Okulsuz Toplum

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
25 Tem 2016 14:27:21
Okulsuz Toplum

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

"Okulsuz Toplum" isimli eser Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yaz semineri için öğretmenlere tavsiye ettiği kitaplardan biridir.

Kitap ilk olarak 1971 yılında yayınlanmış. Bununla birlikte Türkiye'de ilk kez 2005 yılında yayınlanmış.
Türkiye'de yayınlanan baskısının, düzenlenmiş yeni baskılardan seçilmiş olduğu, kitap içinde yer alan bazı bilgilerden anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte kitaba temel alınan düşüncelerin 1970 ve öncesi şartlarında yazıldığı dikkate alınmalıdır.

Kitap 7 bölümden oluşmaktadır :

1) Okulu bir devlet kurumu olmaktan neden çıkarmalıyız?
2) Bir olgu olarak okul
3) Sürecin kuttörenselleşmesi
4) Toplumsal kurumların görünümü
5) Sağduyusuz tutarlılık
6) Öğrenim ağları
7) Epimetheuscu bireyin yeniden doğuşu

Kitapta sık sık Amerika - Latin Amerika karşılaştırılması yapılmaktadır.
Latin Amerika tanımı üzerinde kesin bir mutabakat olduğu söylenemez.
Çeşitli disiplinler ve araştırmacılar bölgenin tanımını farklı yapmışlardır.
Bazı araştırmacılara göre ABD'nin güneyindeki tüm ülkeler Latin Amerika'dır.
Örnek : Meksika, Brezilya, Küba vs.

Kitapta sıkça kullanılan "sağaltım" kelimesini çok yadırgıyorum.
Forumdaşlarımın da yadırgayabileceği düşüncesiyle kelimenin sözlük anlamını paylaşmayı uygun görüyorum.
Sağaltım :
1. (isim) Sağaltma işi, tedavi
2. (ruh bilimi) Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, terapi

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 25 Tem 2016 14:29:03
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ivan Illich'in Okulsuz Toplum kitabından alıntılar :

Sağlıklı yaşam için tıbbi sağaltım,
toplumsal hayatta gelişme kaydetmek için sosyal çalışma,
huzurun sağlanması için polis örgütü,
ulusal güvenlik için askeriye,
üretkenliğin artırılması için iş rekabeti
gerektiği doğrultusundaki  çıkarsamaların sebep-sonuç bağlantıları yanlış öğretiliyor.

Batı kafası (Bakınız :  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )  ile düşünmek aynı sebeplerin, aynı sonucu ürettiği YANILGISINA ulaştırır.
Sebepler, yere, zamana, topluma vs. göre FARKLI sonuçlar üretebilir.
Güncel bir örnek verecek olursak, diğer toplumlarda "tank görmek" sebebi, "kaçmak" sonucunu üretirken, toplumumuzda "tank görmek" sebebi, "kovalamak" sonucunu üretmektedir :)

Okulların varlık SEBEBİNİ, "eğitim / öğretim" ihtiyacını karşılamak olarak göstermek, okul dışında "eğitim / öğretim" yapılamaz / yapılmamalıdır ÖN YARGISINI beraberinde getirir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 26 Tem 2016 07:43:26
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ivan Illich'in Okulsuz Topluma kitabından alıntılar :

Yalnızca eğitim değil, sosyal gerçekliğin kendisi de okullaştırılmıştır.
Bu durumun gideri, aynı sömürgede yaşayan varsıl ya da yoksul için yaklaşık olarak aynıdır.
ABD'deki kentlerden yirmisinde, varoşlarda ve varsılların yaşadığı yörelerde öğrenci başına yıllık harcama birbirine yakın tutarlardadır ve bu tutar genellikle yoksulların zararınadır.
...
Meksika'da bundan on yıl önce, kişinin kendi evinde doğup ölmesi, ya da  bir arkadaşının yanına gömülmek istemesi alışıldık bir davranıştı.
Kilise, kişinin yalnızca ruhsal gereksinimlerini sağlardı.
Günümüzdeyse hayatın evde başlayıp bitimlenmesi yoksulluğun ya da bir ayrıcalığın kanıtıdır.
Hayatın sona ermesi doktorların, cenaze teşrifatçılarının kurumsal yönetimi altındadır.
...
Meksika'da üç yıllık eğitim almayanlar yoksul sınıfına yerleştirilirken, New-York'ta bu süre on iki yıla çıkmakta ve yoksullar sınıfına dahil olmaktadır.
...
Anayasa Mahkemesi'nde yargıç olan William O. Douglas, "Bir kurumu oluşturmanın tek yolu onu akçalamaktır" der. Bunun tersi de doğrudur.
Sağlık, eğitim ve refahı tehdit eden bu kurumlardan ekonomik yardımı çekerek, neden oldukları yoksullaşmanın önüne geçilebilir.

Kurumsallaşmayı yoksullaşmanın temel sebebi olarak gören bir anlayış.
Kısmi olarak hak verilebilecek bir düşünce yöntemi.
Kurumsallaşma olmazsa, insanlar kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalır.
Bu durum BİR kurumun yapacağı / yapabileceği işlerin çok sayıda kişi tarafından yapılması anlamına gelir.
Daha fazla emek, daha fazla gelir sonucuna ulaştırır mı?

