Öğretmenler Beş Yılda Bir Yeterlik Testine Tabi Tutulacak

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 00:05:00
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Psikolojik teste katılıyorum. Zira ülkemizde öğretmen olmak oldukça yıpratıcı...

Öğretmenim böyle bir teste tabi tutulursak o zaman da adımız ne olacak belli değil mi?
Kesinlikle buna katılmıyorum.Günümüz şartlarında psikolojisi düzgün olan kim var ki????
 Tek tek saymayayım ama eğer işe göre psikolojik test gerekiyorsa,o listenin üst sıralarında yer alması gereken başka meslek grupları olduğunu düşünüyorum.

Çevrimdışı vuralgökçe

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 158
  • 1.263
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 158
  • 1.263
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 00:16:23
  Psikolojide  çaresizliğin öğrenilen bir durum olduğu çeşitli deneylerle ispatlanmıştır. Son zamanlarda öğretmenlere çaresizlik bilinçli bir şekilde ne yazık  ki öğretiliyor. Özellikle yetkili kişilerin öğretmenleri aşağılayan tavır ve sözleri birçoğumuzu mesleğimizden soğutmakta ve bizleri tepkisizleştirmektedir.
   Aşağıda bilim adamlarının çaresizliğin nasıl öğretildiğini anlatan deneylerini okuyunuz.
 
KÜÇÜK BALIKLARI YİYEMEYEN KÖPEKBALIĞI
Araştırmacılar bir köpekbalığını oda büyüklüğündeki bir cam bölmeye koymuşlar. Cam bölmenin diğer tarafında da balıklar var. Köpekbalığı ne tarafa gitse cam bölmeye çarpmış. Bir süre sonra cam bölmeye çarpmamayı öğrenmiş. Çünkü ne kadar uğraştıysa da diğer taraftaki balıklara ulaşamamış. Köpekbalığı 21. günden sonra cam bölmelere hiç çarpmamayı öğrenmiş. Bunun üzerine cam bölmeyi çıkarmışlar. Köpekbalığı oralı bile olmamış. Kendisinin sadece o bölme alanına kadar yüzebileceğini sanıyormuş. Artık diğer balıkları yiyemeyeceğini anlamış ve balıklara dokunamamış. Çünkü köpekbalığı çaresizliği öğrenmiş.
ZIPLAYAN PİRELER
Öğrenilmiş çaresizlikle ilgili psikologlar bir pire deneyi yaparlar. Pirenin ne kadar zıpladığını ölçerler ve 50 cm zıpladığını görürler. Pireyi yüksekliği 30 cm olan cam kavanoza koyarlar. Kavanozun ağzını kapatırlar. Kavanozun altından ısıtırlar. Pire ısındıkça zıplar ve zıpladıkça kapağa çarpar. Bir süre sonra pire kapağa çarpmamak için 29 cm sıçrar, düşer. Ama kapağa çarpmaz. Pire bunu alışkanlık haline getirdikten sonra kavanozun kapağını açarlar. Pire hala 29 cm sıçrıyor. Halbuki eskiden 50 cm sıçrardı. Pire bu deneyle 29 cm' den fazla sıçrayamayacağını öğrenir.

FİLLER NASIL EĞİTİLİR?
Filler daha yavruyken, kalın bir zincirle bacağından bir direğe bağlanır. Önceleri hayvan kaçmaya çalışır ama ne kadar uğraşırsa uğraşsın ne zinciri koparabilir ne de direği yerinden oynatabilir. Fil yavrusu ayağında zincirle büyür ve kaçamayacağını kabullenir. Özgürlük kavramını yitirir. İşte bu noktada ayağındaki zincir çözülür ve yerine konulan ince bir halatla birkaç santimetre boyunda tahtadan bir çubuğa bağlanır. Fil, bu koşullarda kolaylıkla kaçabilecek olmasına rağmen olduğu yerde kalır. Çünkü hâlâ var olduğunu sandığı zincirini asla kıramayacağına inanır. Fil büyüyünce ipten kurtarılır. Ama artık o alanın dışına çıkamayacağını öğrenmiştir.
Çaresizliği öğrenmeyi şu iki ilginç öykü ne güzel anlatmaktadır:

KURBAĞALAR
Bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece su sesler duyulabiliyormuş:
"Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!" Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş.
Seyirciler bağırıyorlarmış: "...Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!.." Sonunda, kurbağaların bir tanesi hariç, hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar. Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş bu işi nasıl başardın diye. O anda farkına varmışlar ki kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
KARTAL YAVRUSU
Kartal yavrusu, bir vesileyle civcivlerin arasına düşmüş. Civciv olduğunu zannederek civcivler gibi yürürmüş. Civcivler gibi yeri gagalayıp yiyecek arıyormuş. Bir gün havada bir kartal görmüş.
· Muhteşem bir kuş bu ya. Ne kadar yükseklerden uçuyor. Keşke bende onun gibi olabilsem. Onun gibi yükseklerden süzülerek uçabilsem. Diye söylenirken. Yanındaki civcivler demiş ki:
· Bak biz civciviz, o ise kartal. Boşuna hayallere kapılma. Onun gibi yükseklerden uçamazsın.
Kartal yavrusu çok üzülmüş. Çünkü kendisinin de bir kartal olduğunu bilmiyormuş. Birilerinin ona kartal olduğunu söylemesi ve onu buna inandırması gerekiyormuş. Ama söyleyen olmayınca hayatının sonuna kadar civcivler arasında yaşamış.
 Necip Fazıl Üstat çaresizseniz   ÇARE SİZSİNİZ DİYOR.

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 15 Nis 2012 00:19:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Psikolojide  çaresizliğin öğrenilen bir durum olduğu çeşitli deneylerle ispatlanmıştır. Son zamanlarda öğretmenlere çaresizlik bilinçli bir şekilde ne yazık  ki öğretiliyor. Özellikle yetkili kişilerin öğretmenleri aşağılayan tavır ve sözleri birçoğumuzu mesleğimizden soğutmakta ve bizleri tepkisizleştirmektedir.
   Aşağıda bilim adamlarının çaresizliğin nasıl öğretildiğini anlatan deneylerini okuyunuz.
 
KÜÇÜK BALIKLARI YİYEMEYEN KÖPEKBALIĞI
Araştırmacılar bir köpekbalığını oda büyüklüğündeki bir cam bölmeye koymuşlar. Cam bölmenin diğer tarafında da balıklar var. Köpekbalığı ne tarafa gitse cam bölmeye çarpmış. Bir süre sonra cam bölmeye çarpmamayı öğrenmiş. Çünkü ne kadar uğraştıysa da diğer taraftaki balıklara ulaşamamış. Köpekbalığı 21. günden sonra cam bölmelere hiç çarpmamayı öğrenmiş. Bunun üzerine cam bölmeyi çıkarmışlar. Köpekbalığı oralı bile olmamış. Kendisinin sadece o bölme alanına kadar yüzebileceğini sanıyormuş. Artık diğer balıkları yiyemeyeceğini anlamış ve balıklara dokunamamış. Çünkü köpekbalığı çaresizliği öğrenmiş.
...

doğru tespit ;)

Çevrimdışı micihtn44

  • Uzman Üye
  • *****
  • 892
  • 3.956
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 892
  • 3.956
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 00:30:40
Arkadaşlar, bu psikolojik destek işini ortaya atan kişinin kim olduğu, neyi savunduğu, hangi amaç ve niyetle yazdığı belli değil. O yüzden yorumlarımızı yazarken buna dikkat edelim...

bkz.... [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı osmangeldi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.176
  • 7.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.176
  • 7.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 01:27:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bence çok yararlı olacaktır.. bunun yanısıra her öğretmenin 6 ayda bir psikolojik mülakata tabi tutulmasında yarar vardır.. böylece daha bilinçli bir sistem olacağınız düşnüyorum..
Coşkulu arkadaş burada da coşku ortamı yaratmışsın

Çevrimdışı osmangeldi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.176
  • 7.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.176
  • 7.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 01:37:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
insanlar bu tür sınavlara gönüllü olarak giriyorlar diğer ülkelerde. ben de şahsen gönüllü olarak girerim. neden derseniz tutarlı, objektif bir sınav olacağına eminim, sınav sayesinde eksiklerimizi görme imkanı bulacağız. kimse yoğurdum ekşi demez. belki bizim göremediğimiz bazı eksik yönlerimiz olabilir. bu yönlerimizin neler olduğunu öğrenerek tamamlasak fena mı olur sizce. burda maksat sadece öğrencilerimize daha kaliteli bir eğitim vermek değil mi? ben art niyet göremiyorum. bence değişime bu kadar da kapalı olmamalı öğretmen camiası. :)
Ben diyelim ki çocukları sevmeyen,sınıf denilen o dört duvar arasında 40 dakikayı boş geçiren, berbat karakterde bir insanım.Azmettim mevzuatı yuttum, alan bilgilerini su gibi içtim sınavdan da 100 aldım.Böylelikle eksiklerimi optik foruma yuvarlaklar karalayarak tamamladım değil mi?

Çevrimdışı tubaege

  • Aktif Üye
  • **
  • 52
  • 28
  • 52
  • 28
# 15 Nis 2012 09:09:36
artık bizi rahat bıraksınlar.yeter be yeter.

Çevrimdışı kafu

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 579
  • 1.939
  • 579
  • 1.939
# 15 Nis 2012 09:42:34
bence emekliliği gelmiş öğretmenlerin emekli olmasını sağlamak adına yapılmış bir hamle ama iş çıkmaz ne olacak yetersiz öğretmene seminer vereceksin o da gelmeyecek son hafta imzaları atacak.. kazanan:şube müdürleri veya eğitimleri verecek kişi...

Çevrimdışı cora

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 269
  • 1.622
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 269
  • 1.622
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 15 Nis 2012 19:38:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türkiye'de gizil psikolojik rahatsızlık yaşayan o kadar çok kişi var ki... Hem bu öyle hemen geçen bir durum değildir. Anneniz babanız sevdiğiniz insanların ölümü... ne olacağımız belli mi? Garantiniz varsa bilemiyorum...

Katılıyorum hocam,hayatın insana ne zaman ne yaşatacağının hiçbir şekilde garantisi yok bugün mutlu huzurlu hayatımızın yarın tepetaklak olabileceğini unutmamak lazım,yaşanan olumsuz olaylar haliyle insanı etkiliyor ,ne yani bu durumda bu test yapılsın psikolojin müsait değil deyip insanlar daha da mı çöküşe sürüklensin.

Çevrimdışı cssinav

  • Yeni Üye
  • 5
  • 1
  • 5
  • 1
# 17 Nis 2012 11:48:02
Arkadaşlar şunu anlamıyorum Bakanlığın verdiği programı uygulayamadığımızı mı düşünüyorlar yoksa programın işe yaramadığını bildikleri için öğretmene mi suç buluyorlar?

Çevrimdışı enjoyturk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 855
  • 2.609
  • 855
  • 2.609
# 14 May 2012 10:32:07
Bence kendini güncelleme açısından çok yararlı olur. Ama sadece öğretmenlere değil tüm kademelerdeki devlet memurlarına uygulanmalı, ayrıca bakanlara da her yıl uygulanmalı.

Çevrimdışı tubaege

  • Aktif Üye
  • **
  • 52
  • 28
  • 52
  • 28
# 18 May 2012 02:22:51
Bizim ülkemizde 5 yılda neler değişir neler.1 günde bile neler oluyor neler.

Çevrimdışı urungu64

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 44
  • 290
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 44
  • 290
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 May 2012 03:36:09
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.
Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.
 

"SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ''DE..."
 

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."
 

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.
 

"AFERİN SİZİ KUTLARIZ!"
 

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."
 

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.
 

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"
 

Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.
Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.
Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.."
 

Çevrimdışı baharses

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 482
  • 845
  • 482
  • 845
# 24 May 2012 19:15:20
öss (öğretmen seçme sınavı) öğretmen sınava çalışsın öğrencilerine materyal hazırlasın yazılı yapsın okusun öğretmen beş dak boş kalmasın ki sistemin işe yaramadığını suçun öğretmende değilde sistemde olmadığını anlatacak hali kalmasın  bu arada bende öğretmenlere performans ve proje ödevleri ne zaman verilir merak ediyorum peki biz karneyi kimden ve ne zaman alacağız birde veli toplantısı yapsın bakanımız sınav sonuçlarımızı velilerimize bildirsin

Çevrimdışı adelaytt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 199
  • 602
  • 199
  • 602
# 24 May 2012 19:24:30
Biran önce uygulanmalı bence ve sorular objektif olmalı akla kara ayırdedile bilmeli... Ve bu maaşlara hissedilir şekilde yansımalı... Etrafımda gördüğüm öğretmen demeye bin şahit isteyen insanlarında kaliteli ve fedakar öğretmenden ayrı durması hoş olur. Hem hep Avrupa ülkeleriyle maaşlarımızı sınavlarını bizim ülkemizle kıyaslıyoruz ama onlar kadarda kendimizi güncelleyemiyoruz. Kitap okumuyoruz. Bende kendi eksiklerimi bu sayade görmek isterim.
Hakkıyla uygulanırsa destekliyorum...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK