olarak kabul etmiyorum.
Sonuçlar, sorulduğu döneme, sorunun soruluş şekline, cevaplayan kişilerin özelliklerine göre sonuç değişebilmektedir.
Özellikle uluslararası standartlara uymayan bir toplumda uluslararası bir kuruluşun yaptığı, uluslararası standarttaki bir verinin sağlıklı olması zayıf bir ihtimaldir.
Bununla birlikte Türk toplumunda öğretmenler güvenirliliğinin yüksek olmasının doğal olduğunu kabul ediyorum.
Çünkü "güvenirlilik" soyut bir kavramdır. Bu kavramı herkes farklı şekilde anlar ve anket sorusuna sorulmak istenen hususa uygun olarak değil, kendi anladığı şekliyle cevap verir.
Bu durum sağlıklı bir sonuç elde edilmesini imkansız kılar.

Şöyle bir örnek vermek istiyorum.
Siyasi liderlerinin güvenirlilik araştırmalarında çoğunlukla cumhurbaşkanımız en güvenilir lider çıkar.
Anket sorularının cevaplayanlar cumhurbaşkanı hakkında ne bilmektedir?
Uluslararası kişi ve kuruluşlarla yaptığı görüşmeler hakkında (ayrıntılı) bilgi sahibi olması mümkün müdür?
İşadamlarıyla yaptığı görüşmeler hakkında (ayrıntılı) bilgi sahibi olması mümkün müdür?

Bu görüşmelerde güvenirliliğini önemli ölçüde olumsuz etkileyecek şeyler konuşuluyorsa, bu bilinmediği / bilinemeyeceği için daha da net söylemek gerekirse cumhurbaşkanımızı gerçek kişiliğiyle TANIMA imkanımız olmadığı için anket sonuçlarına ne kadar güvenebiliriz?
Benzer bir durum öğretmen araştırması için de geçerlidir. Ankete cevap veren kişi muhatap olduğu bir kaç öğretmeni dikkate alarak cevap verir. Bu cevap öğretmenlerin geneli hakkındaki kanaati ortaya çıkarır.
Oysa ankete cevap veren kişiden beklenilen tüm öğretmenleri dikkate alarak cevap vermesidir.

İkinci bir husus " toplumun, velilerin, yönetenlerin yalnız bıraktığı" ÖN YARGISIDIR. Velilere, yöneticilere sorun bakalım öğretmenleri yalnız mı bırakıyorlar?
Örnek :
"Benim memurum, benim işçim, benim vatandaşım..."
Yaşı küçük olanlar için bilgilendirme yapayım. Yukarıdaki sözler başbakan Turgut ÖZAL'ın meydanlarda bangır bangır bağırarak söylediği sözlerdir.
Başka bir örnek :
"Beraber yürüdük BİZ bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda..."
Bu sözleri MEYDANLARDA bangır bangır bağırarak söyleyen kişinin kim olduğunu açıklamam gerek olduğunu sanmıyorum.

Yöneticilerimiz, halkın tüm kesimlerini SAHİPLENDİKLERİ için en üst makamlara gelebilmektedirler.
Halk kendisini SAHİPLENMEYENE görev vermez.

Öğretmenler yalnız değildir, öğretmenler odasından çıkmadıkları için yalnız olmadıklarını göremiyorlar.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
2-Toplumun tüm kesimlerine hitap etmek öğretmenin öncelikli görevi midir? Profesyonel olarak eğitimcilik görevini eğitim kurumlarında yürüten öğretmenlerin yanında, anne, baba, dede, bakan, futbolcu, sanatçı, veli... her birinin eğitimde rolü yok mudur?

Öğretmenin ÖNCELİKLİ görevinin EĞİTMEK olduğuna inanıyorum.
Bu vesile ile imza olarak kullandığım cümleyi bir kez daha paylaşmak ihtiyacı hissediyorum.

Öğretim bilgi kazandırmak amacıyla yapılan işlemler, eğitim DAVRANIŞ kazandırmak amacıyla yapılan işlemlerdir.

Öğretmenlerin yanında, anne, baba, dede, bakan, futbolcu, sanatçı, veli... her birinin eğitimde rolü VARDIR.
Bununla birlikte bu kişiler çoğunlukla bu rollerinin BİLİNCİNDE değillerdir.
Bu bilincin yerleşmesi için öğretmenlerin öğretmenler odasından çıkması gerekiyor :)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
3-Öğretmenler kendilerini yeterince tanıtamıyor ise tanıtması için neler yapmalıdır ?

İLK AŞAMA için önerim Egitimhane'nin kapılarının üniversite öğrencilerine açılmasıdır.
En AKTİF destek üniversite öğrencilerinden alınabilir.
Üniversite öğrencilerine (gecikilmiş bir uygulamanın telafisi için) POZİTİF AYRIMCILIK uygulanmalıdır.
Bunun dışında yapılabilecekler forumda tartışılabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
4-Öğretmenler ne yapmalıdır ki MEB'e sahip çıkmış olsun ?

Öncelikle MEB'in KARAR VERME ORGANI olduğu kabul edilmelidir.
Herhangi bir ülkede eğitimin / öğretimin nasıl olacağına hükumet / ilgili bakanlıklar karar verir, öğretmenler değil.
Öğretmenlere düşen alınan kararları maksimum VERİM alınacak şekilde uygulamak ve ortaya çıkan aksaklıklar hususunda geri bildirim yapmaktır.
Hiç bir karar mutlak doğru veya mutlak yanlış değildir. Uygulamada FARK edilen yanlışlar süreç içinde düzeltilecek ve VERİM alınmaya başlanacaktır.
Veriye dayanmayan (kişisel kanaate dayalı) geri bildirimlerin hiç bir şekilde dikkate alınmayacağı unutulmamalıdır.
Çoğu durumda kişilerin veri üretmesi mümkün olmaz, veriler (Egitimhane gibi) organize topluluklar tarafından üretilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
5-Öğretmenler mi MEB'e sahip çıkmalı, MEB mi öğretmenlere sahip çıkmalıdır?

Güven gibi sahiplenmekte iki taraflıdır. Tek taraflı bir güvenden söz edilemeyeceği gibi, tek taraflı bir sahiplenmeden de söz edilemez.
MEB  görevlendirme yaparak öğretmeni sahiplenmek yolunda bir adım atmaktadır.
Öğretmenler görevlendirme yapanın MEB olduğunun bilincinde olarak hareket etmelilerdir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
6-Öğretmenler ne yapmalıdır ki öğretmenler odasının dışına çıksın, ne yapmalıdır ki başkaları da öğretmenler odasına girsin? Öğretmenler odasına kimler girmelidir ?

"öğretmenler odası" deyimini iletişim kanallarının AKTİF olarak kullanılmaması anlamında kullanıyorum.
Öğretmenler, toplumun her kesiminden kişilerle iletişim içinde olmalıdırlar.
asumanöz forumdaşımın konuya yazdığı örnek olaydan hareket edecek olursak,  forumdaşım, bir velinin çocuğuna vurduğu için başka bir çocuğu dövmek üzere olduğu bir olayda müdahil olmuş.
Yapılan açıklamadan anladığım kadarıyla olay ÇÖZÜM ile sonuçlanmamış. ÇÖZÜM ile sonuçlanmadığı için, TEKRARLANMASI kaçınılmazdır.

Böyle bir durumda öğretmenin / öğretmenlerin yapabilecekleri SINIRLIDIR.
Olayın TEKRARLANMAMASI için toplumun diğer kesimlerinden, örneğin bir güvenlik görevlisinden, bir hukukçudan, bir psikologdan vs. görüş alınmasına İHTİYAÇ VARDIR.
Bunun için güvenlik görevlisinin, hukukçunun, psikoloğun olay hakkında bilgilenmesi, görüş belirtebileceği bir ortama (iletişim kanalına) İHTİYAÇ VARDIR.

Öğretmenler odasına kimler girmelidir ? sorusunu müsaadenizle başka bir soruyla cevaplamak istiyorum :
- Öğretmenler odası olmalı mıdır?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
7-Öğretmenlerin sadece Türkçe, Matematik öğrettiği izlenimine nasıl kapıldınız ?
Toplumun beklentilerinden ziyade müfredata göre eğitim-öğretim faaliyetlerini yürüten öğretmenler, toplumun beklentilerini görev tanımının dışına çıkarak nasıl belirleyebilir, nasıl uygulama alanı bulabilir ?

