Öğretmenin Karizması

   Öğretmenlik mesleğinin toplumdaki saygınlığı konusundaki değerli görüşlerinizi merak ettim.
   Bu saygınlıkta öğretmenlerin rolü (pozitif, negatif)  üzerinde durursanız sevinirim.
   Saygılar.

Büyükler hep anlatırlardı eskiden köylerde biz öğretmenlere şöyle saygı duyardık böyle severdik filan diye ama ben görüyorumki öğretmenlik mesleğinin bugün artık okadar saygınlığı kalmamış.Hele genç iseniz pek de önemsenmiyosunuz.Özellikle köy muhtarlarınca.Tabi bu benim görüşüm ve halim umarım sizinkiler bundan farklıdır.........

 Gerçi benin çalıştığım yerde bu söylediğiniz anlamda bir saygınlık var. Öğretmene bayağı değer veriliyor. Bu biraz da belki eğitime verilen önemden geliyor. Burda köylüler eğitim konusunda da öğretmen konusunda da  bayağı hassa çok şükür bu konuda bir şikayetim yok. Burdaki diğer öğretmen arkadaşların da bu konuda bir şikayetleri olmadi şimdiye kadar.

Benim en çok rahatsız olduğum konu ise bazı öğretmen arkadaşların ekonomik sıkıntılarını her yerde ve çoğu zaman da abartarak dile getirmeleri .

Size bir örnekle durumu izah etmeye çalışayım.

Yaklaşık iki hafta önce bir arkadaşla konuşurken, onun arkadaşı olan bir öğretmen ile kısa bir konuşma geçti aramızda.
O Öğretmen;
 - Ayda 900 tyl ile  geçinmek ne mümkün
Ben;
 - Ekders almıyor musunuz?
O Öğretmen ;
 - Ben kendim için demiyorum. Ben ekder alıyorum. Belletmenlikle beraber 1500 ytl yi buluyor.

Burda bahsettiği normalde kendisi idi ve iş gelire gelince mümkün olduğunca gelirini düşük göstermeye çalışıyordu.

Ben de bu mantığı anlamıyorum. Toplumda gelirimizi az göstermeye çalıştığımızda acaba insanlar bizim maaşımıza zammı yapar, yoksa çaresiz kalmış 'yapacak başka iş bulamamış da son çare öğretmenlik yapıyor' düşüncesi ile mi bize bakar.
 

Yıllar geçtikçe mesleğimize olan saygınlık azalıyor. Acaba bunun sebebi maaşımızın miktarı mı yoksa  klişeleşmiş bir söz var ya (hiç bir şey olamassan öğretmen ol) .......................iyi akşamlar

Bence bu söz klişeleşmiş bir söz değil, sistem bizi diğer meslek gruplarından geriye atsa da öğretmenliğin saygınlığı her zaman kendini koruyacaktır. Bu köylerde daha fazla....

öğretmen otaritesi şimdilerde aranan en önemli kavram bu zayıflığın bir çok nedeni var benim tespit ettiklerimden birkaçı
1-öğretmenin bilginin merkezinden çıkarılması(aktif öğrenme modeli) böyle olması iyide oldu yani
2-üniversite sınavında son tercihlere eklenip hiç olmazsa açıkta kalmayayım mantığı
3-birşey olmazsan öğretmen ol devlete sırtını daya mantığı
4-sık sık yerdeğiştirmeler
5-özellikle son dönemde medyada çıkan çirkin haberler
6- özellikle sınıf öğretmenliğinde ki sorun . eskilerden gelen  sınıf öğretmeninin branşlara göre  halk tarafından daha az önemsenmesi  (halbuki eğitimin temelini sınıf öğretmeni oluşturur) başka birşey olamadın mı sınıf öğretmeni oldun anlayışı

bence saygınlığımızı kaybetmemizin tek nedeni yine biziz.Çoğumuz öğrenciler için model olduğumuzu unutuyoruz.Tavırlarımıza dikkat etmediğimizden insanların bize bakış açısı değişiypr haliyle.size bir olay anlatayım.

Öğretmenler gününde ilçede bir tören yapıldı.Törende emekli öğretmenlerden konuşma yapmaları istendiBir öğretmenimiz kürsüye çıktığında onu sadece elle sayılabilecek kadar kişi dinliyordu.Nedeni ise yan salonda yemek ikramı başladı ve öğretmenler oraya gitmek için ayaklandılar.

Saygınlık önce temelden başlar. Öğretmen eğer mesleğine saygı duyulmasını istiyorsa bunun için biraz hassas olması gerektiği kanaatindeyim.

   Maaşını ulu orta sohbet konusu etmemeli veya ediyorsada en azında tüm gelirini söyleyip insanların kafasındaki 'öğretmen 700 -800 ytl maaş alıyor' imajını yıkmalı. Ne kadar inkar etsek de gelir düzeyi mesleğin imajını etkiliyor.

  Tavır ve davranışlar ile çevremizin yönlendirdiği değil de yönlendiren olmalıyız. Bunun için birikimli bir öğretmen hem kendi şahsının hem mesleğinin saygınlığına  katkıda bulunacaktır.

  Bir yerde bir sorun varsa o sorunun sebepleri de vardır. Öğretmenler eskisi gibi saygı gömüyorlarsa bence birkere daha düşünmemiz lazım. Acaba bunda bizim hiç mi payımız yok. Hep suçlu başkaları mı? Yoksa başkalarını suçlamak bize daha mı kolay geliyor?

Merhaba,bazı konularda meslekdaşlarıma katılıyorum,elbette katılmadığım hususlarda var,öncelikle bulunduğumuz kurumda saygınlığımızı arttırmalıyız bu bizim elimizde,birbirimizi çekiştirmemeliyiz ki maalesef bunlar yapılıyor,meslekdaşlarım olarak paylaşımcı olmamız gerekir.Elbette,son ders zili çaldığında sınıftan öğrenciden önce öğretmen çıkıpta biran önce okulu terketme peşinde,sistemden gelen arızalarda var ki;bir ülkenin eğtiminde görev alacak öğretmenler sözleşmeli ve kadrolu diye ayırırsanız sorunların en büyüğü budur.ÖĞRETMEN SÖZLEŞMELİ DEĞİL,kadrolu olarak çalışarak önünü görebilmelidir.Öğretmen,Öğretmen yetiştiren kurumların oluşması sonunda oradan mezun olduğu an ben öğretmen olacağım diyebilmelidir.Amerikayı keşfetmeye gerek yok ki,Köy Enstitüleri,Eğitim Enstitüleri, bunlar geçmişte öğretmen yetiştiren kurumlardı.Tabiki çağın gelişmelerine göre bu kurumlar yeniden kurularak,burada okuyanlar ben ÖĞRETMEN OLACAĞIM demesi gerekir.Saygılarımla.

Benim buluduğum köyde de öğretmene 'hala' saygı gösteriliyor.Üzülerek de olsa  bize duyulan saygı için günümüzde ' hala ' ibaresini kullanır olduk.Özellikle de büyük şehirlerde bu saygınlığın daha çok azaldığı söyleniyor ve öle de oluyor sanırım.Burada gördüğüm ilgi ve saygıyı bi başka yerde göremezsem,düşeceğim hayal kırıklığını düşünemiyorum bile

Merhaba,bazı konularda meslekdaşlarıma katılıyorum,elbette katılmadığım hususlarda var,öncelikle bulunduğumuz kurumda saygınlığımızı arttırmalıyız bu bizim elimizde,birbirimizi çekiştirmemeliyiz ki maalesef bunlar yapılıyor,meslekdaşlarım olarak paylaşımcı olmamız gerekir.Elbette,son ders zili çaldığında sınıftan öğrenciden önce öğretmen çıkıpta biran önce okulu terketme peşinde,sistemden gelen arızalarda var ki;bir ülkenin eğtiminde görev alacak öğretmenler sözleşmeli ve kadrolu diye ayırırsanız sorunların en büyüğü budur.ÖĞRETMEN SÖZLEŞMELİ DEĞİL,kadrolu olarak çalışarak önünü görebilmelidir.Öğretmen,Öğretmen yetiştiren kurumların oluşması sonunda oradan mezun olduğu an ben öğretmen olacağım diyebilmelidir.Amerikayı keşfetmeye gerek yok ki,Köy Enstitüleri,Eğitim Enstitüleri, bunlar geçmişte öğretmen yetiştiren kurumlardı.Tabiki çağın gelişmelerine göre bu kurumlar yeniden kurularak,burada okuyanlar ben ÖĞRETMEN OLACAĞIM demesi gerekir.Saygılarımla.

Aksa Öğretmenim, bazı insanlara paylaşmak okadar zor geliyor ki!En iyisi olmaya,daha ilkokul sıralarında -bilmedikleri bi yarışın içine- itilen ve başarısız olanın hiç bir şekilde kabul edilmeyeceği bi ortamda yetişen bireyler,ne yazık ki paylaşımı öğrenemeden hayatta tutunmaya çalışıyorlar.Sadece 'ben ' zihniyeti de şuan içinde bulunduğumuz tüm sorunların en kısa cevabı olsa gerek...

     Küçük bir yaşam turu:"Çok yorgunum gece 23 00, otobüsle eve dönüyorum. Hem bir köy ilköğretiminde öğretmen, hemde ikinci öğretim üniverite öğrencisiyim. Yarı baygın gözlerimin takıldığı ders kitabını hiç unutamıyorum, birden bütün yorgunluğum geçti ürperdim. Baş ucunda beklediğim arkadaşımın ders kitabından acı alıntılar:
Öğretmenler fakir ve alt kültür çocuklarıdır.
Öğretmenlik çifçi ailelerinin çocuklarına şeçtiği meslektir. ..... Kitba biraz bakabilirmiyim dedim. Devamını okudukça hayatıma meslek arkadaşlarıma döndü yüreğim..., biz öğretmeniz dedim ama bu tabirlerde olmak bu konumlarda olmak çifçi çocuğu olmak, fakir olmak insanlık ölçüsü müdür. Gururla ben bir dağ köyü öğretmeniyim ve 8 deki derse yetişmek için sabah 5 te  kalkmaktan gurur duyuyorum ve girdiğim her ortamda başım dik yürüyorum Mesleğimle gurur duyuyorum. dedim"
Ama öğretmenin öz güvenini galiba daha üniversite sıralarında ellerinden alıyorlar. Kimler mi yine kendileri  belkide... "X dergisini aldım şu konuda çok güzel bir yazı var veya A kişisinin bir makalesi var." ifadelerii kullanan arkadaşlarını dinlemeyip "Yaaa acayıp bir mont ....XYZ marka ... Sen ayakkabı wdw den dimi ...Ne karizma..."  evet ders dışı muhabetlerde yitirdik toplum değerlerini okuyanlarımız için. Okumaya devam etmeyen diğer kesimi Gün adı altında yapılan dedikodu toplantılarında... çoook konu var ve yitirdik yaşamsal değerleri......., kapıda duran MEmnun Beyi geçip, Murti Beye selam vermeye çalıştık.. MEmnun bey de bir insandı. Şimdi MEmnun bey biz mi olduk...
    İnsana saygı... bana bahçade omuz atıp, törende okula (köye) yeni gelen, hatta çocuğunun öğretmeni olduğumu öğrenen velinin sonsuz ilgisini ve saygısını istemiyorum. Tabiki çaktır mıyorum  ;)Bahçedeki omuzun acısı yüreğimde,,, insanlık nereye gidiyor diyorum.
Hastahane koridorunda önlüğü üzerinde bulunmadığı için geçmesine müsade edilmeyen doktorun sesini yükselterek " Beni bekliyorsunuz izin verinde geçeyim" diye bağırmak zorunda kalmasıda normal değil sadece biz değil bir çok şey değerini yitirmiş gibi gözüküyor ... insan çok değerlidir. Ne olursa olsun çoban ile benim aramda insanlıkta hiç bir fark olmadığını düşündüğüm için.. .. milyarderlerlede aramda bir fark görmüyorum. İnsanlığın  diplomayla, meslekle , kariyerle, banka cüzdanlarıyla.... ölçülmediği güzel nesiller yetiştiririz inşallah... Saygılarımla...

Slm arkadaşlar,
Saygı bence karşılıklı olmalıdır. Biz hep başkalarından saygı bekliyoruz. Acaba onlara saygı gösteriyo muyuz? Sizleri tenzih ederim ama meslektaşlarımız arasında bile saygısız davranışlarda bulunanlar var.
Saygılarımla

Sayın Hocam; öğretmen mesleğinin karizması olmaz. Karizma peşinde olmak yanlıştır. Kimseden bir saygınlık beklemiyelim, ne astımızdan ne üstümüzden; ne köylüden ne şehirliden. Eğer görevimizi en güzel şekilde terine getirirsek işte oa zaman değerin artar. Bir  öğretmeni düşünün ve mesleğinde başarılı değil, bu arkadaşımız nasıl birinden saygınlk ve değer bekler. Tam tersine soğukluk yaratır. Biz görevimize bakalım. Gerisi onlara kalmış. Kolay gelsin.