Atanmadığım ,boşta kaldığım bir dönemde, Balıkesir Eğitim Fak. karşısında kafe işleten bir arkadşıma yardım ediyordum.Öğleye kadar ben açıyordum dükkanı.Her çeşit öğrenci müşterimiz vardı.Ama bir grup vardı ki adamı kanser eder.Bu arkadaşlar anadolunun bağrından kopup gelmiş sözde memleket sevdalısı ,uzun pardisülü, sert bakışlı ,ana kuzuları.Kimlerden bahsettiğimi anlamışsınızdır.Okey oynarlar ,masalarına dört kül tablası veririm.Adamlar izmariti halının üstüne atarlar.Ya da çay bardağının içine...Arkalarından yeri süpürmek gerekir.Bi de bunlar kalabalık gezerler, sürü gibi....
Şimdi bunlar mezun olmuş, memleketin dört bir yanına ışık saçıyorlardır.Ama ben tatillerde o kafeye her gidişimde ,hala kulaklarını çınlatıyorum...
Bizim okuldada bahsettiğiniz güruhtan 40 yaşını almış bir hocamız gözümüzün içine baka bak sigarasını içiyor. Rahatsızlığımızı anlamıyor. Geçen gün öğretmenler odasına geldi hiç sigara içilmeyen odamızda sigarasını yaktı, ters ters bakarak heman pencereyi açtım. Adam laftan anlamıyor, anlayacağı şeyi ben biliyorum ama o zaman suçlu olurum. Ayrıca yıllar evvel yakın mesafeden yüzüme dumanı üfledi. Şimdiki aklım olsaydı ağzını dağıtırdım.
Sigara içen adam kendini zehirlemekte serbesttir ama bize dumanıyla, kokusuyla zarar vermeye, rahatsız etmeye hakkı yoktur. YASAĞI SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM. Yaşasın yasaklar! Öğretmen gibi aydın, elit sayabileceğimiz insanlar bile sigara içmeyenlere saygı gösteremiyorsa tabiki yasaklar olacaktır. Ayrıca kağıt üstünde olması yetmez ayrıca uygulanarak toplumun her kademesine yerleşmeli bu sigara teröristlerine bir dur denilmelidir.