ilk yılımda köyde bileştirilmiş sınıfta çalışşıyordum öğretmen çekişmeleri, idari yalakalıklar bunların hepsinden uzakta. hatta öğretmenlere belge verildiğinden bile bi haberdim. 2.yılımda başka bir okula geçtim.birinci sınıf okuttum.zümremle beraber dişimizi tırnağımıza taktık.okuldaki diğer arkadaşlarımızda sabrınıza hayranız derdıler bize. teneffüslerde akşam 3den 5 e kadar okulda kaldık..herşeyide severek isteyerek yaptık. bir gün müdürümüz bizi çağırıp kaymakamlık tarafından bize takdir belgesi verileceğini söyledi. şaşırdık ama bir yandan da gururumuz okşandı yalan söyleyemem. güzel bir törenle belgelerimizi aldık. ki ordaki tek genç öğretmen bizlerdik.
aradan bir kaç hafta geçtikten sora öğretmen arkadaşlardan bazılarının bize ince ince dokundurduğunu hissettik. müdür yalakası olduğumuz konusunda. hatta arkadaşlardan biri direk benim eşim bu okulda yedi yirmidört çalışıyor o belge almıyorda sen nasıl aldın.
hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım. ben ki öğretmelere belge verildiğini bile bilmeyen biriydim.
okulun son haftası çook güzel bir okuma bayramı yaptık. kaymakam, belediye başkanı, milli eğiitim müdürü katılımıyla.. bir köy okulunda ki çocukların özgüven aşılandığında ne kadar başarılı olabileceklerini gözleriyle gördüler.. tek bir aksaklık olmadan kırk yıllık tiyatrocular gibi 2 saat program yaptı bebelerimiz.tören sonunda kaymakamımız belgeri neden almış olduğunuzu gördük harika bu minikler diyordu...o bana laflar sıralayan arkadaşlarımızda onu alkışlayıp duruyorlardı. kimmiş yalaka anlayamadım vallahi
başlığı görünce paylaşmak istedim kusura bakmayın o gün bugündür belge lafını duyunca o kadının yüzü ve sözleri gelir aklıma bi tiksinirim...