Kurumsallaşmanın devlet çatısı altında olmayıp, sivil toplum kuruluşları çerçevesinde oluşmasının daha VERİMLİ yöntem olacağı inancındayım.
Devlet çatısı altında bir kurum yerine, 10 tane sivil toplum kuruluşu...
İşin, çok sayıda kişi tarafından yapılması yerine 10 tane sivil toplum kuruluşu tarafından yapılması daha VERİMLİ olur inancındayım.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 27 Tem 2016 07:47:05
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ivan Illich'in Okulsuz Topluma kitabından alıntılar :

Latin Amerika'da çocukların yarıdan fazlası beşinci sınıfa geçmeden okulu bırakıyor, ancak bunun sonuçları Amerika'daki kadar olumsuz değildir.
...
Latin Amerika'daki pek çok ülke ekonomik ilerlemeye, rekabet esaslı tüketime ve bunun yanı sıra, çağdaş yoksulluğa uzanan bir süreci yaşıyor.
Adı geçen ülke halkları, varsıl olma düşleri kura kura yoksul bir yaşam sürdürmeyi öğrendiler.
Bu ülkelerin yasaları altı ile on yıllık eğitimi zorunlu sayıyor.
...
Adını andığımız ülkelerde nüfusun çoğunluğu artık okul BAĞIMLISIDIR.
...
1980 yılında ülkedeki üniversiteleri kapatacağını, yaşamın tümünü bir eğitim sürecine dönüştüreceğini söyleyen Castro da okuldan arındırmaya yönelik bir eğilimdeymiş gibi görünüyordu.
...
ABD'de kişi başına okul eğitimi harcaması, neredeyse sağlık harcamalarını geçecek ölçüye varmıştır; ancak hem hekimler hem de öğretmenlerce verilen hizmet kalitesindeki düşüş, sonuçları bakımından alabildiğine bir düşüş yaşandığına işaret ediyor.
...
Eşit ve ZORUNLU okullulaşmanın ekonomik açıdan iflas ettiği kabul edilmelidir.
Latin Amerika'da mezun her bir öğrenciye ayrılan kamu harcaması (en yoksul ve en varsıl arasında bulunan), sıradan bir yurttaş için ayrılan tutarın üç yüz elli ile bin beş yüz katıdır.
....
Okullaşmanın artması, silahlanmanın artması ölçüsünde tehlikelidir ama bu tehlike istenildiği oranda ciddiye alınmıyor.
...
Çağdaş, insancıl bir toplum oluşturmak adına, haklar yasasında şu tür bir düzenlemeye gidilmelidir:
"Devlet eğitime ilişkin herhangi bir yasa yapma hakkını elinde tutamaz."
Böylece eğitime ilişkin kalıplaşmış herhangi bir zorunluluk kalmaz.

Okula bağlı değil, BAĞIMLI olduğumuz doğru olabilir mi?
Okullar için yapılan harcamaların karşılığının alınamadığı görüşü kabul edilebilir mi?
Okullaşma, silahlanma ile aynı kategori de incelenebilir mi?

Eğitim ZORUNLU MU olmalı yoksa İHTİYAÇ MI olmalı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 Tem 2016 08:34:14
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Halkı, yalnızca okulda edindiği kariyeri yetkisizleştirmekten uzak tutarak, okulun anayasal biçimde devletten bağımsızlaşıp özerkleşmesi ruhsal bakımdan da iyi olacaktır.
Eğitimciler eğitimi belgeyle paketleyip sunmak konusunda üstelediği için, okullaşarak eğitimde, adalette bir ilerleme kaydedilemeyecektir.
...
Genel anlamda öğrenme, kendi kendine gerçekleşir ve planlı pek çok öğrenme bile, programlı bir eğitimin sonuçlarından değildir.
Aileler, öğrenme yolunda gösterdikleri  özeni yoğunlaştırmalarına karşın, normal çocuklar anadillerini kendi kendilerine öğreniyorlar.
İkinci bir dili öğrenen pek çokları alışılmadık koşullarda ve bir dizgeye yaslanmayan öğretim sürecinin bitiminde bunu başarıyorlar; ya büyükanne ve büyükbabalarıyla yaşarlar, ya yolculuğa çıkarlar ya da bir yabancının eşliğinde büyürler.
...
Beceri öğrenme süreci ölçülebilir bir süreçtir.
Orta düzeyde güdülenmiş bir erişkin gereksindiğinde, en uygun kaynaklar rahatça hesaplanabilir.
ABD'de, yüksek düzeyde akıcı ve ikinci bir Batı Avrupa dili öğrenmenin maliyeti dört yüz ile   altı yüz dolar arasında değişiyor.
Ortadoğu dillerinden birini öğrenmek için gereken eğitim süresi Avrupa dillerini öğrenmek için gerekenin iki katıdır.

...
1965'de Puerto Ricolular'la (Porto Riko, ABD'ye bağlı, içişlerinde bağımsız özerk bölgedir. Karayipler denizininin kuzeydoğusunda Dominik Cumhuriyeti'nin doğusunda bir adadır.) iletişim kurabilmek için New York ölgesindeki öğretmen ve kamu emekçilerinden oluşan yüzlerce kişiye İspanyolca öğretmek gerekmiş, öğretmen ihtiyacı artmıştı.
Arkadaşım Gerry Morris, İspanyolca yayın yapan bir radyo istasyonundan  Harlem bölgesinde anadili İspanyolca  olan kişilere ihtiyaç duyulduğu yolunda bir duyuruda bulunmuştu.
Ertesi sabah büro önünde sayısı iki yüze yakın gencin bulunduğu görüldü ve bunlar arasından (çoğunluğu okuldan atılmış) yaklaşık elli kadarı seçilmişti.
İşe alınanlar, ABD Yabancılara Hizmet Enstitüsü  gözetiminde, üniversite mezunu dilbilimciler tarafından kullanılmak amacıyla hazırlamış İspanyolca el kitaplarıyla eğitim aldılar ve bir hafta içinde kendi kendilerinin öğretmenleri oldular.
Anılan geçlerden her biri, öğrenmek isteyen  dört New Yorkluya İspanyolca öğretecekti. Bu çalışma altı ay içinde sonlandı.
Değindiğimiz bölgeden sorumlu Kardinal Spellman yüz yirmi yedi bölgenin her birinde üç üyenin İspanyolca iletişim kurabildiğini açıkladı.
Okul programlarının  hiç biri bu sonuca ulaşamaz.
Alan öğretmeni sayısındaki yetersizlik, öğrenim belgesine yüklenen  taşkın önemin sonuçlarından biridir.
Belge, piyasa güdümleniminin alt yapısındadır   ve yalnızca okullulaştırma anlayışına göre mantıklıdır.

Okul dışındaki sistemler öğretme de daha başarılı olabiliyorsa, "okul" un gerekliliği anlamsızlaşır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 Tem 2016 09:16:55
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Zorunlu okullar varlıklarıyla, her toplumu iki dünyaya ayırıyor. Kimi zaman aralıkları,dönemler, uygulamalar ve meslekler akademik veya eğitbilimseldirler; kimileri değildir.
Okulun toplum gerçeğini ikiye ayırma gücü sınırsızlaşıyor; eğitim dünyevi değildir ve dünya da eğitim değildir.
...
Hristiyan inancının laikleşmesi kiliseye kök salmış Hristiyanların bir bölümünün buna adanmışlığıyla ilgilidir.
Garip ama anıştırırcasına, eğitimin okuldan arındırılması da okullardan yetişmiş kimselerin liderliğine bağlıdır.


Bir olgu olarak okul bölümü :

Okul, kişileri yaşlarına göre ayırır.
...
Onlardan konumlarını bilmelerini ve çocukça davranmalarını istiyoruz.
Geçmişe özlemle ya da burkularak bizimde bir zamanlar çocuk olduğumuzu anımsıyoruz.
Onların çocukça davranışlarına karşı anlayışlı davranmamız bekleniyor.
YARGILARIMIZA GÖRE, çocuklarla ilgilenme görevi üstlenen hem başı dertte hem de mutlu biri olur.
...
Çocuklar Rönesans'ta Hristiyan faizcilerle belirdi.
Yüzyılımızdan önce ne yoksullar ne de varsıllar çocuk elbiselerinden, oyunlarından veya çocukların yasalardan bağlaşık olduğunu biliyorlardı.
Çocukluk burjuvalara aitti.
İşçilerin, köylülerin ve asillerin çocukları babaları nasıl giyiniyorsa öyle giyinir, babalarının oynadığı biçimde oynar, babalarının asıldıkları gibi asılırlardı.
...
Dünyadaki pek çok aile kendi çocukları için çağdaş yaşamın söz konusu ettiği çocukluğu istemez ya da bunun gereklerine uymaz; ancak bu, çocuklarının, çocukluğunu yaşamasına izin vermiş mutlu azınlık için yüktür.
Söz konusu çocukların çoğu en sıradan biçimiyle çocukluğunu yaşamaya zorlanır ama çocuk rolü yaptıkları için kendilerini eksiksizce mutlu saymazlar.
Çocukluk çağını yaşayarak  büyümek, kendisinin ayrımına varmak ve okul yaşı dolayısıyla, yaşadığı toplumca aşılanan rol arasındaki insanlık dışı çelişkiler dönemini geçirerek CEZALANDIRILMA anlamına gelir.
...
Kurumsal bilgi bize çocukların okula gereksinimi olduğunu, öğrenme ediminin okulda başarılabileceğini söylüyor ama bu kurumsal bilginin kendisi okul kurumunun ürünlerindendir; çünkü sağduyu çocukların yalnızca okulda eğitilebileceğini söylüyor.
İnsan yaşamını çocukluk ulamıyla ayırarak onları bir okul öğretmeninin yetkesine (otoritesine) sonsuzca boyun eğmek zorunda bırakıyoruz.
(Ulam : Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, kategori)
...
Okul, öğrencilerin öğrendikleri şeyler pek önemsiz olsa da, öğretmenler için bir iş alanıdır. Çocukların neler öğrendiğini kimse umursamaz.
...
Ağacı yaşken eğmek sevgili öğretmenlerin sevinerek yerine getirdikleri kutsal ve eşsiz bir görevdir.

Kafam karıştı... Öğretmen olmak iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi? :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Tem 2016 07:32:33
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

(Kuttören : Din, tapınma, büyü ya da erginlik ve geçiş dönemleriyle ilgili olarak düzenlenen geleneksel tören.)

