Öğretmenler Günü Kutlansın İstemiyorum Artık!

ONA GİDİNİZ

Fatih, İstanbul’u ele geçirdiği zaman, yirmi iki yaşında bir delikanlıydı. 1453 yılının 29 Mayıs günü, at üstünde İstanbul’a ilk girdiği ve caddelerden geçtiği sırada yanında öğretmeni Akşemsettin de vardı. İstanbul’daki Bizanslı kızlar yol boyunca dizilmiş, Fatih’e çiçekler sunmak istiyorlardı. Fakat ihtiyar, beyaz sakallı Akşemsettin’i padişah sanarak ikramları hep ona yapıyorlardı. İhtiyar öğretmen de onlara Fatih’i işaret ediyordu.

Hayır, ben padişah değilim. Padişah odur. Ona gidiniz, ona veriniz, diyordu.

Genç padişah ise öğretmeninin bu davranışına, büyük bir saygı ve değerbilirlikle cevap veriyordu:

Siz yine ona gidiniz. Padişah benim ama o da benim öğretmenimdir, diyor ve ağırbaşlılıkla gülümsüyordu.

Kaymakam okula gelir...

Öğretmenlerle tokalaşmaz, annesi babası yaşındaki öğretmenlere bir hal hatır sormaz...

Yıllarca eğitimin içindeymiş gibi eğitimle ilgili mevzularda cahilliğini belli edercesine konuşur...

Ama bilmez ki öğretmenlerin saygısı onun şahsına değil...

Bilmez ki öğretmende makama saygı esastır...

Ve yine bilmeyerek çeker gider...


biz saygı istiyoruz,değer istiyoruz...para pulda gözümüz yok,Atatürk dönemindeki saygınlığımızı geri istiyoruz...formalite günlerle öğretmenlere değer verilmez verilemez...

hala aynı düşünceleri taşıyorum ve kendi adıma kutlansın istemiyorum...keşke o gün değerimiz bilinse ama o günde bile değerimizi anlayamayan o kadar çok insan var ki...

ülkede herşey formalite zaten. 

Öğretmenler günü öğretmene değer verilir şekilde kutlansın.

öğretmenler günü resmen geriliyorum...çocuklar sanki bu günü öğretmene hediye verme günü gibi algılıyor ne kadar yanlış bir düşünce...

Çok zordur ülkemizde öğretmen olmak. Eskiden saygı görürlerdi, şimdilerde o da kalmadı. Hatırlarım önünü iliklerdi rahmetli babam öğretmenlerimin önünde.

Evde öğretmenimle ilgili en ufak olumsuz bir cümle kuramazdım, çünkü ne olursa olsun öğretmen haklıydı. Dinlemezlerdi bile beni.

Şimdilerde, sistem öyle bir hal aldı ki, öğretmenler öğrenciler kadar, saygısız velilerle de uğraşmak zorunda kalıyor. Bir güç gösterisi ülkesi olduk ya, gücü olan karşısındakini ama parasıyla ama makamıyla eziyor. Aslında bu da ayrı bir yazı konusu, ezmek bu kadar hoşuna gidiyorsa kendinde olan hangi korkusunu kapatmaya çalışıyor acaba?

Ancak şu bir gerçek ki öğretmen eskiden gördüğü saygıyı artık görmüyor.

Ek ders ücretleriyle her yıl oynanıyor. Verecekleri fazladan 300-400 bin lira için sürekli karar alıp değiştirme yoluna gidiyor hükümet. Yapılan zam oranları ise polise yapılanın her zaman altında kalıyor.

Öğretmenevleri kapatılıyor, yenileri ancak Belediyeler tarafından açılırsa açılıyor. Onun da örnekleri iki elin parmaklarını geçmiyor. Yeni mezun olanlar da bir türlü kadroya alınmıyor.

Ancak iş kutlamaya gelince, kimse elimize su dökemiyor. Gelişmiş ülke öğretmenleri şaşırıyor. Böyle bir gününüz mü var diye.

Mecburen var, çünkü öğretmenlerimize verdiğimiz sosyal haklar ve imkanlar sizlerle kıyaslanınca öyle kısır ki, bari bir günü abartılı kutlayalım ki, sorumuluklarımızdan kaçalım! Demek bile kimseye acı gelmiyor.

Başta bugünkü kadın olmamda emeği geçen öğretmenlerimin ve diğer tüm öğretmenlerin önünde saygıyla eğilir, öğretmenler gününüzü kutlarım.

Aylin KOTİL

(alıntı)



ben artık saygı ve değer istiyorum tıpkı eskiden bizim öğretmenlerimize verdiğimiz değer gibi,tıpkı herkesin bir zaqmanlar gösterdiği saygıyı ben de istiyorum,zamlar ekdersler kim isterse onun olsun ama saygınlığımı geri istiyorum ben çok şey mi istiyorum acaba?

Atatürk zamanında seçkin bir yere sahip olan bizlerin değeri yeterince bilinmiyor malesef senede birgün kıymetlenen ,değeri biliniyormuş gibi kutlanan o gün bencede bundan sonra kutlanmasın,öncelikle ekonomik olarak ihmal edilen,özellikle büyük şehirlerde geçinmek için ek iş yapan öğretmenlerimizin,suyu elektiriği olmayan köylere atanıp unutulan öğretmenlerimizin kıymeti ne zaman bilinecek çok merak ediyorum

Bu yıl ilimde öğretmenlerin katıldığı okullararası futbol,voleybol turnuvaları yapılıyor.Ayrıca satranç ve briç müsabakaları da var.Bizim okulda müdür,yardımcısı ve 5 erkek öğretmen toplam 7 erkek öğretmenimiz var.Yedeksiz turnuvaya katılıyoruz.Rakibimiz EML oldu.Adamlardan 4 takım çıkıyor.Neyse önemli olan katılmak.Sonucu buradan bildiririm.Haftaya cuma maça çıkıyoruz.İlk turda elenmemiz kesin gibi.

  Ehven-i şer arkadaşlar hiç olmamasından iyidir diye düşünüyorum

geçen yıl koy öğretmeniydim halkı o kadar gariptiki öğretmenler gununuz kutlu olsun dıyen bıle olmadı öğrencılerımden...ama ben anneler gununde hepsinin annesıne birçok faalıyet yaptırdım versınler annelerıne dıye ...
ama basjka bır koyde vekıl  öğretmenken pazardan plastık guller almıstı tum sınıfım bı tanesını öğretmenım onlar 50kuruşluk aldı ben 1liralık demişti:)
o 50krşluk çicekelr evımın baş köşesinde..
sevgilerini hissediyim hergun 24kasım ama o eskı okulumdakı velılerım kin doluydu ve devlet kapattı okullarını bulsunlarda kutlasınlar şimdi öğretmenler gunumu

  Ehven-i şer arkadaşlar hiç olmamasından iyidir diye düşünüyorum

Bende aynı kanaati taşıyorum.

tugra hocam diline sağlık yaaa.... ne güzel ifade etmişsiniz..... bizdeki mülki amir de aynen öyle..... yazık yaaa şu durumda olmak. hak ettiği değeri alamamak üzüyo insanı.....

evde öğretmene saygı değil de "aman ha öğretmenin şçyle yaparsa şunu derse bana söyle hemen bunlara hakkı yok. öğretmen sana şunu yapamaz bunu yapamaz" diye doldurulan, öğretmen potansiyel bir düşmanmış gibi yetiştirilen öğrencilerimize öğretmenler gününde "hadi çocuklar bugün öğretmenler günü kutlamamız gerekiyo " denilmemeli bence. Öğretmenine değer veren öğrencinin gözlerinde o ışığı sene boyu görebiliriz diye düşünüyorum.. ama ötesi sadece yanıltıcı bi göstermecilikten ibaret.

Geçen sene okulumuza kaymakam geldi. ben de tam dersten çıkmıştım kapıda karşılaştım. "hoşgeldiniz "dedim sıcak olduğuna inandığım bir gülümsemeyle. beni eliyle kenara itercesine kolunu uzattı ve "bizim arkadqaşlar vardı burda" dedi kapıda bir garsonla konuşur gibi. ben de içerdelerdir dedim çekildim.çok bozuldum arkasından gelen öğretmenlikten gelmiş olam milli eğitim müdürüne de ben selam vermedim bu sefer. o yanıma geldi elimi sıktı hal hatır sordu. damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış, öğretmenin halinden de sadece bir öğretmen...

sınıfımızdaki öğrencilerden başkası hatırlamıyor zaten.

 kutlanmasın!!!

Geçen sene okulumuza kaymakam geldi. ben de tam dersten çıkmıştım kapıda karşılaştım. "hoşgeldiniz "dedim sıcak olduğuna inandığım bir gülümsemeyle. beni eliyle kenara itercesine kolunu uzattı ve "bizim arkadqaşlar vardı burda" dedi kapıda bir garsonla konuşur gibi. ben de içerdelerdir dedim çekildim.çok bozuldum arkasından gelen öğretmenlikten gelmiş olam milli eğitim müdürüne de ben selam vermedim bu sefer. o yanıma geldi elimi sıktı hal hatır sordu. damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış, öğretmenin halinden de sadece bir öğretmen...

takmayın o insanı... aşağılık duygusu vardır, ondan yapmıştır! mesleğimiz eski değerini görmüyor artık maalesef.. insanlık oss tercihinde bile en kötü ihtimalle öğretmenlik yazarım diyor... öğretmen olsa kim nasıl meslek sahibi olur ki!!! boşverin öğretmenim, hayat kısa, bunlara üzülmeye değmez!