Ülkemizde becerilemeyen idare anlayışı nedeniyle bu sonucu bekliyordum.Çünkü ben pazarlamacı değil, öğretmenim! Her yaptığımı öğretmenler odasında pazarlayamam. Okul geliri birinci önceliğim olmamalı.Çünkü ben bir öğretmenim.Benim ağrıma giden bir sürü bilgisayar programı bilirim ve derslerde de kullanırım(flash,freehand,photoshop,dreamweaver) Ama teknoloji kötü Derslerde tüm duyulara hitap etmeye çalışırım, bir sürü materyal hazırlarım.Materyaller okulda yoksa hazırlarım,sipariş verir satın alırım.Ama nedense kötü.Dersleri zamanında yetiştirdim ama yetiştirememişim.Neyse ben dilekçe vermekten vazgeçtim.Bir sene sonra 20 senem dolduğundan emekliliği hakediyorum.Bir sene sabredip istifamı vereceğim.Kendime yeni bir iş bulmak için bir senem var.
Saygıdeğer meslektaşım,
Yazınızı okudum.Noktasına virgülüne kadar size yürekten katılıyorum. Ama 20 sene dolar dolmaz emekli olmak demek, eğitim camiasının güzel düşünen ve fikri olan bir üyesini kaybetmenin yanısıra uygulanmak istenen mobbing ve korkutma stratejisinin de amacına ulaşmaya başladığını gösterip birilerini daha fazla cüretkar yapmaz mı? İnanın sizin durumunuzda bir sürü meslektaşımız var.Ben de 20 yılını bitirmiş bir öğretmenim. Değerlendirme aşamasında en çok üzüldüğüm kriterin, Türkçe'yi kurallarına uygun akıcı ve anlaşılır biçimde konuşamamak olduğunu burada üzülerek belirtmek isterim. Dayanmalı ve Hz. Allah'ın ilahi adaletinin tecelli edeceği günleri sabırla beklemeliyiz. O gün inşaallah geldiğinde herkes oturduğu koltukların aslında onların olmadığını anlayacak. Donanımlı bir arkadaş olduğunuz belli.Yalakalık geçicidir. Sabırla , inatla ve sahip olduğunuz donanımla siz ayakta kalırken sistemin yalakalarına yalakalık yapanlar, her daim kendilerine ağzının suyunu akıtacak yeni mecralar arayacaktır. Size ve sizin tahtınızda tüm meslektaşlarımıza hayırlı bayramlar dilerim. Ramazan ayında kul hakkı yemeyi abes görmeyenlere ve onların uygulamalarına destek veren sevgili meslektaşlarımıza da Hz. Allah'tan akıl ve izan dilerim.