Buna doğru gözlemlerle cevap verebilecek kişilerden biri de benim demek her abartılı olmasa gerek. Bunu önce sekiz yıl devlette sonra 20 yıl özel de sonrasında yine devlette halen çalışan bir öğretmen olarak söylüyorum.
Özel ya da devlet ( söyleceklerim sadece sınıf öğretmeni olarak) öğretmenlik kim ne derse desin vicdanla paralel giden bir meslek. Özel de öğretmen adına bütün noktalar planlansa da öğretmen mekanik uygulayıcı bile olsa da sınıfa girip kapısını kapattı mı birazda oyunculuğu ve manevra kabiliyetimi oldu mu bütün enstrümanlar ( okul-öğrenci veli) memnuniyet ve takdir edilme büyük oranda mümkündür.
Bir işi mecburen yapmakla ( ki her meslekte böyledir zannedersem) mecburen yapmak arasında fark vardır. Ki öğretmenlik bu konuda en fazla etkiye açık olan bir gruptur.
Bu yüzden özel ya da devlet okuluda öğretmenlik farkından ziyade bu mesleğe yüklenilen anlam üzerinde karar kılmak gerekiyor. BENİM KİŞİSEL KANAATİM ÖĞRETMENLİK PROFESYONEL ANLAMDA PARA KAZANILAN MESLEK OLMANIN ÖTESİNDE GERÇEK ÖDÜLÜNÜ ANCAK MANEVİ OLARAK ALINABİLECEK KUTSAL BİR DAVADIR. YOKSA ÜCRET NE OLURSA OLSUN İNSAN VİCDANI İLE CÜZDANI ARASINDA DENGE KURAMAMIŞSA KAYBEDİLEN NESİLLERİN YOK EDİCİ MİMARLARINDAN OLACAKTIR Kİ ALLAH BU DURUMDAN HEPİMİZİ KORUSUN.
1- ÖZEL OKUL DA ÖĞRETMEN OLMAK
Kurum öğretmenin tabiri caizse etinden yününde ve sütünden faydalanmak için bütün şartları zorlar. Öğretmen de kurumda kalıcı bir yer edinmek için zaman zaman insan üstü çabalara da girer. Özelde sihirli formül kazan kazandır. Öğretmen memnuniyeti maksimum tutarsa bu sonraki yılların iş garantisi ve rahatlığı anlamına gelecektir. Kurum öğretmenin vasfını , meziyetini , statüsünü , yetenekleri v.s arttırmak geliştirmek için her şeyi yapmaktan kaçınmaz. Kurum için öğretmen yatırım yapılması gereken en önemli kalemdir. Öğretmen özelde hissettiği değişen değerliliği bir tarafa bırakıp maksimum öğretmenlik yapma moduna girerse gerçekten fark yaratabilir. bu ne işe yarar ücreti etkiler mi yada gerek varmı gibi şeyler tartışılabilir. Ama UNUTMAYIN eğer özelde gerçekten verimli değerli takdir edilen fark yaratan bir öğretmen olursanız asla işsiz de kalmazsınız yüksek ücrette alırsınız takdir de görürsünüz.
gelelim Kamuda Öğretmenliğe
KAMUDA ÖĞRETMEN OLMAK
Bir kere hiç bir şeye mecbur değilsiniz. Her şeyi kitabına uygun yapıyorsanız kimse sizi yerinizden oynatamaz. Veliyi muhatap almazsınız. İdarenin talep ya da baskılarına boyun eğmezsiniz. kimse sizi memnuniyet mecburiyetine sokamaz. Kesinlikle fedakar yada ihmalkar öğretmen olmanın hiç bir farkı yoktur. Performansınız teftiş edilmediğinden kimse sizi başarılı olamaya zorlayamaz. ŞAHSEN DEVLETTE YAŞADIĞIM KİŞİSEL TESPİTLER
1- Her gün altı derse girip çıkmak inanılmaz bir kargaşa karmaşa en önemlisi de bir sonraki derse hazırlanma bir sonraki süreci planlamadan uzak olmak insanı gerçekten bitap düşürüyor. Stres eşiğini arttırıyor. yetersizlik duygusu yaratıyor.
2- Zümre çalışması , ekip ruhu , ortak karalar eğitimi direk etkilemesine rağmen bu faktörün artılarını yaşamak neredeyse mümkün değil.
3- Özellikle iki öğretim yapılan okullar da ki bende böyle bir okuldayım. bir mutfağı iki ev hanımı kullanması gibi asla mutlu etmeyen bir zorunluluktan dolayı yaşanan bir dayatmasıdır ki bu sınıfı sürekli emanet görmeye benimseme zorluğuna sebeb olmaktadır.
4- Eğitim ekibin duygudaşlık ve ortak davranışlarla toplam kaliteye inanması ile maksimum başarıya ulaşmasını sağlarken sendika bağlılarının kazanılmış hakları konusunda vahşi bir savaşı körüklemesi okullarda siyasi ayrışmalara sebep olmaktadır. Çocuk dini siyasi felsefi ayrım ve kıyaslamalar üstüdür. BU YÜZDEN hiç bir sendika üyelerinin haklarını çocukları riske ederek savunamaz. savunmamalı. Kamuda sendikan kadar varlık ifade etmekte sendikanın eylemleri çerçevesinde öğretmenlik yapmaktasın. Bu da öğretmenlik mesleği açısından kamuyu ciddi anlamada zorlaştıran önemli bir unsurdur.
5- Kamunun özelleden en keskin farkı özlük hakları açısından olduğunu söyleyebilirim. Özelde iken maaş ödemeleri sigorta izin haklar v.s konusunda aksaklılar yaşanırken kamu da ayın 14 ünün gece yarısında maaşın hesabındadır. Bu öğretmen olarak insanı inanılmaz rahatlatmakta güven duymasını sağlamaktadır. ( Maaşın azlığı çokluğu ayrı bi konu)
6- Kamuda kültürel ve mesleki gelişim sıkıntısı ve yenilenme zorluğu yaratıcılığı ve üretkenliği ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir.
7- Kamu da öğretmenin alan bilgisi süreç yönetimi iletişi becerisi gibi unsurlar göz önünde tutulmadan birden dörde kadar bir döngünün içinde öğretmenlik yapması beklenir.
Özel sektör bu konuda eşleşmeleri görevlendirmeleri yaparken bir çok faktörü göz önünde tutar.
Bunlar da renkli farklar:
Kamudan emekli olursunuz yeşil pasaportunuzu alırsınız.
emekli ikramiyesi alırsınız.
İlksan sandığınız vardır. ( tartışılsa da tartışılmasa da)
Sendikanız sizin adınıza görüşmeler yapar.
Kredibiliteniz hep yüksektir. Kimse özeldeki öğretmene kefilsiz bir şey yapmaz
Bir çok kurum ve kuruluş yanlızca kamu öğretmenlerine cazip avantajlar sunar.
Bakan bile olabilirsiniz
ama özelde işçisin sen işçi kal modunuzu zorlamanız çok zor
Tatil zamanlarınız hep kıskanılır özelde izin aldığınıza şükredersiniz
Bir takım elbise ile yıllar geçirebilrsiniz. özelde aynı kıravat sürekli takmanız bile ayıplanır.
Fakirlik edebiyatı yapabilirsiniz Özel de sınıf atladığınız vehmi ile sürekli borçlanarak zenginlik numarası yaparsınız.
Doğal davranabilir köylülüğünüzden gurur duyarak bahsedebilirsiniz. Özel de köylüler ikinci sınıf eğitime muhtaç kitledir.
Özelde fark yaratmak isteseniz devleti sen mi kurtaracaksın diyerek seni demoralize edecek sabit fikirli statükocu öğretmenler varken özel de farklı ne yapıyor diye sizi gizli gizli takip eden ajan provakatörler vardır.
ORTAK YANLAR
Her kesimde de yalakalar bulunur
Her iki kesimde de taltif ve takdir mekanizması olsa da adamına göre işler.
BU KONU BELKİ ÇOK SU GÖTÜRÜR
Ama ben özelde çalıştığım yıllarda gerçekten öğretmenliği verimli etkin ve etkili yaptığımı söyleyebilirim.
Devlette çalıştığım yıllarda iyi bir öğretmen olmanın savaşını verirken yerimde saydığımı düşünüyordum.
Şurası bir gerçek Kamunun ,devlet imkanına rağmen özel sektörle başarı yarışına girememesi düşündürücüdür.