Arkadaşlar, genellikle müdürün öğretmene mobbing yapmasından bahsedilir ama bizde durum farklı, öğretmenimiz müdüre mobbing yapıyor.
Genel olarak huzurlu bir okul ortamımız var fakat bir arkadaşımız geçimsiz ve agresif. Bu arkadaş diğer öğretmenlerle de pek iyi değil, kırıcılığı yüzünden çoğu öğretmen kendisine mesafeli davranıyor.
Beni asıl rahatsız eden ise zaman zaman okul müdürü olarak bana kırıcı davranıyor. Odama herhangi bir iş için geldiğinde sert ve asık suratla gelip tavırlı bir şekilde işini halledip gidiyor. Selam zaten vermiyor o kendi tercihi ama birebir görüşmelerimizde hal ve hareketleri çok rahatsız edici, hiçbir sorun olmadığı halde sert ve kavga tonunda konuşuyor. Bir şey istediği gibi olmazsa kasten benim duyacağım şekilde salonlarda ismimi zikretmeden söyleniyor. Toplantılarda sözlü olarak sorun çıkarmıyor ama alaycı yüz ifadeleri jest ve mimikler sergiliyor. Normal davrandığı zamanlar da oluyor ama sıklıkla bu şekildeki davranışlarıyla moralimi alt üst ediyor.
Kaç yıldır bu arkadaşın kahrını çekiyorum ama artık çok bunaldım. Bu arkadaş yüzünden işime odaklanmakta sıkıntı yaşıyorum, zaman zaman moralim çok bozuluyor. Açıkçası artık bu arkadaş yüzünden moralimin bozulmasına izin vermek istemiyorum, kimsenin kimseyi üzmeye hakkı yok. Sabrettikçe arkadaş istediği gibi at oynatıyor. Artık bir şekilde bu sorunun çözülmesi lazım.
İlk akla gelen karşılıkla oturup konuşmak ama arkadaş ile bu konuları konuştuğum zaman hiç birini kabul etmediği gibi üste çıkıp moralimi daha da bozacağından eminim.
Tecrübeli arkadaşlar, bu sorun için nasıl bir tavsiyeniz olur?
Hocam belli ki sıkıntısı var kişisel bozukluk var,siz yöneticiniz işiniz insanlarla ve insan sürekli gelişen her ne kadar ortak bazı davranış şekilleri olsa da her biri birbirinden farklı tepkiler verebilen öğretmenler vardır bu da bunlardan biri diyelim,size öfke yaratıyorsa öfkenin tanımınıönce biz bilmeliyiz
Bir öç alma yolu değildir.
•Bir problem çözme aracı değildir.
•Haklı olma biçimi değildir.
•Başkalarını suçlama şekli değildir.
•Şiddete başvurmak için bir neden değildir.
•Sonuca ulaşmak için başvurulması gereken bir yöntem değildir.
•Bir savunma aracı değildir.
peki
Öfkeli insanlar ne demek isterler?
•Üzerime gelmeyin!...
•Ben haklıyım elbette!...
•Değerlerime saldırıyorlar!...
•Sizden akıl alacak değilim!...
•Tehdit altındayım ve kendimi hemen savunmalıyım!...
•Benim kim olduğumu biliyor musun sen?
•Beni aşağılıyorlar!...
açıkçası bunlar zor insanlar peki ne yapmalı,
Alınganlık yapmamak ve olayları kişiselleştirmemek gerekir.kişisel asla değildir çünkü farkında değil,
ikincisi Hiçbir öfke var olduğu an’ı temsil etmez. Her bir öfkenin bağlantılı olduğu olaylar zinciri kesinlikle vardır.Yani gene kendsiyle bağlantılı bir durum,
3. Kontrolümü kaybediyorum kaygısına kapılmamak gerekir.Asla kontrolünüzü kaybetmeyin
4.Tehdit altında hissetmek normaldir, ancak kontrollü olmak etmek
ismi ile hitap etmemiz gerekir.
•‘’Sakin olun…’’, ‘’Bakın...’’ gibi tehditkar kelimeleri asla kullanmamız gerekir.
•Parmak işareti ile kendisini gösterir şekilde bir beden dili kullanmamamız gerekir.
•Ne söylediğimiz değil, onu nasıl söylediğimiz önemlidir. Bu nedenle kurduğumuz cümleler az, öz ve sonuç almaya yönelik olmalıdır.
•Beden dilimiz iletişimde %55, ses tonumuz %38 ve sözcükler %7’lik bir etkiye sahiptir. İyi bir beden dili kullanıcı olmak ile birlikte ses tonumuzun şiddeti ve kullanma şekli konusunda da bilgi sahibi olmamız gerekir. Çünkü aynı anlama gelen tek bir kelimenin farklı tonlanması da insanların yanlış anlamasına neden olabilir.
•Göz teması kurmaktan kaçınmamak gerekir.
sonuç olarak konuşurken asla suçlayarak değil nedenini davranışının olumsuzluklarını karşılıklı ölçerek bıkmadan kazanma duygusu ile bıkmadan uğraşmaktan geçer