Gözyaşıdır ki yıkayarak yakar, yakarak yıkar. Arıtır ve eritir; temizler ve gizler
Fazilettir, diyettir
Bu yüzden denilir ki gözyaşı yiğitler kârıdır
.
Ve civanmertler vakarıdır.
Tohumu eken bilir, Gözyaşın döken bilir, Gül kadrin diken değil, Çileyi çeken bilir Ve ey gözyaşım,
Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel, ve kadim bir dostu uğurlar gibi git
Bir atımlık mesafede yalnızlığın kurşunlanan coşkusuyla gel, geleceği savaşa mecbur annelerin korkusuyla git
Geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel; goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git
Bülbüller konan dallarda yaprak gibi gel, ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git. Yalın kalem savaşlara meftun acılarla gel, pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git
Ve ağlamaktan korkma gözüm!.
(İskender Pala)