Sürecin kuttörenselleşmesi bölümü :

Üniversite mezunlarının Üçüncü Dünya ile olan dayanışma istekleri ne olursa olsun, Amerikalı kolej mezunlarından her birinin eğitilme harcaması dünya nüfusunun yarısının ortalama yaşam gelirlerinin beş katından fazlasını bulur.
Latin Amerikalı bir öğrenci, halkının ortalama gelirinin, üç yüz elli katına yakın paranın kendi eğitimine harcanmasıyla, bu seçkinler arasındaki yerini alır.
...
Sonsuz tüketim söyleninin başlatıcısı da okuldur.
...
Öğrenme eylemi aslında başkalarının gözetimini çok az gereksinen bir etkinliktir.
Öğrenme eylemlerinin çoğu öğretimin sonuçlarından değildir.
Anlamlı bir oturumla engellenmeden gerçekleştirilen bir katılımın sonuçlarındandır.
...
Eğitim almış kişiler diğerlerinden ne bekleyebilecekleri kendilerine öğretilmiş olduğu için artık şaşırtmazlar.
Aynı durum, bir insan veya makine için de geçerlidir.
Değinilen durum bir zorunluluk halini aldığında sorumluluğun kişilerden kurumlara geçmesi kaçınılmaz olarak toplumsal gerilemeyi de beraberinde getirir.
...
Okulla aşılanan kurumsallaştırılmış değerler sayılarla gösterilir.
Okul, gençleri, düş güçlerinin ve bireyin de içerildiği her şeyin ölçülebilir olduğu bir dünyanın BAĞIMLISI haline getirir.
Ancak bireysel gelişim ölçülebilir metalardan değildir.
...
Okul, öğrenim eylemini konulara bölerek çocuklara önceden hazırlanmış öğretim izlencesine tutsak etmeye ve uluslararası bir sayılla sonuç değerlendirmesine girişir.
...
Eğitim mühendisleri başarı için gerekenleri -kuşkusuz bütçe ve TABUların izin verdiği sınırlarda- saptarlar.
...
Okul, öğrencinin gücünün er şeye yetmeyeceği duygusuyla büyümesini, öğretmene aşağılayıcı bir bağlılık duyması gereğiyle birleştiriyor.
...
ABD'de okullu kişi sayısı altmış iki milyondur ve çalışan sayısı seksen milyondur.
...
Okul hayata hazırlamayı yabancılaştırmakta, öğrenciler de böylece gerçek eğitimden ve yaratıcılıktan uzak tutulmaktadır.
Okul, öğretilmeye gereksinimi öğreterek, hayatın yabancılaştırıcı kurumlarına hazırlık yapıyor.
...
Okul, insanları ya hayata bağlıyor ya da kimi kurumlarda çalışmalarının iyi olacağına inandırıyor.
Yani dünyanın tapınağı olan okul, hem uyuşturucuyu sağlıyor hem de kişinin hayat boyunca işinde yararlı lan bilgiyi işliyor.
Okuldan arındırma, kişioğlunun özgürleşmesini sağlayacak bir devinimin temelidir.
...
Öğrenme eylemlerinin pek çoğunun hiçbir öğretmeye ihtiyacı olmadığı yolundaki saptama farklı biçimde kurgulanamaz.
Her birimiz birey olarak kendimizi okulsuzlaştırmaktan sorumluyuz ve yalnızca bizim bunu başaracak gücümüz var.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Tem 2016 07:33:42
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Toplumsal kurumların görünümü bölümü :

Barışı sürdürme gizilgücü Amerikan ulusunun sınırsızca ölüm yağdıran erkinin dost ve düşmanlarını inandırma becerisine bağlıdır.
Modern mermiler ve kimyasal silahlar öyle etkilidir ki, ederi bir-iki sent olan bu mermiler, aklına cinayet işlemeyi koymuş olan alıcılara veriliyor.
Ama bu dağıtımın toplam gideri alabildiğine yükseltiyor.
Ölü bir Vietnamlının maliyeti 1967 yılında 360.000 dolardan 450.000 dolara yükselmiştir. (1969)
...
Günümüzde cezaevlerinin suçların nitelik ve niceliğini  çoğalttığını pek az kişi görüyor.
Fakat daha az sayıda kişi delievlerinin, bakımevlerinin, çocuk esirgeme kurumlarının da aynı şeyi yaptığını görüyor.

...
Sol kanat kurumlar ise, alıcının başlattığı haberleşme veya güçbirliğini kolaylaştıran işleme ağları olma doğrultusundadır.
Sağ kanat yönetici kurumları ya toplumsal ya da ruhsal olarak "alışkanlık yapıcı" özelliktedir.
...
Gençleri dışta tutarsak, kimse karşısındakiyle zevk için telefonla iletişim kurmaz.
Telefonun uygun bir araç olmadığını düşünüyorsalar, ya mektup yazar ya da onları görmeye giderler.
Okul örneğinde belirgince   gördüğümüz gibi, sağ kanat kurumları zorunlu ve yeniden kullanımı çağırıyor ama başarıya götürecek yolları kapatıyor.
...
Halk hizmetlerinin varlık nedeni insanlar arasında bağlantı kurmaktır.
...
Kendilerine ilişkin bir şeyler söylediğimiz araba üreticileri, hem özel arabaları hem de bu arabalar için gereken isteği üretirler.
Özel arabalar sağ kanat kuruluşların eksenidir
Her bir unsurun yüksek harcaması, asıl ürünün özenli hazırlanmasıyla saptanır. Esas ürünü satmak, toplumu  bütünüyle "paket satış"a bağlamak anlamına gelir.
...
"Hatalı hizmetler" arasında yer alan okul, en haini ve kendini ele vermeden yaygınlaşanıdır. Hız yolları salt otomobiller için istek oluşturuyor.
Okullar sağ görüntüye yığılan yeni kuruluşların tamamı için bir isteğe neden oluyor.
Hızyolu gereksinimini sorgulayan biri romantizimle etiketlenir; okul gereksinimini sorgulayansa, hemen, ya ruhsuz ya da emperyalist olarak yaftalanıyor.
...
Hızyollarının benzeri olarak okullar da; gelen herkese eşit düzeyde açık gibi görünüyor.
Aslında, okullar sadece kişisel becerilerini kanıtlayanlara açıktır.
...
Okullar, öğretmenlerin öğretim izlencesini temel alan öğretme eyleminin sonucuna ilişkin yalancı varsayıma dayanıyor.
...
Yasalar kimseye araba kullanması için bir yaptırım uygulamıyor ama herkesin okula gitmesini şart koşuyor.
...
Zamanımızın okulları zorunlu, açık uçlu ve rekabete dayalı okullardır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Tem 2016 07:34:22
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Sağduyusuz tutarlılık  bölümü :

Amerika'nın ülkedeki çocuklara verdiği zorunlu eğitimin Vietnamlılara verilen zorunlu demokrasi ölçüsünde BAŞARISIZ olduğu tartışılamaz.
...
Bugün, öğretmen ve iyileştirmeciler gelecek adım olarak hayat boyu eğitim tedavisi önerisini sürdürüyorlar.
...
Amerika'da eğitimin geleceğine ilişkin tartışmalar, toplum politikasının öbür alanlarındaki söylemlerle karşılaştırıldığında daha tutucudur.
Hiç değilse, bize dış ilişkiler üzerine yapılandırılmış bir azınlık sürekli ABD'nin dünya jandarması olma rolünden vazgeçmesi gerektiğini anımsattı.
...
Tıpta sağaltımı önleyip, korunmayı öneren ve ulaşımda hız isteyen lobiler vardır.
Ama eğitim alanında yalnızca, toplumun okuldan arındırılması yönünde köktenci istekleri olan sesler dağınıktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Tem 2016 07:36:21
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Öğrenim ağları bölümü :

Okula kayıt olunan öğrenciler, diploma almak için, diplomalı öğretmenlere boyun eğiyorlar.
...
En temel anlamda okullar, herhangi bir hükümet ya da piyasa düzenlemesiyle üretilmiş düşünyapıdan bağımsızdır.
Aile, dinsel kurum, basın, ülkeden ülkeye değişiklikler gösterebilir ancak okul sistemi her yerde aynıdır.
Bu gizli öğretim izlencesi her tarafta aynı etkileri gösteriyor.
...
Bu türden bir sözcük bulamadığım için "eğitim ağı"yla aynı anlamdaki "fırsat ağı" sözcüklerini kullanacağım.
Gereksinilen şey onların halka açık, eğitim ve öğrenim ereğiyle eşit fırsat sağlamak için düzenlenmiş "ağ"lardır.
TV ve kasetçalarlarda  kullanılan eşdüzeydeki teknolojiyi bunlara örnek verebiliriz.
...
Teknoloji BAĞIMSIZLIĞI, öğrenmeyi ya da yazçizcilik ve okulla eğitimi gerçekleştirme adına kullanılmayı bekliyor.
...
Yeni eğitim kurumlarının tasarımlanması, müdürün ya da bir diğerinin yönetimsel hedefleri ya da uğraşman eğitimcilerin öğretim hedefleriyle  ya da varsanılmış bir öğrenci sınıfıyla öğrenme hedefiyle başlamamalıdır.
İlk adım, "insan ne öğrenmeli?" sorusuyla atılmalıdır?
...
Öğrencinin hedeflerinin açıklanmasını ve gerçekleştirilmesini sağlayacak farklı dört yaklaşım sunuyorum:
1. Eğitim hedefi için kaynak hizmeti
...
2. Beceri değişimi
...
3. Yaşıtlarla eşleşmek
...
4. Serbest eğiticilere kaynak hizmeti
...
Sporcuların da ayrımsadığı gibi, bir savaş havasında geçen turnuvaları kapsayan bu girişimler, sporun oyun yanını yok etmiş ve okulların doğal yarışını güçlendirme ereğiyle kullanılır olmuştur.
...
1930'lu yıllarda rastgele bir genç, arabasını onarmayı bilirdi; ama bugünlerde araba üreticileri kablo sayısını çoğaltıp, uzmanlarından başka birinin araba onarmasına izin vermiyor.
...
Peru gibi bir ülkede, on milyon dolar harcayıp 183 santim eninde bir patika açıp, küçük kırk bin köyü birleştirmek olası.
Ayrıca köylerden her biri için ortalama beş tane üç tekerlekli at arabası sağlanabilir.
Büyüklüğü bu ölçüde olan birkaç yoksul ülke, köylerinde kapandaymış gibi hayatlarını sürdürmeye çalışırken, bu tutarın daha azını yıllık olarak varsıllara ve onlara çalışanlarına hizmet eden araba ve yollara ayırıyor.
Bu basit ama sağlam küçük taşıtların toplam tutarı yüz yirmibeş dolar iletim ve altı beygir gücündeki bir motora ayrılan paranın yarısı kadardır.
Bir at arabası saatte on beş mil gidebiliyor ve 425 kiloya kadar yük taşıyabiliyor.
...
Yüksek tutarda para gerektiren bu ulaşım için bu tür bir almaşığa olanak verildiğinde, birincil olanın eğitim olduğunu göstermek istiyorum.
...
Şimdilerde, okul kuttöreninin esirgediği ereklere ayrılan para, herkesin kentsel yaşama daha geniş ölçüde katılımını sağlama ereğiyle hizmete açılabilir.
Çalışma koşullarının izin verdiğince yaşları sekizle on dört arasındaki çocukları her gün bir-iki saat çalıştıranlar, özel vergi indirimlerinden yararlandırılabilir.
...
Kapitalist ülkelerin reklama ayırdığı para, General Electric, NBC-TV ya da Budweiser bira şirketi tarafından eğitime aktarılabilir.
Fabrikalar ve ofisler tekrar düzenlenmelidir.
Böylece, günlük çalışmaları öğrenmeyi sağlayacak biçimde herkesin kullanımına açılabilir ve alıcıların bilgi edindikleri kurumlara bir ödeme yapmalarının yöntemi bulunabilir.
...
Branş dersi veren öğretmenlere, öğrencilere verecekleri hizmet için özendirilmeleri gerekiyor.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 04 Ağu 2016 12:43:13
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Öğrenim ağları bölümü :

Okul öğrencilere ev dışına çıkıp yeni arkadaşlar bulma olanağı veriyor.
Ama bununla birlikte, bu dönem, çocuklara aynı yerdeki çocuklar arasına kendi arkadaşlarını seçme düşüncesini aşılar.
Çocuklara küçük yaştan başlayarak değerlendirme ve diğerleriyle beraber olma fırsatı vermek, onları yeni girişim ve ortaklar bulmaya karşı hayat boyu sürecek ilgiye hazırlar.
...
Kasetçalar, kayıt sistemleri, izlenceli öğretim, biçim ve seslerin tekrar üretimi becerilerin pek çoğunun, insan olan öğreticilerine kaynak olarak duyacakları gereksinimi azaltma yönelimindedir.
....
Okul sistemi, aslında kiliselerin daha önce karşılaştıkları sorunla karşılaşabilir.
İnanç yitiminin boşluğu nasıl ve ne ile doldurulabilir?
Okulların satışı tapınakların satışı kadar zordur.

...
Öğrencilere seçtikleri öğretmenlerle yılda on saatlik bir özel danışma fırsatı verilebilir.
Eğitim ve öğrenimlerinin kalan vakitlerinde kitaplığa, ortak uygulamasına ve çıraklığa bağlı olurlar.
...
Açıkladığım çalışma ağları hayata geçirilirse, öğrencilerden her birinin izleyeceği yol, kendince bir yol olacaktır ve resmi olarak kabul edilebilir bir izlencenin özelliklerini taşıyacaktır.
...
Çalışma ağ yöneticileri, aslında kaynaklara götürecek araçları oluşturma işinde yoğunlaşacaklardır.
Eğitimbilimci, öğrenciye ereğine en hızlı biçimde varmasında yardım edecektir.
Aynı öğrenci, Çinli bir komşusundan Çince öğrenmek isterse, eğitimbilimci ikisinin bu çalışmadaki gelişimini değerlendirip, beceri, özyapı ve çalışmaya ayırdıkları zamana uygun kitap ve tarzlarını saptamak için  varolmalıdır.
...
Kişilerin her bir kaynağa ulaşması eğitim yardımlarıyla sağlanır.
...
Okul mesleği olanları paketleyen rollerle ayartan tek kurum değildir.
Hastaneler ev bakımı uygulamasını giderek olanaksızlaştırıyor ve hastanelerin çoğalması, sayrılığın sağıltımı bakımından yarar gibi ALGILANIYOR.
...
Okulların resmi kurumlar olmaktan çıkarılması, önlenemez olarak ve hızla gerçekleşmelidir.
Bu, artık daha fazla ertelenemez.
Yapılacak şey, onu başarılı olabileceği bir doğrultuya çekmektir. Birbirine bütünüyle karşıt iki yönden birine yani.
İlki, eğitimcinin ve toplum üzerine okul dışında da artan denetiminin erk alanını genişletmek olmalıdır.
...
Bununla birlikte, belge almak için dereceli eğitim izlencesinin ZARARLI OLDUĞUNA ilişkin çalışmalarda...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 05 Ağu 2016 10:11:28
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Epimetheuscu bireyin yeniden doğuşu bölümü :

Klasik "içgörü" anlamındaki "Epimetheus" adı "ahmak" ve "ruhsuz" olarak deyimlendi.
...
Platon; Devlet adlı yapıtında ideal devletin  nasıl olacağını açıklarken, popüler kültürü dışta tutar.
Kentlerde yalnızca arp ve lir çalınmasına izin verilir, çünkü bu iki çalgının uyumu halka yakışan özgürlük ezgisi, bahtsızlık ezgisi, baht ezgisi, korkusuzluk ezgisi ve ılımlılık ezgisi yaratıyordur.
Kentliler Pan flütten ve onun içgüdüleri canlandıran gücünden önce korku içindeydiler.
Ülkede yalnızca çobanlar Pan flüt çalabiliyordu.
...
Günümüz New Yorku'ndaki hayat, kendince neyin olacağı ya da olabileceği düşüncesini üretiyor.
New York'ta bu düşünce olmadan   yaşamak olası değildir.
Kent sokaklarında bir çocuk, bilimsel olarak üretilmemiş, geliştirilmemiş, tasarımlanmamış, kimseye satılmamış herhangi bir şeye dokunamaz.
Ağaç dikilecek yerlere bile Parklar Müdürlüğü karar veriyor.
Çocukların televizyonlardan duyduğu şakalar bile alabildiğine yüksek paralar ödenerek üretilmiştir.
Harlem sokaklarında oynadıkları çöpler, birileri için tasarımlanıp, kırılmış paketlerdir.
İstek ve korkuları bile kurumsal biçimlendirilmiştir.
Güç ve katılık düzenlenip yönetilir olmuştur ve çeteler polislere karşıdır.
Öğrenme edimi araştırmaların, tasarlamaların ve geliştirilmiş izlenelerin bir tüketim gereci olarak açıklanıyor.
İyiliği ne olursa olsun, uzmanlaşmış kurum ürünlerinden biridir bu.
Kent çocuğu olası  kurumların dışındaki hiçbir şeye güvenemez.
Düşlemleri bile kurgubilim üretimleriyle programlanmıştır.
Sadece hata yaparak, tasarımlanmamış sürprizlerle karşılaşabilir.
...
Tasarlanmamış olan hiçbirşey istenebilir olmadığı için, kent çocukları, her bir isteğimiz için bir kurum planlayabileceğimiz sonucuna varıyor.
...
İstenmeyen hiçbir şeyin üretilmeyeceğini bilen biri, bir süre sonra üretilmemiş bir şeyin (doğal olanın) istenmeyeceğini düşünür.
...
Çoğalan istekler dünyası yalnızca bir KÖTÜLÜK DEĞİL, CEHENNEMİN KENDİSİ olarak da görülebilir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 06 Ağu 2016 08:11:46
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Epimetheuscu bireyin yeniden doğuşu bölümü :

Hoşnutluk yaratmaktan çok, hızla "gereksinim" üretiyorlar.
Bu gereksinimleri karşılamaya çalıştıkları bu dönemde yeryüzünü kullanıp TÜKETİYORLAR.
Bu, tarım ve imalat için olduğu kadar, tıp ve eğitim için de geçerlidir.
Çağdaş tarım toprağı ağılıyor. "Yeşil devrim" yeni tohumlarla bir hektarlık topraktan üç kat ürün kaldırma olanağı veriyor.
Ancak bunu gerçekleştirmek için daha çok gübre, böcek ilacı, su ve güç harcıyor.
Sayılan diğer şeyler gibi, bu da okyanusları ve atmosferi kirletip, dönüştürülemez kaynakların  özelliğini bozuyor.

Tüketim hız kesmezse, atmosferdeki oksijeni, doğada tekrar üretilmesi için gereken süreden daha hızlı bitireceğiz.
...
İnsanoğlu, dünyayı önlenemez biçimde işliyor, üretiyor ve okullaştırıyor.
...
Kurumsal sürece duyulan güven, içten içe, bireyin yaptığı iyi şeylerle yer değiştirdi.
...
Hepimiz bilim adamlarının, mühendislerin ve tasarımcıların oyuncağı olduk.
...
Okul, içinde bulunduğumuz topluma gereksiniminiz olduğuna inandıran bir reklam ajansıdır.
...
Son makine, yerimizi saptamak için ortaya çıkıyor.
Çocuklar şenliksiz bir yeryüzünden uzay gemilerine binip uçma düşü kuruyorlar.

Kitapta anlatılanların TÜMÜNÜ anlamakta zorlandım.
Forumdaşlarımın da aynı sıkıntıyı yaşadığı varsayımından hareketle ÖZET mahiyetinde bir paylaşımda bulunma ihtiyacı hissediyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 06 Ağu 2016 08:14:52
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Ivan ıllıch'in Okulsuz Toplum kitabı hakkında
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde yapılan paylaşımın bir bölümü :

