Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 12 yıllık zorunlu eğitim ile ilgili, "Çocuklarımızın okula başlamaları için üst limit 72 ay olacak." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifle çocukların okula başlaması ile ilgili uygulamada üst limitin 72 ay, alt limitin ise 60 ay olacağını belirterek, ''İlköğretime erken başlayan çocuklar için ilk 4 yılın programı değiştirilecek, yeni bir müfredat yapılacak'' dedi.
Dinçer, MEB Tevfik İleri Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin teklifle birlikte okula başlama yaşında yapılacak düzenlemeye ilişkin sorusu üzerine, ''72 ay, bu noktadaki uygulamamızda alt limit olarak uygulanıyordu. Bundan sonra üst limit olarak uygulanacak. Dolayısıyla 72 ay çocuklarımızın okula başlamaları için üst limit olacak'' diye konuştu.
Alt limitin 60 ay olacağını ifade eden Dinçer, bu konudaki ayrıntılı çalışmaların teklifin kanunlaşmasının ardından yapılacağını bildirdi.
Başka bir gazetecinin uygulamanın ardından ilkokul müfredatına ilişkin sorusu üzerine Dinçer, ''Müfredat yeni başlayan, erken başlayan çocuklar için değişecek. ilköğretim birinci kademede, ilkokulda, erken başlayan çocuklar için o dört yılın programını değiştireceğiz, oraya yeni bir müfredat yapacağız'' dedi.
Bakan Dinçer, yeni uygulama ile ''öğretmen ve dersliklerin yetersiz olacağı'' yönündeki yorumlara katılmadığını da kaydetti.
"72 ayı üst limit olarak belirleyerek çocuklarımıza bir yıl kazandırıyoruz"
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin, ''Biz bugün pedagojik olarak pek çok şeyi altüst eden bir uygulamaya imza atmıyoruz ama 72 ayı üst limit olarak belirleyerek çocuklarımıza bir yıl kazandırıyoruz'' dedi.
Dinçer, Bakanlığının Tevfik İleri Salonu'ndaki basın toplantısıyla gazetecilerin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin muhalefet partisi yetkililerinin teklifin getiriliş yöntemine ve tasarı olmamasına yönelik eleştirilerini hatırlatması üzerine Bakan Dinçer, hukuki düzenlemelerin TBMM'nin kararı ile yapıldığını belirtti. Bununla ilgili kanun tasarısı ve kanun teklifi yöntemlerinin olduğunu hatırlatan Dinçer, ''Bunun tasarı ya da teklif olarak gelmesi bizi işin özünden uzaklaştırmamalı. Herkes sadece tartışma alanını genişletmek için bunu bir yöntem olarak kullanıyor'' diye konuştu.
''Komisyonda yaşananların ardından teklifin geçmesi içinize sindi mi?'' sorusuna Bakan Dinçer, teklifin ilgili komisyonda görüşülmesi sırasında AK Partili komisyon üyeleri ve komisyon başkanının özenli ve demokratik bir çaba sarf ettiğini belirtti.
Konunun tartışılması için zemin hazırladıklarını bildiren Dinçer, ''Böylesine bir fırsat verilmişken, konuyu tartışmak varken eğitimin dışındaki bilgilerle ve eğitimle alakası olmayan, kanun tasarısıyla alakası olmayan konularla günlerce komisyonu meşgul etmek ve kendilerine verilen bu tartışma fırsatını istismar etmek doğru muydu?'' diye sordu. Muhalefet partisinin komisyon toplantısını bir hafta boyunca komisyonla ilgisi olmayan milletvekilleri ile doldurduğunu belirten Dinçer, ''Konuyu tartışmak yerine süreci engelleyecek tavır içinde oldular, AK Parti'nin bir gün salonu doldurması büyük bir kavganın sebebi olarak kamuoyuna yansıtıldı'' dedi.
Teklifle ilgili okula başlama yaşına ilişkin tartışmaların çıktığını belirten bir gazetecinin konuyla ilgili düzenlemeyi sorması üzerine Dinçer, ''72 ay çocuklarımızın okula başlamaları için üst limit olacak'' dedi.
Teklifin TBMM Genel Kurulu'na geliş tarihine yönelik soru üzerine Bakan Dinçer, gelecek hafta görüşülmesine yönelik bir prensip kararının bulunduğu yönünde bilgisinin olduğunu, buna Meclis'in karar vereceğini bildirdi.
Bir gazetecinin ''Anamuhalefet partisinden teklif olarak gelmesinin nedeni bazı bakanların onaylamaması olarak gösteriliyordu. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?'' denilmesi üzerine Dinçer, bunun doğru olmadığını vurguladı.
Bakanlar Kurulu üyelerine detaylı bilgi sunduğunu anlatan Dinçer, ''Hükümet içinde konuyla ilgili dile getirilen husus doğru değil'' dedi.
"Tedirginliğe gerek yok"
Bir gazetecinin yeni uygulamayla gelecek seneden itibaren birinci sınıfı okutması öngörülen 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin tedirgin olduğunu ileri sürerek uygulamaya ilişkin bilgi istemesi üzerine, Bakan Dinçer, öğretmenlerin ve ailelerinin tedirgin olmalarını gerektirecek bir durum olmadığını söyledi. Dinçer, ''Özellikle mevcut öğrenciler için müfredatta herhangi bir değişiklik öngörülmüyor'' dedi. Bakan Dinçer, şöyle konuştu:
''Biz şu ana kadar ilköğretim eğitimini yaparken iki kademeli olarak yapıyorduk. İlk dört yılı birinci kademe, ikinci dört yılı da ikinci kademe olarak tarif ediyorduk ve o çerçevede müfredatımızı yürütüyorduk. Zaten 4 artı 4 artı 4 olmasının sebeplerinden bir tanesi de bu. Mevcut yapı üzerinde çok fazla değişiklik yapmaksızın uygulamaya devam edebileceğimiz kendi içinde bir bölünme vardı. Şu anda ilk 4 yılda sınıf öğretmenlerimizle eğitimimizi götürüyorken 5. yıldan itibaren sınıf öğretmenleri ve bazı alanlardaki öğretmenler hatta bazen seçimli derslerle beraber götürüyorduk. O açıdan her hangi bir değişiklik yapmaksızın biz eğitimimize devam edeceğiz orada. Sadece ilköğretimin ilk kademesinde yeni başlayan çocuklar için, bir yaş erken başlamaları söz konusu olacağı için onlara uygun ve özel bir programı uygulamaya başlayacağız. Ondan sonraki süreç için de o çocuklarımız kendilerine uyguladığımız müfredatla eğitimlerini alacak, diğerleri kendi müfredatları üzerinden gidecek. Mevcut çocuklarımız üzerinde herhangi bir eğitime yönelik program değişikliğine dair tartışmayı yapmak bugün konumuz değil, bu kanunun bir sonucu değil''
''Yeni düzenleme ile 4. ve 5. sınıf öğretmenleri birinci sınıfa dönecek. Bununla öğretmen yığılması olmayacak mı?'' denilmesi üzerine Dinçer, okula başlama yaşının erkene çekilmesi ile öğrenci sayısının artacağına da dikkati çekti.
''5. sınıf öğrencilerine sınıf öğretmenleri derse girecek mi?'' sorusu üzerine Dinçer, ''Temel derslerde artık alan dersleri oluşmaya başlamışsa alan öğretmenleri girecek. Talim ve Terbiye Kurulu onun ayrıntısını tartışıyor'' dedi.
Bir gazetecinin ''uygulama ile okul öncesi öğretmenleri birinci sınıf öğretmeni mi olacak?'' demesi üzerine Bakan Dinçer, ''Tam anlamıyla belki böyle bir genelleme yapmanız mümkün değil ama onların hepsi bu potansiyel içinde varlar. Bizim 1. sınıftaki müfredatımız belli olduğunda, o müfredata uygun eğitim verebilecek olan anaokulu öğretmeni veya sınıf öğretmeni onları seçeceğiz ve onları birinci sınıftan itibaren eğitime alırız. Onlardan eğitim almaları gerekenler varsa, önümüzde koskoca bir yazımız olacak, o insanlara yönelik programlar yapma fırsatımız var. Öğrencilerimize, 6 yaş grubuna, zaten okul öncesi eğitim veriyorduk, öğretmenleri vardı, zaten bunların derslikleri de vardı. Bizim ilköğretimde birinci kademede yüzde 100'e varan okullaşma oranımız vardı ve bunlar için yeteri kadar öğretmenimiz vardı, bununla ilgili yeteri kadar dersliğimiz vardı. Bunların kendi içinde bölünmesini sağlayacak tedbir alacağız. Bunun da hepsini il düzeyinde, ilçe düzeyinde, mahalle düzeyinde tek tek karar vererek bir noktaya varacağız.''
"6 yaşına girdiğimde ilkokula başladım"
Müfredat değişikliğine ilişkin sorular üzerine Bakan Dinçer, ''İlköğretim birinci kademede, yani yeni tabiri ile ilkokulda, erken başlayan çocuklar için biz o ilk 4 yılın programını değiştireceğiz, oraya yeni bir müfredat yapacağız'' dedi. Dinçer, şunları kaydetti:
''Şu anda bile, aşağı yukarı 68. aydan hatta 66. aydan 84. aya kadar olan çocukları aynı sınıfa koyuyorduk zaten. 72 ay alt limit olmasına rağmen pek çok yerde ailesi istiyorsa yöneticilerin inisiyatifleri ile 72 ayını doldurmamış bir çocuk ailesinin isteği ile eğitime alınmıyorlar mıydı, aynı sınıfta değiller miydi? Hukuken biz 72. ayın altındaki çocukları almıyoruz halbuki aynı durumda pek çok yönetici, çocuğun fiziği gelişmişse ve yeterli altyapısı varsa çocuğu okula başlatabilmiştir. Ben mesela onlardan bir tanesiyim. 5 yaşımı doldurduğum, 6 yaşına girdiğimde ilkokula başladım. Yine aynı dönemde Eylül ayında 72 ayı doldurmadığı için bir yıl bekleyip 82. ayda eğitime başlayan çocuk da olmuştur. Mevcut okullarımızda bazen 68. ayda bazende 82. ayda çocuklarımız olabiliyordu. Bu konuda nasıl bir tavır izleyeceğimiz zaman içinde ayrı bir tartışma konusu yapacağız ama üst limit 72 ay olacak.''
Alt limitin ise 60 ay olması için hukuki bir durum olduğunu da kaydeden Dinçer, ''Biz bugün pedagojik olarak pek çok şeyi alt-üst eden bir uygulamaya imza atmıyoruz ama 72 ayı üst limit olarak belirleyerek çocuklarımıza bir yıl kazandırıyoruz'' dedi.