....
Öğretmelerin bir kısmı uzun süre çalıştıkları il ve ilçelerde ticaret ile uğraşıyorlar.
Bir kısmı ilk defa atandığı kendi şehrinden hiç ayrılmadan emekli olmak için gün sayıyor.
Bir kısmı kendi köyüne kapağı atmış, babasının bağı ile bahçesi ile uğraşıyor Aynı zamanda hayvancılık yapıyor, rapor alarak okulu kapatma pahasına( tek öğretmen çalışanlar için) hayvanlarını pazarlamak için başka şehirlere gidiyor.
Bir kısmı, emekliliği gelmiş fakat “evde ne yapacağım ”diyerek heyecanı sönmüş, günün yeniliklerini takip edemez duruma düşmüş, olan ise okuttuğu öğrenciye olmaktadır.
Nasıl ki bir vali bir ilde 30 yıl çalışmıyorsa,
Nasıl ki, bir kaymakam bir ilçede bir ömür çalışmıyorsa,
Nasıl ki bir hakim, savcı bir ömür aynı mahkemede görev yapmıyorsa,
Nasıl ki bir subay bir ömür aynı birlikte emekliliğini doldurmuyorsa,
Nasıl ki bir mal müdürü aynı ilçede 30 yıl çalışmıyorsa,
Nasıl ki bir emniyet müdürü 30 yıl aynı il-ilçe de çalışamıyorsa,
Nasıl ki bir bankanın müdürü 20 yıl aynı bankada müdür olamıyorsa,
Bir il-ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, okul müdürü, müdür yardımcısı da aynı okulda, aynı ilçede, aynı ilde görev yapmamalı.
Çünkü eğitim işi, askerlikten, bankadan, mülki amirlikten daha az önemli değildir.
Abdulkadir YÜCE
Eğitim Yöneticisi
öğretmenlerle kıyas yaptıklarınızın nerdeyse hepsi yönetici konumunda , biraz mantık az biraz da insaf ...