Ömer Hayyam

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
13 Oca 2015 22:26:03
HAYYAM (Ebul Feth Ömer bin İbrahim; Ömer Hayyam da denir), İranlı şair ve bilgin (Nişapur 1044.ay.y 1123/1136). Hayatı, gençlik yılları kesinlikle bilinmiyor. Elde bulunan eserlerinden, hayatıyla ilgili olayları anlatan bazı kitaplardan, mantık, felsefe, matematik ve astronomi konularında çalıştığı, bu alanlarda düzenli bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Hayyam (”Çadırcı”) takma adını, atalarının çadırcılık yapmaları yüzünden aldığı söylenir.

Ömer Hayyam, zamanında daha çok bilgin olarak ün kazandı. İran’ın, Selçuklular yönetiminde olduğu bir çağda yetişen Hayyam, Horasan ülkesindeki büyük şehirleri, Belh, Buhara ve Merv gibi bilim merkezlerini gezdi, birara Bağdat’a da gitti. Zamanının hükümdarlarından, özellikle selçuklu sultanı Melikşak ve Karahanlılardan Şemsülmülk’ten büyük yakınlık gördü. Saraylarında, meclislerinde bulundu. Reşidüddin’in “Cami-üt-Tevarih” adlı eserinde anlattığına göre Nizamülmülk ve Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ile okul arkadaşıydılar.

Gerek Hayyam’ın zamanında, gerek sonarki çağlarda yazılan kaynaklarda çağının bütün bilgilerini edindiği, o alanlarda derin tartışmalara girdiği, fıkıh, ilahiyat, kıraat, edebiyat, tarih, fizik ve astronomi okuttuğu yazılıdır. Ebu’l Hasan Ali El-Beyhaki onun çok bilgili bir kimse olduğunu, fakat müderrislik hayatının pek başarılı olmadığını bildirir. Ayrıca Zemahşeri ile uzun boylu tartışmalara giriştiğini, onun derslerine bile devam ettiğini, Zemahşeri’yi, bilgi bakımından beğendiğini yazar.

Hayyam’ın fizik, metafizik, matematik, astronomi ve şiir konularında değişik eserleri vardır. Bunlar arasında İbni sina’nın Temcid (Yücelme) adlı eserinin yorum ve tercümesi de yer alır. Zamanında, bir bilgin olarak ün kazanan Ömer Hayyam’ın edebiyat tarihindeki yerini sağlayan, sonraki yüzyılarda da doğu islam dünyasının en büyük şairlerinden biri olarak anılmasına yolaçan Rubaiyat’ıdır (Dörtlükler).

Ömer Hayyam, iran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusu sayılır. Sonraları aralarına başkalarının eserleri de karışan bu rubailer iki yüz kadardır. Hayyam, oldukça kolay anlaşılan, yumuşak, akıcı, açık ve seçik bir dil kullanır. Şiirlerinde gerçekçidir. Yaşadıkları, gördüklerini, çevresinden, zamanın gidişinden aldığı izlenimleri yapmacığa kapılmaksızın, olduğu gibi dile getirir. Ona göre, gerçek olan yaşanandır, dünyanın ötesinde ikinci bir dünya yoktur. İnsan, yaşadıkça gerçektir, gerçek ise yaşanandır. En şaşmaz ölçü akıl ve sağduyudur. İnsan bir akıl varlığıdır. Gerçeğe ancak akıl yolu ile ulaşılabilir.

Onun şiirinde zamanın haksızıkları, softalıkları, akıl almaz saçmalıkları ince, alaylı, iğneleyici bir dille yerilir. Dörtlüklerinin konusu aşk, şarap, dünya, insan hayatı, yaşama sevinci, içinde bulunduğumuz geçici dünyanın tadını çıkarma gibi insanla sıkı bir bağlantı içinde bulunan gerçek eylem ve davranışlardır. Şiirlerinde işlediği konulara, çokluk felsefe açısından bakar. Aşk, sevinç, hayatın tadını çıkarma, Hayyam’a göre vaz geçilmez insan duygularıdır, insan hayatının ana dokusu bunlarla örülüdür. Bazı dörtlüklerinde filozofça derin bir sezgi, açık ve seçik bir insan severlik duygusu, gösterişten, aşırılıktan uzak bir yaşama anlayışı görülür.

Hayyam kendisinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiş, rubai alanında tek örnek olarak benimsenmiştir. Batı ülkelerinde adına bir çok dernek kurulmuş, rubaileri bütün bati dillerine, bu arada birçok defa Türkçeye Rubaiyat-i Hayyam, Hayyam’ın Rubaileri, Ömer Hayyam ve Rubaileri, Dörtlükler adı altında tercüme edilmiştir.

Meydan Larousse, Cilt 8, S. 536

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Oca 2015 22:27:06
İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez: 
Bunlar için didinmene bir şey denmez. 
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış: 
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Oca 2015 22:27:56
1. 
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; 
Suçumuza, duamıza önem vermeyen; 
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; 
Umudumu rahmetine bağlamışım ben
2. 
Büyükse de isyanım, kötülüklerim, 
Yüce Tanrı' dan umut kesmiş değilim; 
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın 
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.

3. 
Tanrım bir geçim kapısı açıver bana; 
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana; 
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni 
Haberim olmasın gelen dertten başıma.

4. 
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam; 
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam; 
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm 
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.

5. 
Derde gama yatkın yüreğime acı; 
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı; 
Bağışla meyhaneye giden ayağımı, 
Kızıl kadehi tutan elime acı.

6. 
Akıl bu kadehi övdükçe över; 
Alnından sevgiyle öptükçe öper; 
Zaman Usta' ysa bu canım nesneyi 
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.

7. 
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri? 
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri. 
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun: 
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

8. 
Her sabah yeni bir gün doğarken, 
Bir gün de eksilir ömürden; 
Her şafak bir hırsız gibidir 
Elinde bir fenerle gelen.

9. 
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim; 
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim; 
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler, 
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Oca 2015 22:31:05
10. 
Yaşamanın sırlarını bileydin 
Ölümün sırlarını da çözerdin; 
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: 
Yarın, akılsız, neyi bileceksin? 
 
 11. 
İçin temiz olmadıktan sonra   
Hacı hoca olmuşsun, kaç para! 
Hırka, tespih, post, seccade güzel; 
Ama Tanrı kanar mı bunlara?

12. 
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: 
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; 
Bana kötü deyip kötülük edeceksen, 
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

13. 
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara! 
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. 
Kendini satmıyan adama ekmek yok: 
Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya!

14. 
Bilgenin yüreğinde her dilek, 
Anka kuşu gibi gizli gerek. 
Damla nasıl inci olur denizde: 
Sedefler içinde gizlenerek.

15. 
Ovada her kızıl lalenin teni 
Bir padişahın kanıyla beslendi. 
Yerden biten şu mor menekşe yok mu? 
Bir güzelin yanağındaki bendi.

16. 
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler, 
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler. 
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür, 
Onlar gibi olmıyana adam demezler.

17. 
Gül verme istersen, diken yeter bize. 
Işık da vermezsen, ateş yeter bize . 
Hırka, tekke, post most olasa da olur, 
Kilise çanları bile yeter bize.

18. 
Beni özene bezene yaratan kim? Sen! 
Ne yapacağımı da yazmışın önceden. 
Demek günah işleten de sensin bana: 
Öyleyse nedir o cennet cehennem?

19. 
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli: 
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili. 
Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç? 
Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli!

20. 
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir; 
Cehennem ateşleri onlar içindir. 
Ne der, dili inciler saçan Muhammet: 
Cömert gavur cimri müslümandan yeğdir. 
 

 

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Oca 2015 22:40:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


389. 
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; 
Sana soracaklarım var, dedim; 
Sen ki her bilginin temelisin, 
Bana yol göstermelisin. 
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? 
Birkaç yıl daha katlan, dedi. 
Nedir; dedim bu yaşamak? 
Bir düş, dedi; birkaç görüntü. 
Evi barkı olmak nedir? dedim; 
Biraz keyfetmek için 
Yıllar yılı dert çekmek, dedi. 
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; 
Kurt, köpek, çakal, makal, dedi. 
Ne dersin bu adamlara, dedim; 
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. 
Benim bu deli gönlüm, dedim; 
Ne zaman akıllanacak? 
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. 
Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim; 
Dizmiş alt alta sözleri, 
Hoşbeş etmiş derim, dedi.

