Öğretmen Rapor Almamalı Mı???

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
30 Haz 2007 14:52:56
Merkezde oturuyordum ve uzak bir köyde çalışıyordum. Okuluma gidebilmek için 3 vasıta değiştirmem gerekiyordu. Kızım 2 aylıktı. Sabahlara kadar uykusuz kalıyordum. Bazan dolmuşlar ve uzun yürüyüşler işkence gibi geliyordu. Kendi arabamla gitmeyi tercih ediyordum. Yine böyle bir günde arabayala giderken ansızın karşıma tali yoldan bir kamyon  çıktı. Yağmur yeni yağmaya başlamıştı ve yerler çok kaygandı. Fren yapınca araba kaydı ve kamyonla çarpıştım. Çok büyük bir kazaydı. Arabanın sağlam bir tarafı kalmamıştı. Ama allah beni 2 aylık kızıma bağışlamıştı. Burnum bile kanamadan kazadan sağ salim kurtuldum. Ama şok geçiriyordum hala. Eşim beni gelip alıncaya kadar hala şoktaydım. Milli eğitime gittik beraber. İzin almam gerekiyordu. Belki de arkasından rapor. Ama öyle idialist  milli eğitim müdürlerimiz var ki....Benim şok yaşadığımı, ölümün kıyısından döndüğümü ve o halde okula gidemeyeceğimi bile düşünemiyordu. Tek düşündüğü benim öğrencilerimdi. "Hoca hanım. Kaza olmuş, bitmiş. Burnunuz bile kanamamış. Niye izin verelim şimdi durduk yerde. Yazık değil mi öğrencilerinize?? " demez mi.. Eşim bu yaptığının şikayet unsuru olduğunu ve izin vermezse peşini bırakmayacağını söyleyince izin vermek durumunda kaldı. Acaba gerçekten düşündüğü öğrenciler miydi?? Ya da bizim kadar düşünüyorlar mıydı öğrencilerimizi?? Yoksa makamının hakkını vermek öğretmeni yıldırmaktan mı geçiyordu...
Arkadaşlar biz olağanüstü varlıklarız. Hastalanmayız, kaza yapmayız, depresyona girmeyiz, hatta mesai saatinde bile ölmemeliyiz...Yazık değil mi öğrencilerimize???

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 30 Haz 2007 14:55:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merkezde oturuyordum ve uzak bir köyde çalışıyordum. Okuluma gidebilmek için 3 vasıta değiştirmem gerekiyordu. Kızım 2 aylıktı. Sabahlara kadar uykusuz kalıyordum. Bazan dolmuşlar ve uzun yürüyüşler işkence gibi geliyordu. Kendi arabamla gitmeyi tercih ediyordum. Yine böyle bir günde arabayala giderken ansızın karşıma tali yoldan bir kamyon  çıktı. Yağmur yeni yağmaya başlamıştı ve yerler çok kaygandı. Fren yapınca araba kaydı ve kamyonla çarpıştım. Çok büyük bir kazaydı. Arabanın sağlam bir tarafı kalmamıştı. Ama allah beni 2 aylık kızıma bağışlamıştı. Burnum bile kanamadan kazadan sağ salim kurtuldum. Ama şok geçiriyordum hala. Eşim beni gelip alıncaya kadar hala şoktaydım. Milli eğitime gittik beraber. İzin almam gerekiyordu. Belki de arkasından rapor. Ama öyle idialist  milli eğitim müdürlerimiz var ki....Benim şok yaşadığımı, ölümün kıyısından döndüğümü ve o halde okula gidemeyeceğimi bile düşünemiyordu. Tek düşündüğü benim öğrencilerimdi. "Hoca hanım. Kaza olmuş, bitmiş. Burnunuz bile kanamamış. Niye izin verelim şimdi durduk yerde. Yazık değil mi öğrencilerinize?? " demez mi.. Eşim bu yaptığının şikayet unsuru olduğunu ve izin vermezse peşini bırakmayacağını söyleyince izin vermek durumunda kaldı. Acaba gerçekten düşündüğü öğrenciler miydi?? Ya da bizim kadar düşünüyorlar mıydı öğrencilerimizi?? Yoksa makamının hakkını vermek öğretmeni yıldırmaktan mı geçiyordu...
Arkadaşlar biz olağanüstü varlıklarız. Hastalanmayız, kaza yapmayız, depresyona girmeyiz, hatta mesai saatinde bile ölmemeliyiz...Yazık değil mi öğrencilerimize???

daha bitmedi.  Çok var milli eğitimlerde böyle yaşanmışlıklarım. Sizlerle diğerlerini de paylaşmak istiyorum. Sizlerin de varsa paylaşırsanız sevinirim. Belki öğretmenlerden daha idialist olduklarını zanneden idarecilerimize ulaşabilir serzenişlerimiz. Kimbilir???

