Böbreği çalışmayan bir insan düşünün...İçtiği suyu dışarıya atamayan,elleri ayakları şişmiş,rengi siyah ve sarı karışımı. Haftada üç kez makineye bağlanan ihtiyar,genç ve çocuklar ...Nasıl yakalandığı bile belli olmayan bir garip hastalık..Kalp hastası olsan ilacı var içirirsin ,nefes darlığı hava verirsin,nezle grip ilacını alır dinlenirsin.Ama dializ hastalarının böyle bir şansı yok desem yeridir...Hastahane köşelerinde onların özel "sınıfları"vardır.Geçenler gözlerini biraz kısarak meraklı bakışlarla içeriyi süzerler...Orada yatan hastalardan hastalık kaparız korkusu ile duvar kenarlarından yürürler.Ölümüne kadar dört mevsim sürekli sınıflarına girip yatarlar.Osınıflarda her hasta bir diğer hastanın sırdaşıdır.Dert ortağıdır.Ailesi bile onlara oradaki hastalar kadar yakın değildir.Kolay değil "sağlam "iken bakmayıp kenara ittiğimiz yakınlarımız yok mu! Bu hastalığı her evlat,her hanım,her kardeş ,bacı çekemez diyorum...Hasta haftada üç kez hastahaneye gidecek,onun yanında dört saat oturacak,ona teselli olacak...Evde suyu içme dediğinde hastanın "fırçalarına"razı olacak.Tuzsuz ye dediğinde hastanın her hakaretine dayanabilecek,yedi-sekizyüz ytllik kan ilacı alacak,tansiyonunu ölçecek,koluna girip yürütecek,evde zamanının büyük bir bölümünü ona ayıracak,sabahlara kadar uykusuz kalabilecek yakınımız var mı?Elbette vardır...Ama o kadar az ki!Yakalandıklarında herkes yanında olur,çünkü hastalık bir günlük zannedilir...Zamanla bu iki olur,üç olur,dört olur...Yanındaki koca,evlat,kız,torun birer birer kaybolur gider...Sonunda hasta yapayalnız kalır...Hani ona moral olacak;çocuksa masal anlatacak,gençse güzel duygulardan bahsedecek,yaşlı ise o eski günleri anlatıp yadedecek bir yakın...Hepsi zamanla uçup gider...Kaldığı yerdeki doktor,hemşire yada bir hizmetli eğer şanslı ise onunla şakalaşacak moral verecek...Tabi şanslı ise.Malını bağışlamış bir ihtiyar amcaya rastlamıştım"-malı bağışladım ama yine bakmadılar." demişti.Evinde yapayalnız kalıp yüksek tansiyondan öldüğünü duyduk.Ya o ufacık yavrularımız,anneleri yanında...Anne,ahh anne.Anne hastadan daha hasta.Çocuk yaşasa ne olacak ki,okula gitse yanına kimse oturmayacak,arkadaşına yiyecek verse"-sen hastasın"deyip almayacak...Büyüyünce o artık evlenemeyecek...evet evlenemeyecek.Evde tabağı ayrı.yemeği ayrı imyazlı-imtiyazsız varlık.Niye anlattım ki bunları bende bilmiyorum...Anlatılanlar başımıza gelince hep hatırlıyoruz...Öğretmenim,organ bağışını çocuklarımıza anlatalım.Yoksa birgün bizim de başımıza gelirse taaa hindistan'a gidip organ aramayalıM!"BİR GÜN HASTAHANE ZİYARETİ YAPIP ÇOCUKLARIMIZLA "TOPLUM HİZMETİ"YAPALIM"...Saygılar sunarım.