 

Çevrimdışı memory1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 359
  • 939
  • 359
  • 939
# 14 Oca 2015 21:41:52
Amin Malof'un Ömer Hayyam ile ilgili Semerkant kitabının özeti.İlgilenenler için hatırlatmak istedim.

Çevrimdışı ücü

  • Bilge Üye
  • *****
  • 12.225
  • 55.115
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 12.225
  • 55.115
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Oca 2015 21:49:50
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 15 Oca 2015 22:35:55
Daha nice sürsün yalan dolanı ömrün; 
Daha nice dert sunsun sakisi ömrün; 
Uzatma;  kadehindeki son yudum gibi 
Bırak dökülsün yere kalanı ömrün.

Çevrimdışı mcenkiz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
# 22 Oca 2015 14:57:43
Bu satırları yazan ayyaş bir sapık değilse nedir?
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari;
Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri;
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?**hayyam**

Benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti;
Dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti;
Nişanlım dünyaya: Ne çeyiz istersin, dedim:
Çeyizim, senin gamsız yüreğindir, dedi.**hayyam**
*****
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun;
Bana da sapık, dinsiz der durursun.
Peki, ben ne görünüyorsam oyum:
Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?**hayyam**
****
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek.**hayyam**
****
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.**hayyam**
****
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı’dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.**hayyam**
****
Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.**hayyam**
****
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.**hayyam**
****
Derde gama yatkın yüreğime acı;
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı.**hayyam**
*****
Akıl bu kadehi övdükçe över;
Alnından sevgiyle öptükçe öper;
Zaman Usta’ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.**hayyam**
****
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.**hayyam**
****
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.**hayyam**
****
Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?**hayyam**
****
İçin temiz olmadıksan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?**hayyam**
*****
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.**hayyam**
****
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!**hayyam**
****
Ovada her kızıl lalenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi.**hayyam**
****
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler.
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmayana adam demezler.**hayyam**
****
Gül verme istersen, diken yeter bize.
Işık da vermezsen, ateş yeter bize.
Hırka, tekke, post most olasa da olur,
Kilise çanları bile yeter bize.**hayyam**
****
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem? **hayyam**
****
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili.
duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli!**hayyam**
****
Varlığın sırları saklı, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedi-kodu:
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.**hayyam**
****
Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
Biter bu dünyanın dedi-kodusu.
Ölenden bir haber bekler insanlar:
Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!**hayyam**
*****
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!**hayyam**
****
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?**hayyam**
****
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!**hayyam**
****
Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana:
Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
Kendine gel de düşün, içine iyi bak:
Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna! **hayyam**
****
Sabah doldu göklere mavi mavi;
Doldur, ışık döker gibi, kaseyi!
Acı olmasına acıdır şarap:
Ama gerçek acıdır demezler mi?**hayyam**
****
Adam olduysan hesap ver kendine:
Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun:
İçsen de öleceksin, içmesen de! **hayyam**
****
Camiye gittim, ama ALLAH bilir niye:
Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.
Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:
O eskidi gittim yenisini yürütmeye. **hayyam**
****
Kimi dinde imanda buldu yolu
Kimi akıl, bilim yolunu tuttu.
Derken ses geldi karanlıklardan:
Gafiller! Doğru yol ne odur, ne bu!**hayyam**
****
Şarap sen benim günüm güneşimsin!
Öyle bir dolsun ki seninle içim.
Bir bildik görünce beni sokakta:
Ne o şarap nereye böyle? desin.**hayyam**
****
Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;
Bir öküz de altındaymış yerin.
Sen asıl iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin!**hayyam**
****
Bir damla şarap ver Çin senin olsun;
Bir yudumu bütün dinlerden üstün.
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?
O acıya tatlılar feda olsun.**hayyam**
****
Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli.
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili. **hayyam**
****
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını, minberini.
Sen kuru bir sofrasın, ben yaş bir sapık:
Cehennemde sen mi iyi yanarsın, ben mi?**hayyam**
*****
Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!**hayyam**
****
Tanrı, “cennette şarap içeceksin” der;
Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza bir Arab’ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber.**hayyam**
****
Şarap iç adın silinip gitmeden dünyadan;
Şarap kasveti, karanlığı giderir candan;
Güzellerin saçını çözüp dağıtmaya bak
Neylesin, netsin bu can, kıble mi değiştirsin?**hayyam**
****
Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma:
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalkıyorum gün ortasında.**hayyam**
****
Ha Belh’te ölmüşsün, ha Bağdat’ta hepsi bir;
Kadeh doldu mu, acı da olsa içilir.
Keyfine bak; çok aylar doğmuş batmış sensiz;
Sensiz daha çok ayların ondördü gelir.**hayyam**
****
Ben bıyıkları süpürge etmişim meyhanede:
Hayırmış, şermiş bırakmışım ikisini de.
İki dünyayı karpuz gibi önüme koysalar
Ne birine metelik veririm, ne ötekine.**hayyam**
****
Padişah ol, yokluk halkasına gir de;
Yıkan, kirin pasın kalmasın gönülde.
Meyhaneye ermeğe gelince biri
Kendini bil de ne yaparsan yap de.**hayyam**
****
Bilir misin, yüceler yücesi Tanrı,
Şarap ne zaman çoşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe,
Bir de cuma, cumartesi günleri.**hayyam**
****
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?**hayyam**
****
Yok olmamış varlık var mı bir tek?
Herşey bir gün, dağılıp gidecek.
Öyleyse vara yoğa ne bakarsın?
En iyisi yoku var, varı yok bilmek.**hayyam**
****
Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam.
Şaraba taparmışım, evet, taparım:
Ama senin gibi kendime tapmam.**hayyam**
****
Şeyh fahişeye demiş ki: – Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın.
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?**hayyam**
****
Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işde?**hayyam**
****
Seni kuru sofraların softası seni!
Seni cehenneme kömür olası seni!
Sen mi Hak’ tan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?**hayyam**
****
Gökleri yarıp darma dağın ettiğin gün,
Pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün,
Sen sorguya çekmeden ben soracağım sana:
Ey Tanrı, hangi günahım için beni öldürdün?**hayyam**
****
Güçlü olduğuna inandırdın beni;
Bol bol da verdin bana vereceklerini.
Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim:
Günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi?**hayyam**
****
Benden Muhammet Mustafa’ ya saygı ve selam:
Deyin ki, hoş görünürse, bir şey soracak Hayyam:
Neden Yüce Efendimizin buyruklarında
Ekşi ayran helal da güzelim şarap haram?**hayyam**
****
Benden Hayyam’ a selam söyleyin demiş peygamber;
Sözlerimi yanlış anlamışsa çiylik eder:
Ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki
Hamlara haramdır, doğru, ama olgunlar içer.**hayyam**
****
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğimiz su bile haram.***hayyam***
****
Uyumuşum; rüyamda akıllı bir insan
Dedi: Sevinç gülü açmaz uykuda, uyan;
Ne işin var bu ölüme benzer ülkede?
Kalk, şarap iç, sonsuz uykulara dalmadan.**hayyam**
****
Ben şarap içiyorum, doğrudur;
Aklı olan da beni haklı bulur:
İçeceğimi biliyordu Tanrı,
İçmezsem Tanrı yanılmış olur.**hayyam**
****
Barış istemiyorsa Felek, işte savaş;
İster serseri deyin bana, ister ayyaş;
İşte şarap, duruyor ortada, kıpkızıl;
İçmeyen taşa çalsın başını, işte taş!**hayyam**
****
Şarabım, kasem, sevgilim, bir de çimen;
Bırak bana bunları, al cenneti sen.
Cehennemmiş, kuru laf bunlar:
Kim gitmiş cehenneme, kim dönmüş cennetten?**hayyam**
****
Çekmeyiz aşağılık dünyanın gamını;
Özleriz gül rengi şarabın canını;
Şarap dünyanın kanı, dünya ise kanlımız:
Niçin içmeyelim kanlımızın kanını?**hayyam**
****
Seccadeye tapanlar eşek değil de nedirler?
Küfelerle riya çamuru yüklenirler gezerler.
İşin kötüsü, din perdesi arkasında bunlar,
Müslüman geçinirken gavurdan beterdirler.**hayyam**
****
Ölüp yok olma korkuların saçma
Yoktan vara yükselen dalda oldukça;
Sevgiye İsa gibi dirilmişsin sen;
Ölüm yok artık sana dünya durdukça.**hayyam**
****
Haksızlık etmekten sakın, hak yoluna gir;
Yediğin ekmeği başkasına da yedir;
Cana kıyma, kimsenin sırtından geçinme,
Seni cennete sokmak benden: Şarap getir!**hayyam**
****
Ben hangi şarapla sarhoş olursam olurum,
Ateşe, puta, neye taparsam taparım;
Herkes bir türlü görmek istiyor beni
Ben kendimi ne türlü yaparsam yaparım.**hayyam**
****
Hayyam, şarap iç, sarhoş olmak ne hoş,
Sevgilin de varsa, sarılmak ne hoş;
Er geç sonu yokluk madem bu dünyanın,
Yok say kendini, bak var olmak ne hoş!**hayyam**
****
Şarap içti mi, dilenci sultanlaşır;
Tilki çıkar deliğinden, aslanlaşır;
Yaşlı başlı adam delikanlaşır;
Delikanlı yaşca başca olgunlaşır.**hayyam**
****
Şu sonsuz sayvanı donatan yıldızlar
Akılların aklını durdururlar;
Sen aklından şaşmamaya bak ve bil ki
O tedbirli yıldızlar da yoldan çıkarlar.**hayyam**
****
Sevgiliyle sabah içmedeyiz, saki;
Biz Nasuh tövbesi bilmeyiz, saki;
Yeter okuduğun Nuh hikayesi
Hemen dolsun huzur kasemiz, saki.**hayyam**
****
Bin bir tuzak kurarsın yolum üstüne
Adım atma yakalarım dersin bir de
Bir zerre var mı dünyada yönetmediğin
Neden asi dersin kendi yürüttüğüne?**hayyam**
****

Cennette şaraptan ırmaklar var diyorsun
Cenneti ala meyhane midir?
Her kula iki huri var diyorsun?
Cenneti ala kerhane midir?**hayyam**
****
Her gün tövbe eder bozarız biz;
Şanı şerefi de boşarız biz;
Kusur işlersek ayıplamayın:
Sarhoş doğduk, sarhoş yaşarız biz.**hayyam**

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 26 Oca 2015 21:30:01
Eyvah ki; aşksız gönül dinden sayılmaz!
Yanmazsa aşkla o, gönülden sayılmaz!
Sevmeden geçirdiğin bir günün varsa;
O gün boşa geçmiştir, günden sayılmaz!
Ömer Hayyam

Çevrimdışı nicholai_hel

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 107
  • 920
  • 107
  • 920
# 27 Oca 2015 12:20:00
sevgili, seninle biz bir pergel gibiyiz
iki basimiz var, bir tek bedenimiz
nereye donersek donelim seninle
nihayet basbasa verecek degil miyiz

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 27 Oca 2015 12:27:33
Aşk yazılıdır dünya defterinin ilk sayfasında,

gençlik denilen şiirin ilk dizesi başlar aşkla.

Aşk evrenidir yaşadığın, gördüğün her bir şey,

yaşamın asıl anlamı, özü aşktır, öğren, anla.

Aklınla yaşa, aklından başka şey beğenme,

varsa iyi bir arkadaşın kötüye yönelme,

hoş geçin herkesle beğensin herkes seni,

sen kendini bil ama kendini hiç beğenme.

Ölüm bir kere gelir ömrünce ancak.

Bir kere öl bakalım korkak,

varlık bir avuç damar, kan, deri mi?

Bunları yok sayda öz varlığa bak.

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2015 20:04:58
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
 Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
 Aklım düşüncenin derin denizlerinden
 Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2015 20:05:19
En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen;
İyilik seven kötülük edemez zaten.
 Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur:
 Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK