Ölçü Birimimiz Nedir?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
29 Oca 2013 13:17:57
Ölçü birimimiz nedir?

Hayırlı günler dilerim.

Yakın zamanda facebook sayfamda şu cümleyi içeren bir resim gördüm.

Hiç bir  insan öylesine girmiyor hayatımıza;
Kimileri ceza,
Kimileri bela,
Kimileri imtihan,
Kimileri ise armağan...

İnsanların hayatımıza neden girdiğini tesbit edebilecek bir ölçü birimi var mı acaba?

Sofi'nin Dünyası (Bilgeliğin Dünyası) isimli kitapta şöyle bir cümle yer alır :
- 17. yüzyılın en önemli bilim adamı Galileo Galilei, "Ölçülebileni ölç, ölçülemeyeni ölçülebilir yap!" ve "Doğanın kitabı matematiksel bir dilde yazılmıştır." diyordu.

Kişisel gelişimimi daha dikkatli takip edebilmek için, her durum için bir ölçü geliştirmeye çalışıyorum.

Forumda yazdığım mesajlardaki FARKLILIKLAR kullandığım ölçü biriminin çoğu forumdaşımdan farklı olmasından kaynaklanmaktadır.
İfademin daha NET anlaşılması için şu cümleyi örnek verebilirim.

- Öğretmenler KAMİL İNSANLARDIR, (sıradan) insanlar gibi davranma LÜKSÜNE sahip değillerdir.
(Belirleyebildiğim kadarıyla KAMİL İNSAN özelliklerini [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde açtığım konuda yazmıştım.)

Bazı forumdaşlarım öğretmenlerle, başka mesleklerde görev yapan kişileri kıyaslama HATASINI yapıyorlar.

Diğer mesleklerde çalışanlar (sıradan) insanlardır, hata yapabilirler, kasti olumsuz davranışlarda bulunabilirler, hüsnüniyetle olsa bile zarar verecek davranışları olabilir vs.
Öğretmenler bu tür davranışlarda bulunma LÜKSÜNE sahip değillerdir.
Bu nedenle (sıradan) insanlar için kabul edilebilir davranışlar bile öğretmenler tarafından yapıldığı zaman eleştirilir/eleştirilmelidir.

Bir çok forumdaşım bu hususu göz önünde bulundurmadan, hep öğretmenler eleştiriliyor (başkaları da aynı şeyi yapıyor) düşüncesinden hareket ederek sitem ediyor.

KAMİL İNSAN özelliklerine bir madde daha eklemek gerekiyor sanıyorum.
- Sitem etmezler :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 Oca 2013 13:20:17
Hayırlı günler dilerim.

Önceki mesajımda yer alan hususları örneklendirmeye devam edelim.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde yer alan mesajlarda "çamur at izi kalsın" şeklinde özetlenebilecek SUÇLAMALAR/İFTİRALAR mevcuttur.

1) (sıradan) insanların cahillikleri, kin tutmaları, ön yargıları vs. nedenlerle iftira atması, başkalarını suçlaması hatalıdır ama anlaşılabilir.

2) Öğretmenler, meslektaşlarına gösterdiklerin HÜSNÜNİYETİ, muhataplarına da gösterebilmeli ve çamur atılmadığı şeklinde HÜSNÜNİYET göstermelidirler.
Aslını bilmedikleri hususlarda herhangi bir taraf hakkında SUİZANDA bulunup SUÇLAMA ve İFTİRALARDA bulunmamalıdırlar.

3) Bir öğretmen sıradan insanlar için bile yasaklanmış bir fiili, başka hiç bir sebep olmasa bile, sadece topluma kötü örnek olmamak adına, mesleğine söz getirmemek adına yapmamalıdır.
Öğretmen "kan kusup kızılcık şerbeti içtim" diyebilmelidir.

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Oca 2013 20:46:26
Susma ve sabretme de ölçüdür bence, ama nereye kadar?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 Oca 2013 17:15:11
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Susma ve sabretme de ölçüdür bence, ama nereye kadar?
Hayırlı günler dilerim.

Her konu için geçerli Objektif bir ölçü bulmak mümkün olmayabilir.

Susma ve sabretme konusunda uygulamaya çalıştığım ölçü şudur :

- NEFSİMİ ilgilendiren, NEFSİME ağır gelen her konuda susmaya ve sabretmeye çalışıyorum.
Kamuyu/toplumu ilgilendiren konularda güzel ifade etmeye çalışarak konuşuyorum.

Çevrimdışı egitimce

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 409
  • 1.429
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 409
  • 1.429
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Mar 2013 13:00:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Susma ve sabretme de ölçüdür bence, ama nereye kadar?
Sabrın Sonu Yok Sonuna Kadar... mtdemirci...

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Mar 2013 17:53:53
  turgutkuzan hocam ve okuyan arkadaşlar merhaba.
  turgutkuzan hocam önce yazdıklarınıza daha önceki yaptığım gibi bir uyarıyla başlamak istiyorum: Maaelesef mesajlarınız yine kucaklayıcı olmaktan uzak ve etki yerine tepki doğurabilecek nitelikte.
  Ölçülebilir olan alem alem-i halk ölçülemeyen alem ise alem-i emrdir ve insanda her iki alemden de parçalar bulunmaktadır.
  turgutkuzan hocam siz öğretmenlerin niteliklerinin neler olması gerektiğini yazmışsınız. Bunları bildiğinize göre biz öğretmenlere bunları davranış ve sözlerinizle göstermelisiniz. :)
  Şunu da yazmak isterim ki hepimiz kuluz ve hata yapmak kullara mahsustur. Eğer hatalar üzerinden gidersek her mesleğin kendi işini en güzel şekilde yapma zorunluluğu vardır.
  Sayın hocam, dost acı söyler. Elbette ki yazdıklarıma kırılabilir, üzülebilirsiniz. Ancak yazma, cevaplama konusunda tutumunuz değişmezse bırakın cevap almayı bir süre sonra okuyan bile kalmayabilir.
  Eğitimciler elbette davranışlarıyla topluma örnek olması gereken kişilerdir. Ancak çocuğun karakterinin oluşumunda öğretmenin payı ne kadar acaba?
  turgutkuzan hocam, öğretmen arkadaşlara bu konuda yardım etmek, yeni bir ufuk açmak istiyorsak bu konuda yapılabilecek uygulamaları yazmak daha doğru olacaktır.
  Selam ve saygılarımla.

Çevrimdışı caki1910

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.869
  • 6.805
  • 1.869
  • 6.805
# 09 Mar 2013 19:02:36
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ölçü birimimiz nedir?

Her Türk gibi Türk ölçü birimlerini kullanıyorum ...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Mar 2013 14:57:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  turgutkuzan hocam önce yazdıklarınıza daha önceki yaptığım gibi bir uyarıyla başlamak istiyorum: Maaelesef mesajlarınız yine kucaklayıcı olmaktan uzak ve etki yerine tepki doğurabilecek nitelikte.
Hayırlı günler dilerim.

Uyarınız için teşekkür ederim. Uyarınıza hak vermesem de dikkate almaya çalışıyorum.
Yaşamını TEPKİ ODAKLI, olumsuzluk odaklı olarak idame ettirme kararında olan kişileri kucaklayacak bir uslüp kullanmam mümkün olmuyor.
Etkilemeye odaklanmış, etkiye açık, olumlu düşünmeyi prensip edinmiş kişileri kucaklamak için elimden geleni yapıyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Ölçülebilir olan alem alem-i halk ölçülemeyen alem ise alem-i emrdir ve insanda her iki alemden de parçalar bulunmaktadır.
Konuya yazdığım ilk mesajda
"Kişisel gelişimimi daha dikkatli takip edebilmek için, her durum için bir ölçü geliştirmeye çalışıyorum."
ifadesini kullanmıştım.
Bir soru üzerine de "Her konu için geçerli Objektif bir ölçü bulmak mümkün olmayabilir." ifadesini kullandım.
Alem-i emrden olan durumlar içinde objektif olmasa bile ölçüler geliştirmek mümkündür.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  turgutkuzan hocam siz öğretmenlerin niteliklerinin neler olması gerektiğini yazmışsınız. Bunları bildiğinize göre biz öğretmenlere bunları davranış ve sözlerinizle göstermelisiniz. :)
...
  turgutkuzan hocam, öğretmen arkadaşlara bu konuda yardım etmek, yeni bir ufuk açmak istiyorsak bu konuda yapılabilecek uygulamaları yazmak daha doğru olacaktır.
Bu yılın başında mesajların alt kısmında yer alan imza bölümüne blogumun linkini yazdım.
Blogumda bugüne kadar yazmış ve yayınlamış olduğum 100 den fazla mesaj mevcuttu.
Bir ay kadar önce web sitemin alan sağlayıcısı hizmetini veren firma teknik bir problem nedeniyle hizmetini aksattı. Bir aydır web siteme ulaşılamıyor.
Büyük bir gaflet eseri olarak derlediğim yazılarımın yedeklerini almamıştım.
Eğer firma yazılarımı kurtaramazsa yeniden derlemek zorunda kalacağım.
Bu nedenle öğretmenlerin niteliklerinin neler olması gerektiği ile ilgili düşündüklerimi paylaştığım yazılarımdan sadece hatırlayabildiklerimi topluca paylaşmak istiyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şunu da yazmak isterim ki hepimiz kuluz ve hata yapmak kullara mahsustur.
Eğer hatalar üzerinden gidersek her mesleğin kendi işini en güzel şekilde yapma zorunluluğu vardır.
Hiç kimse için hatasızdır anlamına gelecek bir ifade kullanmadım ve kullanmam.
Benim dikkat çektiğim husus, kişilerin hatalarını kabul etmek ERDEMİNİ gösteremedikleridir.
Hemen hemen herkes sürekli kendi dışındaki birilerini suçlamayı tercih ediyor.
Başkalarının hataları düzeltmemiz hemen hemen imkansızdır. Kendi hatalarımızı düzeltmek ise her zaman için mümkündür.
Kişilerin kendi hatalarını GÖREBİLMELERİNİ için çaba gösteriyorum.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Sayın hocam, dost acı söyler. Elbette ki yazdıklarıma kırılabilir, üzülebilirsiniz. Ancak yazma, cevaplama konusunda tutumunuz değişmezse bırakın cevap almayı bir süre sonra okuyan bile kalmayabilir.
Forumda benimle ilgili yazılanlar beni hiç bir zaman kızdırmaz/üzmez. Davranışlarımı gözden geçiririm.
Eğer hatalı olduğum kanaatine ulaşırsam davranışımı değiştirmeye gayret ederim.

Risale-i Nur külliyatının Lemalar isimli kitabının Yirminci Lem'a bölümünde şu ifade yer alır :

Ey sevaba hırslı ve a'mâl-i uhreviyeye kanaatsiz insan!
Bazı peygamberler gelmişler ki, mahdut birkaç kişiden başka ittibâ edenler olmadığı halde, yine o peygamberlik vazife-i kudsiyesinin hadsiz ücretini almışlar.
Demek hüner, kesret-i etbâ' ile değildir. Belki hüner, rıza-yı İlâhîyi kazanmakladır.
Sen neci oluyorsun ki, böyle hırsla "Herkes beni dinlesin?" diye, vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun?
Kabul ettirmek, senin etrafına halkı toplamak Cenâb-ı Hakkın vazifesidir. Vazifeni yap, Allah'ın vazifesine karışma.

Bana düşen yazmaktır. NASİBİ OLANLARIN okumasını sağlamak Rabbimin vazifesidir. Ben onun vazifesine karışamam.
Benim yazdıklarımdan NASİBİ OLMAYANLAR için benim yapacağım bir şey yoktur.  NASİBİ olanlar Çin'de bile olsalar bana ulaşabiliyorlar, NASİBİ olmayan kapı komşumun yazdıklarımdan bile haberi olmuyor.
Eğer NASİBİM VARSA forumdaşlarım cevap yazar ben de ihtiyacım olanı alırım. NASİBİM forumdaşlarımdan değilse, başka yerlerde ararım/arıyorum.
Bizim hedefimiz, kulların değil, Allah (c.c.) rızasını kazanmaktır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Eğitimciler elbette davranışlarıyla topluma örnek olması gereken kişilerdir. Ancak çocuğun karakterinin oluşumunda öğretmenin payı ne kadar acaba?
Bir öğretmen SORUMLULUK SINIRLARINI belirlerken okul sınırlarını kullanıyorsa çocuğun karakterinde görülen yanlışlıkların/hataların sorumlusu veli/bakanlık/medya vs. dir.
Bir öğretmen SORUMLULUK SINIRLARINI, çocuğun öğretim ve eğitimini ETKİLEYEN TÜM FAKTÖRLER olarak belirliyorsa, bu durumda
çocuğu için en iyisini isteyen veli,
öğrenciler için en iyisini isteyen bakanlık,
öğrenciler için en iyisini isteyen medya vs.
ile DAYANIŞMA içinde mükemmele en yakın çocukların yetişmesinde pay sahibidir.

Çocuğun karakterinde öğretmenin payı, öğretmenin KENDİ İÇİN belirlediği sorumluluk sınırları ile doğru orantılıdır.

Çevrimdışı tayper35

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.459
  • 4.225
  • 1.459
  • 4.225
# 11 Mar 2013 15:06:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayırlı günler dilerim.

Uyarınız için teşekkür ederim. Uyarınıza hak vermesem de dikkate almaya çalışıyorum.
Yaşamını TEPKİ ODAKLI, olumsuzluk odaklı olarak idame ettirme kararında olan kişileri kucaklayacak bir uslüp kullanmam mümkün olmuyor.
Etkilemeye odaklanmış, etkiye açık, olumlu düşünmeyi prensip edinmiş kişileri kucaklamak için elimden geleni yapıyorum.
Konuya yazdığım ilk mesajda
"Kişisel gelişimimi daha dikkatli takip edebilmek için, her durum için bir ölçü geliştirmeye çalışıyorum."
ifadesini kullanmıştım.
Bir soru üzerine de "Her konu için geçerli Objektif bir ölçü bulmak mümkün olmayabilir." ifadesini kullandım.
Alem-i emrden olan durumlar içinde objektif olmasa bile ölçüler geliştirmek mümkündür.Bu yılın başında mesajların alt kısmında yer alan imza bölümüne blogumun linkini yazdım.
Blogumda bugüne kadar yazmış ve yayınlamış olduğum 100 den fazla mesaj mevcuttu.
Bir ay kadar önce web sitemin alan sağlayıcısı hizmetini veren firma teknik bir problem nedeniyle hizmetini aksattı. Bir aydır web siteme ulaşılamıyor.
Büyük bir gaflet eseri olarak derlediğim yazılarımın yedeklerini almamıştım.
Eğer firma yazılarımı kurtaramazsa yeniden derlemek zorunda kalacağım.
Bu nedenle öğretmenlerin niteliklerinin neler olması gerektiği ile ilgili düşündüklerimi paylaştığım yazılarımdan sadece hatırlayabildiklerimi topluca paylaşmak istiyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hiç kimse için hatasızdır anlamına gelecek bir ifade kullanmadım ve kullanmam.
Benim dikkat çektiğim husus, kişilerin hatalarını kabul etmek ERDEMİNİ gösteremedikleridir.
Hemen hemen herkes sürekli kendi dışındaki birilerini suçlamayı tercih ediyor.
Başkalarının hataları düzeltmemiz hemen hemen imkansızdır. Kendi hatalarımızı düzeltmek ise her zaman için mümkündür.
Kişilerin kendi hatalarını GÖREBİLMELERİNİ için çaba gösteriyorum.Forumda benimle ilgili yazılanlar beni hiç bir zaman kızdırmaz/üzmez. Davranışlarımı gözden geçiririm.
Eğer hatalı olduğum kanaatine ulaşırsam davranışımı değiştirmeye gayret ederim.

Risale-i Nur külliyatının Lemalar isimli kitabının Yirminci Lem'a bölümünde şu ifade yer alır :

Ey sevaba hırslı ve a'mâl-i uhreviyeye kanaatsiz insan!
Bazı peygamberler gelmişler ki, mahdut birkaç kişiden başka ittibâ edenler olmadığı halde, yine o peygamberlik vazife-i kudsiyesinin hadsiz ücretini almışlar.
Demek hüner, kesret-i etbâ' ile değildir. Belki hüner, rıza-yı İlâhîyi kazanmakladır.
Sen neci oluyorsun ki, böyle hırsla "Herkes beni dinlesin?" diye, vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun?
Kabul ettirmek, senin etrafına halkı toplamak Cenâb-ı Hakkın vazifesidir. Vazifeni yap, Allah'ın vazifesine karışma.

Bana düşen yazmaktır. NASİBİ OLANLARIN okumasını sağlamak Rabbimin vazifesidir. Ben onun vazifesine karışamam.
Benim yazdıklarımdan NASİBİ OLMAYANLAR için benim yapacağım bir şey yoktur.  NASİBİ olanlar Çin'de bile olsalar bana ulaşabiliyorlar, NASİBİ olmayan kapı komşumun yazdıklarımdan bile haberi olmuyor.
Eğer NASİBİM VARSA forumdaşlarım cevap yazar ben de ihtiyacım olanı alırım. NASİBİM forumdaşlarımdan değilse, başka yerlerde ararım/arıyorum.
Bizim hedefimiz, kulların değil, Allah (c.c.) rızasını kazanmaktır.
Bir öğretmen SORUMLULUK SINIRLARINI belirlerken okul sınırlarını kullanıyorsa çocuğun karakterinde görülen yanlışlıkların/hataların sorumlusu veli/bakanlık/medya vs. dir.
Bir öğretmen SORUMLULUK SINIRLARINI, çocuğun öğretim ve eğitimini ETKİLEYEN TÜM FAKTÖRLER olarak belirliyorsa, bu durumda
çocuğu için en iyisini isteyen veli,
öğrenciler için en iyisini isteyen bakanlık,
öğrenciler için en iyisini isteyen medya vs.
ile DAYANIŞMA içinde mükemmele en yakın çocukların yetişmesinde pay sahibidir.

Çocuğun karakterinde öğretmenin payı, öğretmenin KENDİ İÇİN belirlediği sorumluluk sınırları ile doğru orantılıdır.
çok güzel yazmışsınız da belki benim söylediğim de tepki görebilir fakat sitede çoğu kişi öğretmen olmasına rağmen yazdıklarınızı anlayabilecek kaç kişi var acaba? elinize yüreğinize sağlık...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 12 Mar 2013 17:07:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
çok güzel yazmışsınız da belki benim söylediğim de tepki görebilir fakat sitede çoğu kişi öğretmen olmasına rağmen yazdıklarınızı anlayabilecek kaç kişi var acaba? elinize yüreğinize sağlık...
Hayırlı günler dlerim.

MÂİDE suresi  54. ayette şöyle buyrulmaktadır :
 
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

İnşallah ayette belirtilen topluluğa dahil olmuşsunuzdur.

Yazdıklarımı nasibi olanlar, nasipleri kadar anlayacaklardır. Rabbim herkese daha fazlasını isteme isteği versin. İstekler çoğalacak ki, nasiplenenler de çoğalsın.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK