Ben bir de veli gözüyle [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] beyin yorumlarını merak ediyorum.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Konu hakkında düşüncelerimi öğrenmek istemenize memnun oldum.
Konuya mesaj yazmak için vakit ayırmayı düşünmüyordum.
Mesajınızı okuyunca vakit ayırmak şart oldu.
Konuya yazılanların bir kısmını okudum.
Bu konuda da forumdaşlarım "Tek doğru" olduğu düşüncesinden hareket ediyorlar.
(Bakınız :
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
İstanbul Bağcılar'da ilkokul çocuklarının temsili savaştırılmasının OLUMLU ve OLUMSUZ nitelikleri vardır.
OLUMSUZLUK odaklı düşünen / hareket forumdaşlarımız sadece OLUMSUZLUKLARA odaklanarak bu tür gösterilere karşı çıkmaktadırlar.İkinci bir husus :
Üstün Dökmen'in "İletişim Çatışmaları ve Empati" kitabında
"Kalıplaşmış Düşünceler" olarak tanımladığı düşüncelerden biri de Kutuplaştırma (Ya hep ya hiç) şeklinde ifade edilmiştir.
Bu tür bir gösteri hazırlık aşaması gerektirdiğinden, hazırlık aşamasında çocuklar BİLİNÇLENMEKTEDİR.
Bu nedenle OLUMSUZ etkilenme olasılığı minimuma düşmektedir.
Her çocuğun aynı ruh yapısında olmadığının da FARKINDA OLUNMALIDIR.
Bazı çocuklar ölümü (veya travmaya sebep olacağını VARSAYDIĞIMIZ olayları) DOĞAL karşılarlar.
Bazı çocuklar, özellikle
CAM FANUSLARDA yetiştirilen çocuklar, ayakları takılıp yere düşseler, korkunç bir olay yaşamış gibi aşırı duygusal davranış sergileyebilirler.Çocukların savaş ortamında yetişmesi kadar, CAM FANUSLARDA yetişmesi de ZARARLIDIR.
Çocukların ruhi durumuna uygun olmak koşuluyla, bu tür gösterilerin yapılmasının İHTİYAÇ olduğuna inanıyorum.
Onlara böyle gösterileri değil şu anda nükleer projede çalışan 18 yaşındaki çocuğu örnek vereceğiz.
Yaşıtları için evdeki 3d yazıcıdan robot el yapıp insanlara gönderen bilim çocuklarından bahsedeceğiz.
Ortadoğu böyle görüntülerle beslendiği için şimdi ateş yeri oldu.
Hitler'de bu şekilde düşünüyordu.
Bilgi anlamında mükemmel bilim adamları yetiştirmeyi başardı.
Bu bilim adamları Yahudileri gaz odalarında zehirleyerek öldürüp, savaş sonrasında çıktıkları mahkemede, hakimin:
- Nasıl yapabildiniz bütün bunları?
sorusuna
- Efendim şöyle ki, metre kareye düşen insan sayısı ile içeri girmesi gereken gaz miktarı oranını...şeklinde cevap verebilecek ölçüde garip bilim adamlarından oluşan bir nesil yetiştirmeyi başardı.
18 yaşındaki genci nükleer projede çalıştırmadan önce AHLAKİ eğitim verilmesi gerekir.Aksi takdirde canlı / cansız her şeye zarar vermekten çekinmeyecek insanlar yetişiyor.