hocam keşke herkes sizin gibi düşünse yok halbuki bilmiyorlarki insanın bir tepe dolusu altını olsa ikincisini istermiş
Muhtemelen bir köyde ya da kasabada yaşıyorsunuz.Lojmanda kalıyorsunuz.Yumurtanız,sebzeniz,meyveniz zerzevatınız köylülerden ya da memleketteki ailenizden geliyordur.
Arada bir şehre gittiğinizde (İlçe merkezi -kasaba merkezi) eğer ek ders te yatmışsa şööle havalı havalı kıymalı pidenizi yiyorsunuz.Cebinize bakıyorsunuz ohooo para daha çok.Gidip bir de kasaba berberinde saç tıraşı oluyorsunuz. Tıraştan sonra tanıdık bir esnafa selam verip çayını içiyorsunuz.Mis gibi hayat...Çılgınca yaşıyorsunuz ama hala cebinizde deli para var...Akşam üstü olmadan kasaba pazarından bir iki zerzevat,fırından ekmek,evdeki çocuklara lolipop alıp mutlu ve mes'ut şekilde eve dönüyorsunuz.
sıcak yuvanızda dizi izlerken çayınızı yudumluyorsunuz.Reklam arasında yaptığınız bunca harcamalara rağmen ,çılgınca dışa dönük sosyal harcamalarınıza rağmen paranızdan ciddi şekilde tasarruf bilem yaparak ufak yollu kredili bir ev alma hesapları kuruyorsunuz. Uykunuz geldi yaradana ve bir tepsi dolusu altın veren devlete binlerce kez şükür ederek uyuyorsunuz.
Siz hiç büyükşehirde bi öğretmenin nasıl bir yaşam mücadelesi verdiğini bilir misiniz?
Yaşamı, sadece canlıların ortak ihtiyaçları konu başlığı cephesinden mi görürsünüz?
Öyle ya beslenme,barınma...
Üzülürek belirtiyorum,son yıllarda eğitim camiasında sizin gibi düşünen öğretmenlerin sayısı,benim gibi düşünenlerden çok ama çok fazla.Maalesef sizler gibiler oldukça öğretmenlerin maddi ve sosyal yaşamlarının asla ve kat'a düzelmeyeceğini düşünüyorum...