Merhaba ben de bu siteden çok yararlandım. Hepinize çok teşekkür ederim paylaşımlarınız için.Özellikle Taner Hocaya.Çocukların okuma durumalrı da ii.İlk halimi hatırlıyorum da bi ağlamadığım kalmıştı.23 Nisan için oyun bile hazırladık ve çok güzeldi. Şimdi de okuma bayramımız var.Haziranın ilk haftası düşünüyoruz zümremle.Çok güzel etkinlikler yapmışsınız. Ben de onlardan faydalanıyorum.Kısa ve komik skeçlere ihtiyacım var. Varsa paylaşırsanız sevinirim.Şimdiden teşekkür ederim:)
AYRAN
EMMİ-gız hatço! Hele bir dışarı bak!
ÇOCUK-Bıyır emmi, bir şey mi deyon?
EMMİ-Buban evde yok mudur lov?
ÇOCUK-Bubam gayfeye getmiştir.
EMMİ-Eyi, bana bir su virde içem.
ÇOCUK-Ayran getirem emmi.
EMMİ-Yok gızım anan gızar.
ÇOCUK-Gızmaz emmi, sen bekle azıcık.
EMMİ-De hadi get getir... Ben de sen gelene gadar bi türkü çığıram.
Orada bir köy var uzakda.
O köyün mıkdarı benem.
Gitmesem de görmesem de o köyün mıkdarı benem.
ÇOCUK-Bıyır emmi.
EMMİ-Hay ellerin dert görmesin yeğenim.
ÇOCUK-Afiyet olsun emmi.
EMMİ-Ohh, elhamdülillah. Ulan anan gızacak emme...
ÇOCUK-Gızmaz emmi. Zaten ayranın içine sıçan düşmüştü. İçin rahat olsun.
EMMİ-Neee, ayranın içine sıçan mı düştü. Allah kahretsin!
ÇOCUK-Ana, ana emmim köpeğin tasını kırdı!
TEMEL-FADİME
TEMELLE FADİME
Temel eve gelir. Fadime’yi ağlarken bulur.
Temel: Uyyy fadime neden ağlıyorsun?
Fadime : Bugün falcıya gittim senin beni sevmediğini soyledi
Temel : Oyyy fadime kaç lira verdin
Fadime : 150 lira verdim .
Temel : Uyy fadime ne yaptın sen.... bana gelseydin bedavadan süylerdim
BİZDE Mİ BÖYLE OLUCAZ
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında, çok eski üç arkadaştır.
Birgün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
DÜRİYE: Ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim.
(Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer.)
DÜRİYE: Size bir kahve bile yapmadım, hemen yapayım da içelim. (Ve yapar getirir.)
Bizimkiler de yine itiraz yok. Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında şu konuşma geçer;
HURİYE : Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi.
NURİYE : 'Kıızzz Düriye'yi ne zaman gördün?