Merhaba Arkadaşlar, öncelikle hepinize kolay gelsin iyi çalışmalar diliyorum. Sizlerin de bildiği gibi idarecilik layıkıyla yerine getirildiğinde oldukça zor bir görevdir. Evrak işlerinin yanısıra insan ilişkileri dediğimiz veli-öğretmen ve öğrencilerle doğru,etkili iletişim kurma evrak işlerinden çok daha zor. Göreve başladığım günden bu yana benden büyük meseleğe yıllarını vermiş hiçbir öğretmen arkadaşıma saygısızlık etmedim ve bu konuda vicdanım rahat sadece işimi yapmaya çalışıyorum ve insanlara saygı,nezaket çerçevesi doğrultusunda yeri geldiğince yapılması gerekenleri hatırlatıyorum. Çok şükür bugüne kadar müdür yardımcısı olarak ufak tefek şeyler dışında(o öğrenciyi bana niye yazdın? gibi )ne veli ile ne öğrenci ile ne de öğretmen arkadaşlarım ve amirim ile hiçbir sorun yaşamadım. Ama şöyle bir durum var ki Okul Öncesi Öğretmenlerinden biri ile bir türlü iletişim kuramıyoruz.Ne kadar iyi niyetle yaklaşsak ne kadar uzlaşmaya çalışsak da idare olarak yaranamıyoruz.Bir tane de kendine benzer bir anasınıfı öğretmenini bu anlamda yol arkadaşı edinmiş (kurnaz olanı bahsi geçen arkadaşı öne sürüyor diyelim) ikili olarak koca okulda biribirilerinden başka kimseyle iletişim de kurmuyorlar zaten. Saygısız uslüp ve tavırdan bıktık usandık defalarca sözlü olarak uyarıda bulunduk ama kar etmiyor. Sanıyor ki bizim işimiz gücümüz yok kendisiyle uğraşıyoruz. Okulda kendisi haricinde ilgilenmemiz gereken 30 sınıf daha var ama tek derdimiz bu arkadaşın sınıfı. Üstelik kendi çalıştıkları bölüm pvc ile ayrı bir bölüm işimiz dışında ne ben ne diğer arkadaşım ne de müdürümüz girip de kimseyi rahatsız etmiyoruz. Malzeme,personel,okul araç-gereci ne istedilerse elimizden gelenenin de fazlasını yaparak (hayır,hibe vs.) hallettik bunun karşılığında kimseden de bir lütuf beklemedik. Lakin velinin yanında saygısız tavırlar,konuşmalar okuldaki diğer öğretmen arkadaşların yanında hiçbiri benim muhatabım değil demeler, bana gıcık gidiyonuz zaten ondan böyle yapıyorsunuz demeler(yine velinin yanında) ,ben bu sınıfı istemem diğeri benim, bu çocuğu benden al şunu da bana yaz gibi banane bananeci tavırlar,23 nisan,sergiye etkinlik vs. (kurul kararında imzası da olmasına rağmen) istediğimiz zaman katılmıyorum yapmıyorum diye karşı çıkmalar, yaptıklarının yanlış olmasının farkında olması ile başedemeyip siniri bozulduğu zaman eşine okul telefonunu arattırma veya okula getirme gibi saçma ve anlamsız davranışlar gibi gibi ve hepsine alttan aldık görmezden geldik sadece sözlü uyarı boyutunda kaldık. Ama artık idare olarak isyanlardayız.Her yerde öğretmene mobbingten falan bahsediliyor ama asıl biz idarecilere yapılan saygısızlıktan okul iklimini olumsuz anlamda etkileyen bu öğretmen tutumlarından pek bahsedilmiyor.Tecrübeli idareci arkadaşlarımdan görüş ve öneri bekliyorum. Bu öğretmen arkadaşa karşı nasıl bir yöntem izlemeliyiz sizce?
sayın hocam, en kıdemsiz öğretmenin 28 yıllık olduğu bir okulda çalışıyorum.44. yılını çalışan var.ben 16. yılımdayım. burada en başta bir duruş sergilemeniz lazımdı.O duruş şudur ; biz meslektaşız, arkadaşız ama ben sizin amirinizim (müdür için konuşuyorum) ""devletin işini yaparken "babamı tanımam" ama arkadaşken başka"" tavrınız olmalıdır. ben buraya geldiğimde "bana neden o öğrenciyi verdin" diye yüksek sesle öğretmenler odasında hesap soran bir öğretmene daha ilk seferinde " ses tonunuzu ayarlayın hocam ben sizin talebeniz değilim, bu konunun yeri de öğretmenler odası değil." demiştim. bu tavrımı tüm öğretmenler gördüler.şimdi hepsi ile çok iyi sohbet eder, iyi kötü günde birbirimize destek oluruz.bu konuşmayı yaşadığım öğretmenin evine de bugün baş sağlığına gideceğiz. demem o ki; yetki de sorumlulukta sizde. idare bir ekip işidir. müdürünüz arkanızdaysa gerekeni yapmaktan çekinmeyin. tutanaklarınızı tutun, yapmadığı, yapmam dediği görevleri kayıt altına alıp soruşturmanızı açın. gerginlik olur diye çekinmeyin. zaten gerginsiniz , öte yandan gerginlikse ona da gerginlik ve yetkili olan taraf sizsiniz görevini yapmayan düşünsün.kolaylıklar dilerim.