Öğretmenlerde Tükenme

köyde eli boş insan çoktur .İş vermek lazım hocam.
bende seni bekliyordum ;şu odunlar kırılcak,soba yanacak,tuvalet temizlenecek vs.deyince kaçar gider.

bugün bir köylü bir genç benm işimi iyi yapmadığım yönünde dengesizce konuştu. --zaten köyde bayanın bi değeri, doğrusu yok yönünde bir yargı hakim--
ona sinirlenip sınıfa girdim. sobayı yakmaya çalışırken borular, soba devrildi. sınıfı feci duman kapladı çocuklar bağırış çağırış çıktı sınıftan. sakinleştirdim fln derken başka köylü geldi. sorundur fln konuşuyo...

yoruldum bunlardan artık gerçekten

Tüketmek isteyenlere inat daha çok çaba gösterilmesinden yanayım.

Hepimiz insanız elbette bizimde durgunlaştığımız zamanlar olacaktır.Tabi bunlar yaşadığımız hayatın bir parçası olarak.(hastalık,bir yakınını kaybetme vs.vs.) ancak  bunu sürdürmekmi lazım elbetteki hayır....hepimizin başına gelebilir bu durumlar...hepimizin sabırla bu işlerin altından en iyi şekilde kalkması gerekir..hepnize mutlu bir hayat dilerim...

Öğretmen tükenirse TÜRKİYE tükenir,tükenmemeli...

tükenmemek mümkün değil size biras bahsedeyim içinde bulunduğum durumdan bakalım siz tükenir miydiniz tükenmez miydiniz.
1 istanbulda öğretmenim velilerde saygı 0 bi öğrencim geçen gün geldi dedi ki öğretmenim babam evde dedi ki öğretmenin çok ödev verirse ben de onu yakalarım sen hiç üzülme
2 nişnlım şırnakta ben istanbuldayım ve nişanlım sözleşmeli yaza evlenicez ama yanıma gelebilecek mi onu bile bilmiyorum iki yıldır da yanımda değil zaten güzelim ilişkinin vıcığı çıktı yılda sadece taş çatlasın 15 gün görüşebiliyoruz. bi de o orda zor şartlarda olduğu için sürekli sinirli ve ben de onun triplerini çekiyorum.
müdürümüz kapıdan sürekli bizi gözetliyor bu sene kapıya cam taktırdı gözüm üzerinizde haberiniz olsun dedi ve haftada bir özellikle dersten çağırır ve bi posta azarlar ağzını bile açmana izin vermez.
evlenmek üzereyim bir sürü ıvır zıvır eksiğim var ve iki yıldır aldığımı hiç harcamama rağmen neredeyse hiç bişey alamadım
ŞİMDİ SÖYLEYİN BEN TÜKENMEYEYİM DE KİM TÜKENSİN :d

 şartlarımız çok zor hepimizin sorunları ortak kabule diyorum yine de bu açıklamalarınızla düşman sevindireceksiniz biz bu şartları kabul ederk öğretmen olduk umutsuzluğa düşerek şartlarımızı değiştiremeyiz yapabileceğimiz tek şey bence yasal yollardan şartlarımızı daha iyiye çevirebilmek için uğraşmak

YENİDEN VE YEPYENİ BİR ÖĞRETMEN OLMAK

İnsan bu. Su misali, kıvrım kıvrım akar ya….. diye başlayan o muhteşem şiir, hayatın kıvrımlarla dolu olduğunu hatırlatır bana hep. Özel hayatımızda da, iş hayatımızda da inişler çıkışlar yaşarız. Arkadaş sandığımız, dost bildiğimiz insanların ikiyüzlülüğü, sevdiklerimizi kaybetmek, zorluklara tek başına göğüs germek zorunda kalmak insanı yorar bazen.

Yeniden doğuş hikayesini bana, bugün meslektaşım olan, eski bir öğrencim gönderdi. Hayatın zorluklarını, sıkıntılarını yaşadığımız dönemleri anlatan, bu sıkıntılardan kurtulmamız ve yeni bir başlangıç yapmamız gerektiğini vurgulayan güzel bir hikaye.
O günlerde iş hayatımın en büyük ‘dost kazığı” ile tanışmıştım. Belki o günlerin etkisiyle bu hikayeyi çok sevdim. Tanıdığım en iyi kimya öğretmenlerinden olan sevgili dostum Salih Subaşı ‘dost kazığı” sözünü bile kabul etmeyerek ‘dost olsaydı kazık atmazdı, kazık atmışsa zaten dostun değilmiş” gibi bir felsefe ile ‘dost kazığı” deyiminin bile yanlış olduğunu savunuyordu.

Hangi şartlar altında, hangi sıkıntıları yaşarsak yaşayalım hep dimdik ayakta durmak zorundayız. Özellikle öğrencilerimizin karşısında.

Meslek hayatında kaçıncı yılı dolduruyor olduğunuz hiç önemli değil. Bu güne kadar, sebep ne olursa olsun, çok yanlışlar yapmış olabilirsiniz. Birçok öğrencinizi dövmüş, kırmış olabilirsiniz. Birçok veli ile öğrenciniz arasında kavgalara sebep olmuşta olabilirsiniz. Hiç önemli değil. Emekliliğinize üç beş yıl da kalmış olabilir. Yeter ki siz ‘yeniden doğuş” için niyetli olun. Yeni bir başlangıç yapmaya, bambaşka bir öğretmen olmaya karar verin.

Bunu sadece öğrencileriniz için değil, kendiniz içinde yapın. Mesleki bıkkınlığınızın çevrenizden çok kendinize zarar verdiğini anlamanızı sağlamaya çalıştım.
‘Yeniden doğuş” kolay olmayacak. Elbette sıkıntıları olacak. ‘Yeniden doğuş uçuşunu” yapabilmek için bu sıkıntılara katlanmak zorundasınız. Kartalların ömürlerini yirmi yıl kadar daha uzatmak için yaptıkları uçuşun adıdır bu.

KARTALIN YENİDEN DOĞUşU!
Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan
kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi
ve zor bir kararı vermek zorundadır.

Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer.

Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız. Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız. Ancak geçmişin gereksiz safhasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlardan tam olarak yararlanabiliriz.

‘Geride kalanları unutmak ve önümüzde bizi bekleyenlere ulaşmak için hedefinize doğru ilerleyin”
SAİT ÇAMLICA

tükenmemek mümkün değil size biras bahsedeyim içinde bulunduğum durumdan bakalım siz tükenir miydiniz tükenmez miydiniz.
1 istanbulda öğretmenim velilerde saygı 0 bi öğrencim geçen gün geldi dedi ki öğretmenim babam evde dedi ki öğretmenin çok ödev verirse ben de onu yakalarım sen hiç üzülme
2 nişnlım şırnakta ben istanbuldayım ve nişanlım sözleşmeli yaza evlenicez ama yanıma gelebilecek mi onu bile bilmiyorum iki yıldır da yanımda değil zaten güzelim ilişkinin vıcığı çıktı yılda sadece taş çatlasın 15 gün görüşebiliyoruz. bi de o orda zor şartlarda olduğu için sürekli sinirli ve ben de onun triplerini çekiyorum.
müdürümüz kapıdan sürekli bizi gözetliyor bu sene kapıya cam taktırdı gözüm üzerinizde haberiniz olsun dedi ve haftada bir özellikle dersten çağırır ve bi posta azarlar ağzını bile açmana izin vermez.
evlenmek üzereyim bir sürü ıvır zıvır eksiğim var ve iki yıldır aldığımı hiç harcamama rağmen neredeyse hiç bişey alamadım
ŞİMDİ SÖYLEYİN BEN TÜKENMEYEYİM DE KİM TÜKENSİN :d

Allah yar ve yardımcınız olsun hocam.
Sizinle aynı kaderi paylaşan ingilizce öğretmeni bir arkadaşımız vardı. Allah selamet versin onu hatırlattınız.Yazınızı okuyunca şahit olduklarımızı yeniden yaşadım.Dualarımız sizinle hocam.
İnşallah, sizlerde herkes gibi hakkettiğiniz güzellikleri yaşarsınız hocam.
Saygılar, selamlar...

sabırlı olmak lazım hocam herşey sonunda yolunu bulur .Allah kolaylık versin.

tükenmemek mümkün değil size biras bahsedeyim içinde bulunduğum durumdan bakalım siz tükenir miydiniz tükenmez miydiniz.
1 istanbulda öğretmenim velilerde saygı 0 bi öğrencim geçen gün geldi dedi ki öğretmenim babam evde dedi ki öğretmenin çok ödev verirse ben de onu yakalarım sen hiç üzülme
2 nişnlım şırnakta ben istanbuldayım ve nişanlım sözleşmeli yaza evlenicez ama yanıma gelebilecek mi onu bile bilmiyorum iki yıldır da yanımda değil zaten güzelim ilişkinin vıcığı çıktı yılda sadece taş çatlasın 15 gün görüşebiliyoruz. bi de o orda zor şartlarda olduğu için sürekli sinirli ve ben de onun triplerini çekiyorum.
müdürümüz kapıdan sürekli bizi gözetliyor bu sene kapıya cam taktırdı gözüm üzerinizde haberiniz olsun dedi ve haftada bir özellikle dersten çağırır ve bi posta azarlar ağzını bile açmana izin vermez.
evlenmek üzereyim bir sürü ıvır zıvır eksiğim var ve iki yıldır aldığımı hiç harcamama rağmen neredeyse hiç bişey alamadım
ŞİMDİ SÖYLEYİN BEN TÜKENMEYEYİM DE KİM TÜKENSİN :d

-t

Öğretmenlerde tükenme genelde oluyor. Bu kanıya yirmi yılı aşkın öğretmenlik yapan meslektaşlarımızı gözlemleyerek vardım. Baştaki yazıdan da anlaşılacağı gibi sadece öğretmenlerde değil, diğer yıpratıcı mesleklerde de tükenme oluyor. İnsan ile uğraşılan meslekler daha çok yıpratıcı oluyor. Yine baştaki yazıda tükenmenin nedenleri açıklanmış. Ekonomik sıkıntı, iş koşullarının ağır olması, amirler tarafından ezilme, düşük ücret, hizmet edilen insanlar tarafından taktir edilmeme, vs.... Ben bu konuda inançla yaşamanın önemine inanıyorum. İnancımıza göre yaşarsak, önemi yok, varsın bizi kimse taktir etmesin. Biz iyi insan olalım, elimizden geldiğince görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışalım. Vicdanımız rahat olsun. Balık bimezse "Halık" bilir.

Umlek öğretmenim,hayata bakış açınızı değiştirmeye çalışın.Hep iyileri görürseniz daha fazla üzülürsünüz.Hayatta mal,mülk için kendinizi harap etmeyin.En büyük zenginlik kanaat.Önce sağlık...

Bence öğretmende tükenme kişinin yapısıyla alakalı bir olaydır.[color=red[/color]]Bir öğretmen düşünün sınıfa girer ve çıkar ,onun için öğretmenlik bundan ibaret.Kaygı yok,emek yok,yenilik yok ,araştırma yok.Onu hep okul idaresi idare etmiş,yardımsever öğretmenlerde kendisine lazım olan ne kadar döküman varsa hazırlamış vermiş.O zaten hiç bir şey bilmez.Kaytarmanın yeni versiyonu bilmiyorum ya ,bilsem yaparım olmuş.Tabiki bu öğretmen tükenmez.emekliliği gelse bile fazladan bir 10 yıl daha çalışacak gücü kendinde bulur.Diğer taraftan sınıfındaki herbir öğrenciye ne verebilirim diye çırpınan,uykuları kaçan ,araştırma yapan,yenilikleri takip eden idealist öğretmenim mesliğinin daha 15.yılından itibaren yavaş yavaş bedenen ve zihinen yorulmaya başlar.Ama yorulsa da kaytarmaz.Çünkü bilirki aldığı parayı helal ettirmesi gerek.Bilirki öğrencileri onun gözündeki ışığın kuvvetine göre hareket eder.

Öğretmenleri teşvik yetersiz çünkü... Herkes pekiştirldikçe daha da başarılı olur. Biz pek az pekiştiriliyoruz bence...

bari tükenirken etrafımızı ışıtmayı unutmayalım...

eminim aydınlık olmayacak ama loş da olsa uğraşmaya değer...

benim ki tükenmek değil de bazen moral olarak çöküntü yaşarım,birkaç saat sonra hiç bir şey olmamış gibi devam ederim.hayata pozitif bakmakla,mesleği sevmekle ilgili galiba