Çevrimdışı JUJU

  • Uzman Üye
  • *****
  • 402
  • 292
  • 402
  • 292
# 30 Haz 2007 14:58:15
Arkadaşlar biz olağanüstü varlıklarız. Hastalanmayız, kaza yapmayız, depresyona girmeyiz, hatta mesai saatinde bile ölmemeliyiz...
 :) :) :)

Çevrimdışı mrcn

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 215
  • 264
  • 215
  • 264
# 30 Haz 2007 15:28:21
benim en çok sinirlendiğim kısmı böyle ihtiyaç duyulan zamanda izin verilmezken başka öğretmenlere dayısının halasının oğlunun düğününe gitmek için 2 hafta rapor alıp gidenlere hiçbirşey denilmiyor. dayı oğlu düğününe gitmek için 2 hafta raporu haklı gören arkadaş var mı bilmiyorum ama bence insan dayısının oğlunun düğününe gitmesede bişey olmaz herhalde.

Çevrimdışı ayda coşgun

  • Uzman Üye
  • *****
  • 299
  • 519
  • 299
  • 519
# 30 Haz 2007 19:42:46
evet kimilerine göre maalesef öğretmenler insan değil sorunu sıkıntısı olamaz hatta ölemez bile.öğretmenin tek düşünmesi gereken şey okuldur.onun dışında evimiz çocuğumuz aiemiz de yoktur zaten. varsa bile onlar da tıpkı bizler gibi insan dışı varlıklardır.hastalanamazlar,sorunları olamaz.
   ancak sol elinin serçe parmağı tam bayram tatiline on gün kala incinenler var ki on gün rapor alırlar çünkü onları birileri bir şekilde insan yurduna koymuştur....

Çevrimdışı chns

  • Uzman Üye
  • *****
  • 510
  • 161
  • 510
  • 161
# 30 Haz 2007 21:38:14
Aslında bazı şeylere bakarken nerden baktığınız çok önemli. Bir öğretmen gözüyle baktığınız zaman idareci çok insafsız görünür.

Özellikle bu olayda tamamen insafsızlık, duyarsızlık yapmış.

Bir de idareci gözüyle bakalım:

Düşünsenize kaza yapmış bir öğretmene izin vermeyen bir idareciden hangi öğretmen izin istemeye gelir? Bu anlayışı oturtunca artık kimsede izin istemek için o idareciyi rahatsız etmez.

Bütün mesele bu diye düşünüyorum.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 30 Haz 2007 21:42:37
   Özlük haklarını bilen ve ihtiyacı olduğu zamanlarda sonuna kadar kullanmaya kararlı öğretmenler  elbette izin almak için idareciyi rahatsız edeceklerdir.chns öğretmenim...
Çünkü onların işlerinden biri de bizim  sevklerimize ve izinlerimize imza atmaktır.
Bunu yapmadığı taktirde suç işlemiş olur...

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 30 Haz 2007 22:13:50
Devlet memurları içinde en az rapor,izin alan zatenöğretmenlerdir.İdarecile rden daha çok öğrencileri düşünenler öğretmenlerdir.'1 yıllık öğretmenlik hayatımda bir kez rapor aldım.Oda acilen ameliyat olmam gerektiği içindi.Hastalandığımda da mesai saatleri dışını bekledim.
İdareciler herhalde öğrencileri benden daha çok düşünemez.Çünkü öğretmen derse girmediğinde yerine bakacak kimse olmuyor.Her öğretmen kendi sınıfına ancak bakabiliyor.Diğer memurlar işe gitmediğinde işlerini yürütecek birileri bulunabilir.

Çevrimdışı sakin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.253
  • 902
  • 1.253
  • 902
# 30 Haz 2007 22:17:55
meslek yılım 1 olarak çıkmış.21 yıldır.

Çevrimdışı nelmin

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 166
  • 19
  • 166
  • 19
# 30 Haz 2007 22:39:43
Benusa hocama kesinlikle katılıyorum.Öğretmen arkadaşın çocuğu hastaydı okula getirmiş iki derse girdi, iki dersinede bilgisayar öğretmeni girecek idare çocuğunu götürmesine izin vermedi  ve iki saat içinde ekdersini keseceğini söyledi.Sonuçda arkadaşım sevk aldı gitdi.İdarecimizinde aynı yaşda çocuğu var oda hasta olduğu zamanlarda derse girmesi gereken saatlerde çocuğu ile birlikde oluyor.Şöyle düşünüyorum idareci olsanız bile konuya hemen yönetmelikler doğrultusunda değilde insani bir görüş açısı ile bakmayıda lütfen unutmayınız.

Çevrimdışı mehozes

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 398
  • 402
  • Müdür Yardımcısı
  • 398
  • 402
  • Müdür Yardımcısı
# 30 Haz 2007 22:57:51
ben de bacağımdaki bir rahatsızlık nedeniyle derste yürüyemez hale geldim ve 6 ders boyunca topal halimle ders işledim...bana sevkimi ancak6 ders sonunda verdiler...öğrencilerim geri kalmasın diye 2 haftalık raporumu 1 hafta olarak almak için doktoruma yalvardım...okula gelir gelmez.raporlu olduğum zamanlardaki nöbetlerimi tutturmaya kalktılar...(ben yürümekte zorlanırken)...ama en ufak bir nezle yüzünden rapor alan arkadaşlarla çarşıda karşılaştıklarında ise hiçbirşey anormal değilmiş gibi davranıldı...
varın yorumunu siz yapın....

Çevrimdışı muratx

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 301
  • 361
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 301
  • 361
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2007 23:10:10
Bizim ilçede de öyle bir kaymakam var ki öğretmenlere eziyet etmeye bayılıyor.Öğretmeni karşısında veya ayağının altında bir paspas zannediyor.El-pençe divan durulmasını istiyor.Ve ilginç olan kaymakamın karısı da öğretmen.Biz 1 gün bile izin alabilmek için atmadığımız takla kalmazken;beyfendinin eşi doğum yapalı 1 sene olmasına rağmen hala raporlu.Peşpeşe rapor alıyor.Adalet böyle tecelli ediyor buralarda....

Çevrimdışı 82_kader

  • Uzman Üye
  • *****
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 636
  • 1.009
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 30 Haz 2007 23:47:57
çok mecbur kalmadıkça rapor almamaya çalışıyorum.ama yinede sağolsunlar ellerinden gelen tersliği yapıyorlar.isteyince mesai saatinde milli eğitim müdürümüzün bir imza için düğünden gelmesini bekliyoruz.bu nasıl adaletse.....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 01 Tem 2007 13:14:40
evliliğimin 3. senesiydi. Çocuk aşkıyla yanıp tutuşuyordum. Nihayet benim de bir bebeğim olabilecekti. Doktor bütün raporlara DEĞERLİ BEBEK yazdı. Asla kaybetmemem gerekiyordu.  Tek şansım olabilirdi anne olmak için. Ama çalışıyordum ve okuluma 3 vasıta ile gidiyor, özellikle yağışlı havalarda 8 km. yol yürüyordum. Doktor çok riskli buldu. Evden çıkmamı dahi yasakladı ve bebeğim olana kadar rapor verdi. Yaklaşık 7 ay raporluydum ve sürekli yatmam gerekiyordu. Sonunda BESTE'm dünyaya geldi. Bu defa 2 aylık ameliyat sonrası raporum başladı. Henüz 2 ay dolmamıştı ki ilçe milli eğitim müdürü evime telefon açtı. Ben   göz aydınlığı verecek diye beklerken (zira durumumu biliyordu.) sayın müdürüm telefondaki sesin benim olduğunu anlayınca "Hoca hanım, Bu ne kadar rapor böyle. Aylardan beri raporlusun. Ya istifa et, ya da çalış." dedi. Hiç  böyle haddini ve görevinin sınırlarını bilmeyen bir müdürle çalıştınız mı bilmiyorum. Ama inanın çok zor ve öğretmenlikten nefret ettiriyorlar insanı.  Kulaklarıma inanamamıştım. Ne diyordu böyle. Hem de evime telefon açarak. Sinirlerim altüst olmuştu. Ellerim titriyordu. " Hangi sıfatla istifa etmemi istediğinizi sorabilir miyim müdür bey?   Buna siz değil eşim karar verebilir ancak." diyerek     telofonu kapattım. Sonrası çok gerilimli oldu tabii. Göreve başladıktan sonra sayın müdürüm benimle çok uğraştı. Çünkü haklarımı kullandığım için özür dilememiştim telefon açtığında. Zira alışık olduğu bu olsa gerekti....
İşte böyle arkadaşlar. Görev aşkıyla yanan böyle idarecilerimiz oldukça eğitimin kötüye gitmesi mümkün mü?...
        Yineliyorum....Biz olağanüstü varlıklarız. Hastalanmamalıyız, anne olmamalıyız, hatta ölmemeliyiz emekli olana kadar....Saygılar.
                                          benusa
                                       

Çevrimdışı hyildiz38

  • Aktif Üye
  • **
  • 9
  • 69
  • 9
  • 69
# 01 Tem 2007 15:15:10
5 yıllık öğretmenim çok şükür şimdiye kadar anlatıldığı gibi idarecilerle çalışmadım. bilakis anlayışlı öğretmenini koruyan gözeten hatta ona ev arayan derdini sıkıntısını soran idarecilerle çalıştım. anlattığınız olayları bende diğer bölgelerde çalışan öğretmen arkadaşlarımdan duyuyorum ve hayretler içerisinde kalıyorum. sizin durumunuzda kalsam kesinlikle susmazdım. ya öğretmen 3 saat izin almıoş 5 saat izin almış bunlar önmeli değil. ben biliyorum ki hiç devamsızlık yapmayan fakat ders işlemeyen öğretmen ler de çok.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK