özellikle köy okullarında yatmak için müdür oluyorlar insan çıkıp da bir okulda ne oluyor diye bakmaz mı...odası rahat geliyor anlaşılan...bilgisayarın önünde vakit geçir hem de ek dersi fazla al..bir de adamına göre davran...iş çıkar diye öğretmeni sıkıştır...müfettiş geldi mi sıkış öğretmenlere fırça at...idealistliğin pazartesi başlasın salı günü bitsin...okulda terbiyesizlik alsın başını yürüsün bir denetim kurma sonra da ben müdürüm...balık baştan kokar eğitim sisteminin ne olduğu bunlardan belli...
Sanırım bunu kendi bulunduğunuz okuldaki müdürünüzde gördünüz ve bundan dolayı bu kadar sitemkârsınız. Ya da başka birkaç örnek daha başka okullarda gördünüz... Genelleme yapmışsınız ama köy okullarındaki idarecilik, idarecilik değil, en iyi ameleliktir. Köylerde ve çoğu kırsal olan yerlerde okullara kolay kolay idareci bulunamaz ve çoğunlukla birilerine zorla verilir. Bu kez de "Gönülsüz yenilen aş, ya karın ağrıtır ya baş." misâli, kişiler ya kendi keyfine ve acemiliklerine göre iş yaparlar ya da herşeyi salarlar. Hele bir de personel sayısı 10-20 arası olan köy okullarıysanız ve sadece 1 kişi idareci ve meslekte de daha öğretmenliği oturtamadan müdürlük verilmişse, bir de öyle ya da böyle akran ve arkadaş grubu iseler orada resmiyet de olmaz, iş de yürümez... İdareci işini yapmaz/yapamaz, diğer öğretmenler de onu takmaz, işi savsaklarlar... Böyle örnekleri de gördüğüm için söylüyorum.
Bu konular üzerine çok yazılıp çizilir de, "Her doğruyu da her yerde söylememek lazım.".