Öğretmen olamayanlar idareci olurlar,öğretmenliği sevmeyen idareci olur gibi çıkarsamalar hatalıdır,zamanında ben de böyle düşünüyordum ama her ikisi de yapmış biri olarak söylüyorum,öğretmenlik daha kolaymış arkadaş...
Sorunlu bir okulda(herşeyiyle) idareci olmak demek Çin işkencesi gibi birşey inanın.Ha derseniz ki güzel bir okul,iyi bir müdür,çalışkan bir öğretmen kadrosu var o zaman ayrı,hele de sadece ilkokul ise bu okul ,o zaman idarecilik en rahat iş sayılır.
Ama şartlar sizi bazı şeyleri yapmaya zorlayabilir.Mesela ben mecburen idareci oldum.Yıllarca köyde süründüm (anlatabilecek başka bir kelime bulamadım) baktım ki bir türlü eve yakın bir yere gelemiyorum bu yolu seçtim.
Ayrıca birçok görev yükselme kriterine baktığım zaman,genelde en az 3 yıllık bir idarecilik tecrübesi istiyorlar veya idarecilik yapanlar öncelikli oluyor,bu nedenle idareci olmak istedim.
Bunların dışında yüksek lisans durumum var,eğer sınıf öğretmeni olsaydım belki de devam edemeyecektim (hele ki yeni çıkan izin yönergesi insiyatifi neredeyse okul müdürüne bıraktı tamamıyla) Bu yüzden idareci olursam önümde böyle bir engel de olmayacaktı,bunu da bertaraf ettim böylece.
Başka bir sebep ise sürekli boğaz ağrısı,bitmek tükenmek bilmeyen solunum yolu enfeksiyonları geçirmem de etkili oldu idarecliği seçmemde.Birkaç yıl ara vermek istirahat etmemi sağlar belki de kronikleşmesinin önüne geçer diye düşündüm.
Öğretmenlikten uzaklaşmadım, çünkü neredeyse her hafta en az 1 öğretmenimizi rapor alıyor,dolayısıyla sınıftan öğrenciden uzaklaşmadım,öğretmenliğimi de unutmadım asla.
Ancak ben yine de öğretmenliği idarecilikten daha çok seviyorum.En kısa zamanda (büyük ihtimalle bu yaz) sınıfıma geri dönücem.
Ondan sonra niye ekdersim yatamamış,niye maaşımda 10 lira eksik var,niye bu öğretmen gelmiyor,niye çocuklar koridorda boş geziyor,niye toplantılar yapıyoruz vs vs diye ben söylenicem
Sorunlu okullarda idarecilik yapan arkadaşlar (hele de ortaokullarda) Allah yar ve yardımcı(m)nız olsun...
Sürç-i lisan ettiysek affola...