ÖĞRETMENLİK
Öğretmenlik mesleğinin toplumdaki yeri ile öğretmenlerin kendi bakış açıları arasındaki tutarsızlığın sebeplerini sorgulamak istiyorum. Yani ya bizim kendimizi algılamamızda sorun var ya da toplumun bizi gördüğü yerde.
Öğretmen deyince toplumun algısı nedir? Öncelikle buradan başlamak gerekiyor sanırım. Öğrenci velileri için önemli olan öğretmen değil, öğrencinin geleceğidir. Her velinin öğrencisi kıymetli ve hatasızdır onların gözünde. Belki de haklı bir durumdur bu onların gözünden bakıldığı takdirde. Ve bir anket yapılsa birçok veli öğrencisinin öğretmen olmasını istemez. Bu gönülsüzlükte en önemli faktör ekonomik kaygıdır diye düşünüyorum.
Öğretmenlerin gözünden bakıldığında; öğrencilerin birçoğu öğretmen olacak kapasitede değildir. Ve bakınız kimdir bu devirde öğretmen?
- Öğretmen evinde çeşitli kâğıt ve taş oyunları oynamada mahir, sayısı azımsanmayacak kişidir.
- İddaa bayilerinde öğrenci velileriyle birlikte maç yorumlamaktan çekinmeyecek kadar usta kupon üstadıdır.
- Öğretmen odasında Avon kataloglarıyla zaman geçirmekten büyük haz alan ve bitmez tükenmez futbol yorumları yapan kişidir.
- Ben bugüne kadar bir tane bile kitap okumadım. Diyebilecek kadar engin(!) kültüre sahip kişidir öğretmen.
- Okulun kapalı kalma pahasına sadece kendi çıkarlarını düşünerek görevlendirme isteyecek kadar vatanperver(!) kişidir öğretmen.
- Kütüphanelere gitmekten ar edercesine kafelerde zaman geçirmekten büyük haz duyan ve kahvehane ortamında zaman öldürmekten kaçınmayan kişi de öğretmendir.
- Gene öğretmen odasında örgü-dantel işleriyle meşgul olarak örnek alışverişlerinde bulunabilen kişidir öğretmen.
- Öğrencilere sigaranın zararlarını anlatırken, tenefüste öğrencilerin yanında sigara içecek kadar da örnek şahsiyettir.
-
Kötü örnek, örnek değildir amenna. Lakin toplumda artık eski saygınlığı kalmadığı düşünülen öğretmenlik mesleğinin bu duruma gelmesinde öğretmenlerin hiç mi payı yoktur? Üniversitelerde dinlenme tesisi olarak nitelendirilen fakülteler eğitim fakülteleri değil midir? Öğretmen yetiştirilen bir yerde oraya puanla yerleştirilen herkesin yeterli sayılması ne kadar doğru bir uygulamadır?
Herkesin affına sığınarak yazıyorum bu satırları. Fotoğrafın tümünü görmek durumun algılanmasında bize daha fazla yardımcı olacaktır.
Bıktığımız düzinelerce durum olduğu herkesçe malum.. Lakin bir de tersten bakalım istedim olaya.. Saygı ve muhabbetle..
Milli Eğitim Bakanı tanıdığınız mı olur? Nasıl da genellemeleri alt alta dizivermişsiniz..Çevrenizde bu dediklerinizi yapan bir iki öğretmen görüp hemen genele yorumlayıp meslektaşlarımın olmayan itibarını bir de ben yerle bir edeyim dediniz herhalde.
Evde taş-kağıt oynamayı bırakın bazen banyo yapmaya vakit bulamıyorum kardeşim.