değerli hocam, konuyu uzatma niyetinde değildim normalde ama bu ve bir önceki mesajınızda bazı şeylere itirazım var.
okulun tek harcama kalemi temizlik midir? yaramazlığa ya da aşırı kullanmaya bağlı kapı, pencere, musluk onarımları; ihtiyaç duyulan ve milli eğitimden karşılanamayan eğitim gereçleri, her tatil döneminde kolları sıvayarak işçiliğini yaptığımız küçük onarımın malzeme giderleri, yazıcıların toner ve bakım ücretleri... yani sayarak bitirmenin imkânı yok... hep 500 öğrencili okulu örnek veriyorum. bizim okul da 500 öğrencili ve aylık kantin gelirimiz 650 tl. yukarıda ancak bir kısmını saydığım acil ihtiyaçların 650 tl'yle karşılanması mümkün değil. hele bir de bunların yanında lüks sayılabilecek eğitim sokakları oluşturma, okulu cazip hâle getirecek tasarımlar uygulama gibi işlerin maliyetini kaldırabilmek mümkün değil.
aidat elbette zorunlu değildir. aidat tabiri bile olamaz. ancak temel eğitime bağlı binlerce okulun maddi imkansızlıklarla boğuştuğu da ortada. ha, dediğiniz türden, odasını kaymakam odası gibi süsleyen idareler var mıdır? bilemiyorum... süsletmiş olsa bile bunu topladığı aidatla mı yapmıştır? o da mechul... yine de "kimse öyle şey yapmaz." demiyorum, belki vardır ama ben bunun binde bir görülecek bir şey olduğunu düşünüyorum.
idarenin aidat toplamak için öğretmenlerden katkı beklemesi doğaldır. bunu, ihtiyaçları anlatarak yapması daha güzel olur. tüm ikna çabalarına rağmen toplamak istemeyen öğretmene baskı kurmak yanlıştır. hele ders programını bozmak gibi ya da türlü zorluklar çıkarmak ne insani ne de hukukidir.
son olarak öğretmen aidatın nereye gittiğini rahatlıkla takip edebilir. topladığı aidatı idareye vermek yerine bankaya yatırabilir. böylece para kayıt altına alınır. bankaya yatırmak istemezse de makbuz karşılığında idareye teslim edebilir ki yine para kayıt altına alınmış olur. okul aile birliği yönetmeliğine göre gelir giderler dönemde en az bir defa ilan edilmelidir. sonra öğretmen isterse öğretmenler kurulunda denetleme kuruluna girmek istediğini de söyleyip toplanan paralara ne olduğunu da takip edebilir.
Sayın hocam ilk defa müdür olduğum zamanlarda okulla ilgili bir işi bir esnafa yaptırdığımda o esnafın "Hocam ne kadarlık fatura keselim?" sorusuna ne kadar şaşırdığımı hatırlıyorum. Paranın bankaya yatması kadar harcamanın denetlenmesi de büyük önem taşıyor özünde. Yoksa herhangi bir iş için atıyorum 600₺ ödenirken, 1000₺ lik fatura kestirilip resmi olarak bankadan 1000₺ çekilebiliyor...
Okulların tabii ki harcamaları var, tabii ki okullara para da lâzım olur. Ama bu işler müdür ve müdürün seçtireceği OAB yönetimine bırakılmamalı...
Gerçek şeffaf okullarda tüm öğretmenler tüm harcama süreçlerinin içinde olmalı...
Bir çok idarecinin bu konuları "mahrem" tutması, ve sorulduğunda sıvı sabundan örnek verilmesini sevmiyorum...
Öğretmen arkadaşım inanmadığı gereklilikteki bir aidatı toplamada yaşadığı sıkıntıyı müdürüyle değil de Eğitimhanedeki idarecilerle paylaşıyorsa, o okulda iletişim ve yönetişim sorunu vardır. Bunu beceremeyen idareci de en azından öğretmenleri tarafından "sıkıca denetlenmelidir". Böylece toplanacak aidatın nerelerde kullanıldığı görülür ve gerekiyorsa herkes sürece dahil olur. Selamlar.