Batı trakyalı olan veya batı trakyalı eşiyle vlenecek arkadaşlara tavsiyeler burda..
22 Haziran 2007 Cuma
Site Haritası Ana Sayfa Öğretmenin Sesi Dergi Künyesi Öğretmenin Sesi Genel Yayın Yönetmeni Editörden Yeni Sayı Arşiv Yazarlar Batı Trakya Görsel Batı Trakya Manzaraları Bizim İnsanlarımız Etkinliklerimizden Ekmek Emekte Batı Trakya Türk Folkloru Kurum Kuruluşlar Tarihçe Batı Trakya Sorunları Türk Azınlıklarının Sorunları Gençlik Sorunları Kadın Sorunları Eğitim Sorunları Raporlar Eğitim Raporları Gat Gençlik Sorunları Raporu Uluslararası İ. H. Ö. 2002 R. Kurultay Sonuç Bildirisi TBMM İ. H. İ. K. Çalışmaları İletişim Elektronik Posta
Dergi sayısına göre arama
Dergi tarihine göre arama
Dergi tarihleri arası arama
Eğitim Raporu
GAT Gençlik Sorunları Raporu
Uluslararası İnsan Hakları
Örgütleri 2002 Raporları
Kurultay Sonuç Bildirisi
TBMM İnsan Hakları İnceleme
Komisyonu Çalışmaları
FOLKLOR
BATI TRAKYA'DA EVLİLİK İLE İLGİLİ GELENEKLER -VI-
Araştıran: Şöhret Ahmet
DÜĞÜN ALAYINDA BAZI GELENEKLER:
AT YARIŞLARI
Atlarla yapılan alaylarda köye yaklaşıldığında bir alanda durulur ve belli mesafelerde at yarışları yapılırmış. Kazanana gelin bahşiş ve mendil verirmiş.
YUMURTAYA NİŞAN
Gelin alayı, evine geldikten sonra uygulanan bir gelenek de “Yumurtaya nişan” geleneğidir.
Köyün avcıları bir araya toplanır, boş bir araziye gidilir. Tüfeklerin atış mesafeleri içine uzağa bir çalıya yumurta asılır. Sıra ile tüm avcılar ateş eder. Sıra bitiminde yumurta vurulmazsa mesafe biraz daha azaltılır. Bu arada yumurta vurulana dek çok sayıda fişek harcanır. Yumurta vurulup akmaya başladığında yarışma biter. Yumurtayı vuran en iyi avcı sayılır. Tebrik edilir. Damat birinciye; gömlek, çorap, avcı elbisesi gibi hediyeler verir. Bu olay uzunca bir zaman kahve sohbetlerinde konuşulur.
URGAN GERME
Düğünlerde gelin alayının önü, köyün gençleri tarafından yol üzerine çekilmiş urganlarla kesilir. Gelin arabasından bahşiş alınır.
ALAYIN KÖYE GİRMESİ
Alayı damat tarafı köyün girişinde karşılar, damadın arkadaşları alayın önünde oynarken yavaş yavaş ilerlerler. Gelinin eve geç girmesi, oyunların uzaması ile (gelin alayı adımcık adımcık gitti, oturak havaları oynandı, eğlence çok oldu) denirmiş.
HAZRET-İ MEZRET
Eskiden damat tıraşı yapılırken alay da damatsız olarak gelini almaya gidermiş. Damadın iki arkadaşı önceden kız evine ulaşıp alay geliyor diye haber verir. Kız evi habercilerden birinin koluna gömlek bağlar. Alay gelin evinden ayrıldıktan sonra haberciler bu kez damada gider. Damat habercilerin kolundaki gömleği görünce alayın yolda olduğunu anlayıp onlara bahşiş verir. Alay, gelin evine geldiğinde ise damat gelini içeri alır ve dışarı çıkar. Habercilerdeki gömleğin açık arttırma ile satışı yapılır. Mesela “damattan 1.000 Drahmi Hazret-i Mezret . Var mı arttıran? Dayıdan 2.000 Drahmi Hazret-i Mezret. Var mı arttıran” denir. Bu şekilde devam ederek sona kalan ve en çok parayı veren gömleğin sahibi olur. Elde edilen para köy gençliğine kalır, bu para toprak bastı parası ile de birleştirilerek gençlerin uygun gördüğü bir yardım işinde kullanılır.
DÜĞÜNLERDE SOKAK YİYECEKLERİ:
Araştırmanın yapıldığı 2002 yılında düğün yapılan köylere “Kantina” denen kamyonet arkasına yerleştirilmiş yiyecek, içecek satan arabalar gelmektedir.
Eskiden elmalı, horozlu, düdüklü şeker, tokmakla kopartılıp terazide tartılarak satılan sert cevizli, leblebili helvalar ile yumuşak yuvarlak çörek gibi ve susama batırılarak satılan susamlı helva gibi yiyecekler olurmuş.
Yine önceki düğünlerde gelinin yanına oturan yeni gelin olmuş ve gelinliğini giymiş kadınlar misafirlere “gelin helvası” da denilen susamlı helvadan ısmarlarmış.
GEZELER
Düğün bittikten birkaç gün sonra iki dünüş karşılıklı olarak birbirlerine ziyaretlerde bulunur.
“Geze” adı verilen bu ziyaretlerin kalabalık olanına “Büyük geze” az olanına ise “Küçük geze” denir. Büyük gezeye; akraba, eş, dost katılır. Küçük geze ise sadece ev halkları arasında yapılandır.
Gezelerde ilk olarak damat evi kız evine gider. Kız evi de karşılık olarak toplanır, başka bir günde damat evine gider.
Gelin ve damadı yakın akraba, arkadaş ve komşuları da düğünden sonra gezeye davet ederler.
Gezelerde misafirler kapıda karşılanır. Gelin damat el öper. Bahşiş de aldıkları olur. Kahveler içilir. Sohbetler yapılır. Resimlere bakılır. Hazırsa düğün kasetleri izlenir.
Gezelerde düğün yemeklerine benzer yemekler yapılır. Fakat sayı az olduğundan değişik yemekler de yapılır. Örnek; sütlü çorba, soğan kapama, sarma, dolma, patates yoğurtlusu, pirinçli börek, sebze yemekleri, baklava, oturtma veya kadayıf...
Son yıllarda düğünler özellikle kasabada; bir gece kına, bir gece de salon düğünü şeklini almıştır. Salon düğünlerinde salata, pilav, et, cacık, patlıcan ezmesi, peynir, meyve, tatlı ve içkiler ikram edilir. Düğün başladığında gelin ve damat tarafından kesilen düğün pastası da tüm davetlilere azar azar garsonlar tarafından ikram edilir. Takı takacak olanlar sıra ile gelin ve damadın yanına gidip takar ve “resim çıkarlar” müzik eşliğinde danslar, oyunlar, halaylar ile düğün sona erer.
Salon düğünü ve gezelerde alınan bahşişler ile hatıra olarak gelin evine bir eşya alınır. Tüm değişime rağmen köy düğünleri ve geleneklerinin bir çoğu hala yaygın olarak sürdürülmektedir.
GELİN MÜBAREKLEME
Düğün bittikten sonraki günlerde konu komşu bu kez yeni evlilere ziyarete başlar. Genelde habersiz gidilir. Ziyaretteki amaç hem gelini evinde görmek, hem de gelinin ailesine “Gelininiz hayırlı olsun’’ demektir.
GELİN VERGİSİ
Düğünden önce çeyiz hazırlanırken gelin tarafı, damat evi ve yakın akrabaları için ayrı ayrı vergi denilen hediye bohçalarını hazırlar. Çember, elbiselik kumaş, havlu, terlik, tespih, çorap, mendil, iç çamaşırı, yastık kılıfı gibi eşyalar koyar. Düğünden sonra hediyeleri sahiplerine verir.