Kesinlikle katılıyorum, insanımızda hemen bir ön yargı, büyük büyük konuşmalar anlamadan dinlemeden.. Dürüstçe, mertçe" bana göre değil, faydalı olamıyorum" diyene bile ne ağır mesajlar yazılmış. Bu halde öğretmenliğe devam etmesi daha mı doğru?
Öğretmenlik, hakkıyla yapılınca insanı çökerten bir meslektir; beden gücü, zihin gücü, sabır, moral, dikkat ister.Sağlıklı bir kafa ve vücut ister. Büyük bir şevkle başlayıp kaldıramayanlar olabilir, hayatında zihnini sürekli meşgul eden özel sorunları olanlar olabilir, psikolojisi çökmüş olabilir vs. vs. Kaldı ki bu vaziyetlerde de çalışan pek çok arkadaş var.
Her "öğretmenliği bırakacağım" diyen sevmediğinden bırakmıyordur, sevmediğini anladığı için bırakıyorsa da kınamak değil tebrik etmek lazım.
Herkes bu mesleği "sevdiği için" mi tercih etti sanki? Aynı şekilde her öğretmenlik yapan severek, isteyerek mi yapıyor, öğretmenlerin yarısı öğretmenlik mezunu bile değil, çalışmak istedikleri alan öğretmenlik olsa idi onu okurlardı..
Tek bildiğimiz kınamak, eleştirmek, ayıplamak..Asıl hak edenlere yapmayız bunu ama.. Hak etmeyenlere, gücümüzün yettiğine yaparız.
Kesinlikle çok haklısınız...
Ben de sevmeyerek okudum bu bölümü.Aslında aklımda fikrimde öğretmenlik yoktu.Ama öğretmen oldum,işimi de hakkıyla yapmaya çalışıyorum.Bu yüzden de gerçekten yıprandığımı hissediyorum. Yapmadığım zaman vicdanen rahatsız oluyorum.Her gün diyorum takmayan,boşveren bir öğretmen olacağım bugün diye ama olmuyor...