"Öğretmenlerin sadece Türkçe, Matematik öğrettiği izlenimi" bana ait bir düşünce olarak ifade edilmemiştir  toplumun bir ALGISI olarak ifade edilmiştir.
İletişim kanallarının AKTİF olarak kullanılmaması toplumda, öğretmenler tarafından karşılanması mümkün olmayan beklentiler oluşmasına vesile oluyor.
Öğretmenlerin "görev tanımlarını" topluma anlatması / hatırlatması gerekiyor.
Gerekiyorsa, öğretmenin görev tanımlamasının değişmesi bu sayede mümkün olabilir.
Aksi takdirde öğretmenler, toplum tarafından beklentileri karşılamayan / yetersiz olarak ALGILANMAYA devam edileceklerdir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
8-Öğretmenlerin Halkın kalbinde yaşıyor olması halkın kusurlarını örter mi?  Halkın kalbinde yaşayanlar halkın kusurlarını söylememeli midir ?

Tıpkı öğretmenler gibi halk da sütten çıkmış ak kaşıktır :)
İletişim kanallarının AKTİF olarak kullanılmaması söylenen kusurların tarafların KALBİNE ulaşmasında engel teşkil etmektedir.
Tarafların biraraya gelmediği durumlarda (öğretmenler odasında) söylenenler muhatablara ulaşmamaktadır.
Bugünkü haliyle Egitimhane'de (öğretmenler odasında) halkın kusurlarını söylemek havanda su dövmektir.
Öncelikle halkın Egitimhane'ye gelmesi sağlanmalıdır.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
9-Öğretmenlerin yaptıkları ile toplumun beklentileri arasındaki farkı asgariye indirmek için çözüm önerileriniz nelerdir ?

Bir kez daha söylemek ihtiyacı hissediyorum.
- İletişim kanalları AKTİF olarak kullanılmaya açık tutulmaldır. Taraflar birbirlerinin beklentilerin haberdar olabilmelidir. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10-Geçmişinde öğretmenlik deneyimi olmuş biri olduğunuza istinaden, size iftira atıldığında suçu kendinizde ve meslektaşlarınızda mı arardınız?
Müfteriye karşı nasıl bir savunma/ yöntem geliştirirdiniz ?

Öğretmenlik yaptığım dönemde iftiraya uğramadığım için o dönemde ne yapacağım konusunda bir fikrim yok.
Muhtemelen (o dönemde bilinçsiz olduğum ) "YANLIŞ" olanı yapacaktım.

Turgut Kuzan ilkeleri 11. madde :

Acı veya öfke hissedilen yerde öğrenilecek bir şey vardır. Acı hissettiğimde / öfkelendiğimde kendime şu soruyu soruyorum : Karşılaştığım durum hangi DEĞERİME olumsuz etki yaptığı için canım acıdı / öfkelendim?

Bugün daha bilinçli olduğum için, iftiraya uğramanın öfke duygusunu tetikleyeceğini biliyorum.
Bu durumda hangi DEĞERİMİN olumsuz etkilendiğini tespit edip, muhatabıma bu DEĞERİMİ vurgulayan bir davranışla cevap veririm.
Bilinçsiz olduğum yıllarda yaptığım gibi, YANLIŞA YANLIŞLA karşılık vermem.

Sorularınızla düşüncelerimi ifade etme imkanı verdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım açıklamalarım yeterli ve faydalı olmuştur.

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 11:29:43
Öğretmenler yalnız değildir, öğretmenler odasından çıkmadıkları için yalnız olmadıklarını göremiyorlar.

o kadar destan şeklinde yazmıssın ama her birine cevap versem zamanıma yazık şu kadarını söyliyeyim sen  kaç tane şehirde kaç tane okulda öğretmenler odasına gittinde  öğretmenlerin odasından çıkmadığını önyargılı biçimde söylüyorsun Gören de öğretmenler dersi de öğretmenler odasında anlatıyor orda ihtiyacını gideriyor sanır bazen saçma sapan konuşuyon ama sen sanıyonmu çok uzun yazınca yazdıklarının hepsi dolu hepsi boş kuru laf ebeliği sözler. Benim bu ülkemde maşallah mesleğime göz diken benden daha iyi düşünen benden daha iyi ders anlatan o kadar çok veli varki o kadar çok psikolog varki gel anlat desem iki dakika dayanamaz illallah eder.Doğru biz bu ülkede eğitimci değil bakıcıyız.Mademki Turgut Özal ,Recep Tayyip Erdoğan diyorsun savunuyorsun.Şu yeni Milli Eğitim Bakanı ne diyor Milli eğitim bakanlığının ismi Maarif bakanlığı olacakmış bunun hakkındada bir yorum yapsana dur ben sana söyliyeyim.Senin evladın var mı belki de yoktur öyle boş keseden sallıyon.Neyse var farzedelim söylermisin bana senin çocuğun okulda dersleri 3 4 iken Maarif bakanlığı olunca hemen dersleri 5 mi olacak öğretmenlere velilere ülkenin eğitimine ne faydası olacak  o kadar sorun dururken yeni bakanımızın ilk icraatinden acaba ülke eğitimine ne kadar fayda sağlayacağını söylermisin .Yine bi sürü laf ama içi boş laf ben yokken konuş bakalım.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.890
  • 32.896
  • 512.890
# 11 Haz 2016 12:01:02
Değerli arkadaşlar,

Hepinizden ricam artık konumuzun asıl amacına dönelim. Ne yazık ki özelde bir şahsın genelde de toplumun öğretmenlere karşı bakış açısının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini dehşetle izlemekteyiz.
Ne yapabiliriz sorusuna hep birlikte cevap ararken kısır döngü içerisine girmekten kaçınalım. Öğretmenleri işin mutfağında olan öğretmenlerden başkasının anlayamayacağı aşikardır. Bu düşünceyle sizden ricam konuyu ilgisiz şahısların elinden kurtarmanızdır.

Saygılarımla, rica ederim.

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.326
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.326
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 12:04:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Değerli arkadaşlar,

Hepinizden ricam artık konumuzun asıl amacına dönelim. Ne yazık ki özelde bir şahsın genelde de toplumun öğretmenlere karşı bakış açısının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini dehşetle izlemekteyiz.
Ne yapabiliriz sorusuna hep birlikte cevap ararken kısır döngü içerisine girmekten kaçınalım. Öğretmenleri işin mutfağında olan öğretmenlerden başkasının anlayamayacağı aşikardır. Bu düşünceyle sizden ricam konuyu ilgisiz şahısların elinden kurtarmanızdır.

Saygılarımla, rica ederim.
Ağzınıza sağlık değerli öğretmenim..

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 12:06:33
"Öğretmenlerin sadece Türkçe, Matematik öğrettiği izlenimi" bana ait bir düşünce olarak ifade edilmemiştir  toplumun bir ALGISI olarak ifade edilmiştir.Peki sen toplum değilmsin bununla niye ilgili kendi fikrini söylemiyorsun başka şeye yorum hazır bunada gizliden tarafsın anladıkta söyleyemiyorsun kaçın kurası seni HACI:)))
İletişim kanallarının AKTİF olarak kullanılmaması toplumda, öğretmenler tarafından karşılanması mümkün olmayan beklentiler oluşmasına vesile oluyor.
Öğretmenlerin "görev tanımlarını" topluma anlatması / hatırlatması gerekiyor.
Gerekiyorsa, öğretmenin görev tanımlamasının değişmesi bu sayede mümkün olabilir.
Aksi takdirde öğretmenler, toplum tarafından beklentileri karşılamayan / yetersiz olarak ALGILANMAYA devam edileceklerdir.

-------------

Ya bir insan bu kadar mı boş yazar ya bu kadar mı saçma sapan yazar...
Yok öğretmenler sadece türkçe matematik yok öğretmenliğin tanımı değişmeli yok psikolog ile güvenlikçi ile iletişimde bulunmalı .

Ya sen nerenden sallıyorsun bunların olmadığnı hangi aklınla söylüyorsun bana...

Ailesinde tuvalet eğitimi almamış yemeğini bile yiyemeyen büyüklere küçüklere saygıyı bilmeyen sevgiyi bilmeyen bir toplumda grupta nasıl konuşulacağını bilmeyen grup ile ilgili birlik beraberlik işbirliği gibi daha bir çok şeyi yapmayan çocuğa Annesinden babasından daha çok deger verip eğitim veren biz bunlara EĞİTİM diyoruz.Hem eğitim hem öğretim veren bir öğretmene kalkmış lagaluga ediyorsun.Sen bir defa öğretmenliğin tanımını iyi oku sonrada kalk gel bana konuş.
Ne yazıyor 2015/2016 Eğitim-Öğretim yılı.
Biz sadece türkçe matematik öğretmiyoruz senin çocuğuna senden daha çok deger veriyor daha çok eğitiyoruz.Bu gibi velilerle ben okulumda çok karşılaşıyorum hepsi de cevabını alıp teşekkür edip gidiyorlar ilgilendiğim için kalkmış bana bir adam şunları şunlarıyap diyor merak etme bizim aimrlerimiz üstlerimiz zaten söylüyor senin demene gerek yok sen aç biraz okulda verilen eğitim ve öğretimdeki kazanımları aç oku  bir oku orda bir yıl boyunca hangi kazanımlar var sonra gel karşımaa....
Benim velim ile aram anamdan babamdan yüzlerini daha çok görüyom sohbet daha çok ediyorum her gün telefonda konuş sohbet et veli Alalh razı olsun desin bu adam kalkmış bana veli ile arana mesafe koyma diyor ..Anlaşılan bu bey ile öğretmeni arasında bir sorun oluşmuş o da öğretmen ona cevabını vermiş bu da yedirememiş kendi Mecnun gibi çöllere vurmuş:) He babam sensin ,haklısın diyelim bu amcaya .
Biz işimize bakalım.
şunu da unutma bazı insanlar yazdıkları ile topluma insanlara örnek olurlar yazdıklarını bir çok kişi hayatında uygular.
Ama sen ve yazdıkların sadece seninle kalır
Yani bu eğitimhanede seni ve yazdıklarını onaylayacktek bir kişi yok.
Ha diyeceksin o ölçüt kriter değil .
Ben de sana diyorum.Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisindeki Şahin Ağanınn lafını ....

''SENSİN''

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 12:12:00
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Değerli arkadaşlar,

Hepinizden ricam artık konumuzun asıl amacına dönelim. Ne yazık ki özelde bir şahsın genelde de toplumun öğretmenlere karşı bakış açısının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini dehşetle izlemekteyiz.
Ne yapabiliriz sorusuna hep birlikte cevap ararken kısır döngü içerisine girmekten kaçınalım. Öğretmenleri işin mutfağında olan öğretmenlerden başkasının anlayamayacağı aşikardır. Bu düşünceyle sizden ricam konuyu ilgisiz şahısların elinden kurtarmanızdır.

Saygılarımla, rica ederim.
Konuyu çok güzel özetlemişssin hocam ANLAYANA...Ama anlar mı:)

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.451
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.451
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 12:12:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Değerli arkadaşlar,

Hepinizden ricam artık konumuzun asıl amacına dönelim. Ne yazık ki özelde bir şahsın genelde de toplumun öğretmenlere karşı bakış açısının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini dehşetle izlemekteyiz.
Ne yapabiliriz sorusuna hep birlikte cevap ararken kısır döngü içerisine girmekten kaçınalım. Öğretmenleri işin mutfağında olan öğretmenlerden başkasının anlayamayacağı aşikardır. Bu düşünceyle sizden ricam konuyu ilgisiz şahısların elinden kurtarmanızdır.

Saygılarımla, rica ederim.
Haklisiniz Öğretmenin. Konu açıldığında en büyük sıkıntımız konunun bilerek/bilmeyerek saptırılması. Bazen dayanamayıp cevap veriyoruz maalesef. Artik hakikaten konu açılma amacına dönsün.

Çevrimdışı ermann

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 164
  • 169
  • 164
  • 169
# 11 Haz 2016 12:48:38
öğretmenler ; öğretmen,hizmetli,idareci,veli,yeri gelir sağlıkçı vb. oldular.yetmedi tacizci oldular!.bi de burdaki birisi yazmış. öğretmenler kendilerini halka anlatmalılar diyor. oldu canım bi o kalmıştı. sanki diğer meslekler kendilerini çok iyi anlattıkları için itibar görüyor. okula her önüne gelen giremese,öğretmene ders saati içinde ulaşamasa,öğretmenin geliri iyi bi duruma getirilse bak bakalım anlatmaya gerek kalır mı kendini.itibar kendiliğnden nasıl artar.hani şunu diyorum boş laf etme arkadaş

Çevrimdışı tiCon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.205
  • 3.193
  • Müdür Yetkili
  • 1.205
  • 3.193
  • Müdür Yetkili
# 12 Haz 2016 01:47:18
Bilmem fark ettiniz mi arkadaşlar? Ne zaman tatil yaklaşsa ya da tatil olsa aynı kişinin klişe(ona göre,onun için) yorumlarını okuyoruz. En son sömestr tatilinde de ödev konusunda bir sabotajı vardı. Evet sabotaj diyorum çünkü biz öğretmeniz en çok fikir alışverişi yapmamız ya da yanyana durmamız ya da "BİR" olmamız gereken durumlarda "konu başlığımız" sabote edilip amacından tam da bulunduğumuz konuda olduğu gibi saptırılıyor.

Sebocan öğretmenim iletinizi okumuş olmama rağmen dayanamadım yazdım.

Çevrimdışı asumanöz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2016 02:02:44
Şahsın hiçbir mesajı da silinmiyor. O da oldukça  ilginç. Başka birı olsa B oluvermisti.

Çevrimdışı asumanöz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2016 02:23:42
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Değerli arkadaşlar,

Hepinizden ricam artık konumuzun asıl amacına dönelim. Ne yazık ki özelde bir şahsın genelde de toplumun öğretmenlere karşı bakış açısının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini dehşetle izlemekteyiz.
Ne yapabiliriz sorusuna hep birlikte cevap ararken kısır döngü içerisine girmekten kaçınalım. Öğretmenleri işin mutfağında olan öğretmenlerden başkasının anlayamayacağı aşikardır. Bu düşünceyle sizden ricam konuyu ilgisiz şahısların elinden kurtarmanızdır.

Saygılarımla, rica ederim.

Güzel diyorsun da sayın öğretmenim sadece öğretmenlere  rica etmek yeter mi? Sayın velimize de rica edelim.Konu dağılmasın

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 12 Haz 2016 20:54:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şahsın hiçbir mesajı da silinmiyor. O da oldukça  ilginç. Başka birı olsa B oluvermisti.


Ben bir mesaji sikayet ettim,sildiler sabah.Sabahin 8inde konu baslagi acmis malum zat,Allahin selamiyla baslamis sonunu küfürle bitirmis.Tebrik ettim kendisini.3 defa okudum,Acaba yanlis mi goruyorum diye.Bir filmin konusma sahnesini kopyala yapistir yapmis.Ordaki kufuru de kopyalamis.Kopyaladiklarini okumuyor sanirim kendi de sıkılıyor okurken.

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Haz 2016 02:04:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben bir mesaji sikayet ettim,sildiler sabah.Sabahin 8inde konu baslagi acmis malum zat,Allahin selamiyla baslamis sonunu küfürle bitirmis.Tebrik ettim kendisini.3 defa okudum,Acaba yanlis mi goruyorum diye.Bir filmin konusma sahnesini kopyala yapistir yapmis.Ordaki kufuru de kopyalamis.Kopyaladiklarini okumuyor sanirim kendi de sıkılıyor okurken.
keşke alıntı yapsaydınız konu neymiş hocam ne ile ilgili yazmış

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 13 Haz 2016 08:10:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
keşke alıntı yapsaydınız konu neymiş hocam ne ile ilgili yazmış
Amerikan filmleriydi konu.alinti yapip mesaj da yazmistim.moderatore sikayet edince konuyu da silmisler.

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Haz 2016 08:41:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Amerikan filmleriydi konu.alinti yapip mesaj da yazmistim.moderatore sikayet edince konuyu da silmisler.
Tahminimce yönetimin bu olaya sessiz kalması bence normal bir durum değil işin içinde farklı şeyler mi var .Eğer öyleyse olmamalı çünkü biz birey eğitimciyiz  ticaret şirket iş adamı değiliz çocuklarımıza bunları öğretmeyelim Bu turgut kuzan Allah kelamı edip te öyle şeyler yapmasını pek şaşırmadım çünkü bunun gibileri çok gördüm beklenir yani...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK