Sıralama skandalı
Ortaöğretim Kurumları Giriş Sınavı OKS’de, bugüne kadar eşine benzerine rastlanmayan hayal kırıklıkları yaşanıyor. 100 sorudan 100’ünü yapan öğrenciler bile istedikleri okula “Ya giremezsem” paniği yaşıyor. Muhtemelen giremeyecekler de. Çünkü 100 sorudan 100’nü yapan tam 263 öğrenci var. 99-98 netli öğrenci sayısı da yine yüzlerle ifade ediliyor.
Böylesi bir durumda ise sağlık bir tercih sıralaması yapmak hele hele hedeflenen okulları kazanmak, önceki yıllarla kıyaslandığında imkânsızın da ötesinde. Örneğin geçen yıl 92-93 neti olan Türkiye’nin en iyi okullarına girebiliyorken, bugün önlerinden bile geçemeyecek haldeler.
Dün açıklanan listelerdeki en büyük skandal ise 100’de 100 yapan öğrenciler arasında yaşandı. 100 sorudan 100’ünü yapan M.Y. 99.35 diploma notuyla Türkiye sıralamasında 23’üncü olurken, yine 100 sorudan 100’ünü yapan U.S., 99.6 diploma notuyla çok daha üst sırada yer alması gerekirken, 128’inci sıraya düştü. Tepedeki bu yanlış sıralama, diğer tüm adayların sırasında da kaymalara neden olacağı için, verilen tüm bilgiler geçerliliğini yitirebilir ve yeniden değerlendirme kaçınılmaz hale gelebilir.
İşte bir başka örnek: BT 100 sorudan 100’ünü yaptı. 99.25 diploma notuyla Türkiye 7’ncisi oldu. Oysa yine 100 sorudan 100’ünü yapan ve diploma notu 99.34 olan ES 176’ncı olarak, Bakan Bey’in açıkladığı birinciler arasına giremedi. Şimdi isyan etmesin de ne yapsın?
Başarı ve hayal kırıklığı
Bu yıla damgasını vuran en önemli olay ise yaş ve ilköğretim başarı puanı oldu. Yaşı küçük olanlar yaşadı. 100 üzerinden 100 soruyu yapıp diploma notu olarak da 100 üzerinden 100 alan öğrenciler arasında bile derin uçurumlar oldu. Bu öğrencilerden en küçük olanı, yani yılın en sonunda, aralık ayında doğanı Türkiye sıralamasında 1. olurken, ocak ayının ilk günlerinde doğanlar 90’lı sıralarda yer aldı.
Yine aynı şekilde soruların tümünü yapıp diploma notu da 5 olan öğrenciler de büyük hayal kırıklıkları yaşıyor. Bu öğrenciler de diploma notları 5 olduğu halde örneğin 6, 7 ya da 8’inci sınıftayken sadece bir dersten, örneğin Müzik’ten 4 aldıysa yandı. Sırf bu yüzden en az 250 öğrencinin arkasına düştü.
Cemaat söylentileri
Alt puan dilimlerine inildiğinde okul puanlarının çok anormal haksızlıklar yarattığı dikkat çekiyor. Ciddi eğitim veren okullarda 100 öğrenciden ancak 8-10’u 5 üzerinden 5’le ya da 100 üzerinde 100’le mezun olurken, kırsaldaki birçok okul ve bazı kolejlerde neredeyse öğrencilerin tümü tam notla mezun oldu.
Bu durumda da aynı puandaki yığılmalarda, avantaj hep bol keseden not dağıtan okulların öğrencilerinden yana oldu.
OKS’nin bir fiyaskoya dönüşmesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, özellikle de Bakan Çelik’in çok büyük payı var. Çelik, soruları özellikle kolaylaştırarak popülizm yaptı. Ama perde arkasındaki gerçek, ortada dolaşan iddialara göre, Robert, Galatasaray, İstanbul Lisesi gibi Türkiye’nin en gözde okullarını cemaatlare açtı.
İddiaların ne kadar gerçeklik payı var, kayıtlar sırasında göreceğiz. Ama Çelik’in bir bakan olarak yaptığı en önemlisi nihayet tescillendi. Hem de kendisi tarafından.
3. kayıt dönemi
Çelik, son iki yıldır, OKS’de 3. kayıt dönemi açmayarak, fen ve anadolu liselerinde on binlerce kontenjanın açık kalmasına neden oldu. Bu konudaki tüm uyarılarımıza kulaklarını tıkadı.
En önemlisi de bu konuda kamuoyunu yanlış bilgilendirdi. Ama dün yaptığı basın toplantısında, bu yıl 3. kayıt döneminin açılacağını söyledi. Baktım, yüzü hiç kızarmadı. Politikacılık bu olsa gerek! O, binlerce çocuğun hakkını yediği için vicdanı hiç sızlamayacak mı?
Ve şimdi yine iddia ediyoruz, eğer kolejlerle birlikte ortak tercih alınmazsa, 3. kayıt dönemi de hiçbir işe yaramaz. Onun için özel okulları korumaktan vazgeçip tüm okullardan sorumlu bakan olduğunu bir an önce hatırlaması gerekir.
Geçen yılın verilerine göre, hele hele puan ve yüzdelik dilimlerine göre bir beklenti içerisine girip tercih sıralaması yapmak, hataların en büyüğü olur. Şu an için dikkate alınması gereken en önemli gösterge, il ve Türkiye sırası. Ama o konuda da ciddi kaymalar yaşanabilir.
Net sayısı ve sıralama
Örneğin geçen yıl, Türkiye genelinde 15 bin 372’nci sıradaki bir öğrencinin 76.68 neti vardı. Bu yıl aynı sıradaki öğrencinin net sayısı ise 89.68. Yani aynı sırada olmak için bu puan diliminde en az 13 netin daha olması gerekiyor. Bir başka deyişle, geçen yıl 70’li netlerle girilen okullara, bu yıl 90’lı netler gerekebilir...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın velileri daha fazla yormamak ve daha büyük hayal kırıklıkları yaşatmamak için hangi puanda kaç öğrencinin bulunduğunu da açıklaması gerekir. Örneğin, hangi puanda kaç öğrenci var? 500 puanda tam 97 kişi var.
Peki 490’da, 480’de biraz daha aşağılara inildiğinde 400’de, 399’da kaç öğrenci var? Eğer bu bilinirse eminim ki çekilen eziyetin boyutları biraz daha azalacak ve daha sağlıklı tercihler yapılacaktır.
Bu arada bazı puan dilimlerinde, özellikle orta puanlarda, örneğin 355 puanda on binlerce öğrencinin bulunduğu belirtiliyor.
Takipçi olun, üzülmeyin
Özel okullarda da OKS ile öğrenci alan diğer okullarda da ilk listelerde yer almayanlar, yani hiçbir yeri kazanmayanlar veya alt tercihlerine girenler kesinlikle üzülmemeli.
Çünkü asıl yerleştirmeler ancak ikinci, üçüncü kayıt döneminden sonra gerçekleşecek. Kolejlerle, anadolu liseleri arasındaki gelgitler nedeniyle, bütün yaz tatiliniz zehir olsa da sabrınızı hiçbir şekilde yitirmemelisiniz.
Çünkü özellikle ağustosun ikinci yarısından sonra takip ve sabır çok önemli hale gelecek.
Pek çok veli ve öğrenci, “Artık kesinlikle olmaz” deyip yarıştan çekilirken, sizler hiç ummadığınız avantajlar elde edebilirsiniz.
Birkaç gün sonra hangi net ve hangi puan diliminde ne kadar yığılma olduğu açıklandığında (umarız açıklanır), önünüzü çok daha net görebileceksiniz. Bilinenler çoğaldıkça elbette bir bölümünüzün morali bozulacak ama pek çoğunuza da umut ışığı doğacaktır.
Şu an için bir şeylere üzülmek için çok erken. Evet, morallerinizi bozmak için ne ararsanız var. Ama başkaları da sizden farklı değil. Şampiyonlar bile!..
31 bin sıfır
Yüzlerce birincinin çıktığı böylesi kolay bir sınavda bile 31 bin 221 öğrencinin hesaplanacak tek puanının bile bulunmaması, eğitim için içler acısı bir durum. Güya müfredatlar yenilenmiş, soran sorgulayan bir sistem getirilmiş ve her şey öğrencilerin istediği şekilde olmuştu. Ama buna rağmen 60 bin öğrenci barajı aşamıyor, 31 bin öğrenci de sıfır puan alıyor. İşte asıl sorgulanması gereken soru bu.
Ortaya çıkan bu vahim tabloyla Bakan Çelik’in dayatmaya çalıştığı pembe tablo arasında çok büyük farklılıklar var. Daha da acısı, öğrencilerin umutlarının köreltilmesi.
Öğrenciler bu yılki sınavdan sonra “Artık ne yaparsak yapalım, bu iş olmuyor. Baksanıza 100 net çıkaranlar bile istediği yere giremiyorsa biz ne yapalım?” noktasına gelirlerse hiç şaşırmayalım.
-Abbas GÜÇLÜ-