Kurumlara yöneltilen eleştiriler
  • Modern toplumda ortaya çıkan kurumlar, kendi hayatımız üzerindeki söz hakkımızı ortadan kaldırmaktadır. Böyle bir yapı içinde sorunlarımızı çözmek için kendi yeteneklerimize, ya da toplumsal deneyimlere güvenmez, kurumlara yaslanırız.Modern endüstriyel kurumlar bütün yaşam alanlarını işgal eder ve alternatiflerine var olma hakkı tanımaz. Modern kurumlara alternatif olabilecek her şey zamanla bu kurumlar tarafından yok edilir.
  • Bir sorunu çözmek üzere oluşturulan bir endüstriyel kurum, zamanla o sorunu büyütmeye başlamaktadır. Yazar buna “karşıt üretkenlik” adını veriyor. Yani okullar eğitim öğretimi sağlayamadığı gibi tam tersine bu sorunu daha da büyütmekte ve gelişimin önünü adeta tıkamaktadır.
  • Bu kurumların ortaya çıkardığı bir diplomalılar sınıfı yani doktorlar, mühendisler vs. toplumda tek söz sahibi haline gelmiştir. Bu durumda kurumların sertifikasına sahip olmayanların konuşma hakkı kalmamaktadır.
  • Bu kurumlardan alınmış bir diploma ehliyet veya sertifika olmadan kendi kendimize istediğimiz bilgiyi öğrenmek, istediğimiz alanda beceri kazanmaya çalışmak, kendi bedenimiz üzerinde denetim sahibi olmak ve bunun gibi her türlü çalışma ve hizmetler yasadışı yada marjinal kabul edilmiştir. Doğrusu yazarın değindiği bu nokta beni derin düşüncelere sevk etti. Çünkü bu durum sistemin kurumlar aracılığı ile bizleri tamamen kontrol altına alabildiğini göstermektedir.
  • “Okul her bir başarı seviyesi için, söz konusu oyunun erken dönemlerinde kurulu düzen için kendilerinin iyi birer hizmetçi olduklarını kanıtlayanları seçip ayırmaktadır.” diyor yazar. Çünkü okul devlet tekelindedir. Devlette kendisine itaat eden, çizdiği sınırın dışına çıkmayan bireyleri tercih eder. Bu kurumlar aracılığı ile sertifika verdikleri kişilerden bu etiketin karşılığı olarak kendi beklentilerini karşılamasını ister.
  • Okullar eğitim öğretimi, hastaneler sağlık bakımını ticari meta haline getirmektedirler. Bunun sonucunda "bilgi" bir mülkiyete dönüşmektedir.
  • Okullardaki sisteme göre, öğrenci kendisine verilen bilgiyi alırken öğreticinin söylediklerini benimsemek zorundadır. Bu şekilde öğrenen sürekli “edilgen” konumda tutulmaktadır. İşte böyle bir sistemde yetişen bir çocuk, ileriki hayatında da edilgen konumun dışına çıkamamaktadır.
  • Keşfedici ve buluşçu davranış için yetenek öğrenimine ihtiyaç vardır. Yetenek öğretiminin de, müfredat sınırlamalarından bağımsız olması gerekir. Okullar ise yetenek gelişimine önem vermediğinden adeta kısıtlayıcı ve köreltici bir hal almıştır.
  • Okula o kadar bağımlı hale gelinmiştir ki insanlar, okulun dışında bir şey öğrenemeyeceklerini düşünmeye başlamıştır. Halbuki İnsan sürekli olarak bilgiye açtır. Bununla birlikte Öğrenciler okulda verilen müfredata ciddi şekilde boyun eğdiklerinden dolayı alternatif her türlü metot ve bilgiye kendilerini kapatmaktadırlar.
  • Okul bir eğitim kurumu olsa da burada özgür düşünce kısıtlanmaktadır. Yazara göre okul bir nevi öğrencilere hapis hayatı yaşatan onların özgürlüklerini kısıtlayan bir kurumdur. Bunun nedeni ise okulların öğretmen merkezli olmasıdır. Yani orada öğretmen ne söylüyorsa doğru olarak kabul edilmeli, öğretmen ne söylüyorsa öğrenci ona göre hayatını şekillendirmelidir. Sonuç olarak böyle bir toplumda tekdüze insanlar yetişir. Hâlbuki bu durum eğitim ve öğretimin doğasına aykırıdır.

Öneriler
  • İnsanda öğrenme isteği ile birlikte doğal olarak araştırmacıkta gelişmektedir. Dolayısıyla, okulların yerine geniş iletişim ağları kurulmalıdır. İsteyen, istediği bilgiyi direkt olarak ulaşabileceği konunun uzmanından öğrenebilmelidir. Bu şekildeki öğrenme sisteminde öğretmen ve öğrenci varlıklarını sürdürürler ancak zorunlu olarak bir arada bulunmak ve kurallara bağlı ilişkilere girmekten kaçınmalıdırlar.
  • Bir insan çocukluk ya da gençlik döneminde okuduğu okuldaki başarı durumuna göre yargılanmamalıdır. Bu büyük bir haksızlıktır. Okuldaki başarıya dayanan her türlü etiket ve ayırım ortadan kaldırılmalıdır.
  • Sınavlar insanları gözetim altında tutarak standartlaşmaya itmektedir. Aynı zamanda kişiyi başkalarının saptadığı ölçülere mahkûm etmektedir. Nitekim yazar, kişinin bir süre sonra bu ölçütlerin altında ezilmeye başladığının söylemektedir.
  • Yöntem ve tekniklere, uzman kişilere özgürce ulaşabileceğimiz bir sistem var edilmelidir. Kafalarımızı ansiklopedik bilgilerle doldurmak yerine, ihtiyaca cevap veren, ilgi alanına giren her türlü bilgi öğrenilmelidir. Öğrenme belirli bir zaman ve mekânla sınırlandırılmayıp bütün hayata yayılmalıdır.
  • Öğrenmenin kitaplar, konuşmalar, iletişim araçları, arkadaşlar, yolculuklar, araştırmalar gibi pek çok yolu olmalı. Bilgiyi öğrenmek "başarılı olma" şartına bağlı olmamalıdır. Bilgiler uygulanma sahasına indirilmelidir. İşte bu metotla öğrenilen bilgi, kişide her daim canlı ve aktif kalacaktır.
  • Öğrenenin daha önceki eğitimine, nasıl yetiştiğine ve sahip olduğu koşullara göre bilgi verilmelidir. Kişiliği, çevresi ve yatkın olduğu noktalar birinci planda tutulmalıdır. Öğrendiği bilgiyle kendisi ve çevresi arasında ilişki kurmasına yardımcı olunmalı, bu tarz kıyaslama ve farklara dikkat çekilerek öğrencinin hem bilgi hem de kişilik anlamında gelişmesi sağlanmalıdır. Öğrencinin öğrenim bittikten sonra elde edeceği diploma değil, gelişimi ana hedef olmalıdır.

Eleştiri ve öneriler word ve resim dosyası olarak ekte mevcuttur.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK