Özlü Sözler

Sana yapılan haksızlıkları toza, iyilikleri mermere yaz. (B. Franklin

İşler, iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar. Yapılışlarındaki maksada (niyete) göre şerefli veya şerefsiz olurlar.(Aristoteles

◦Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir.

 (J.Jauberk)

Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.

Ömer Hayyam

Ey Sevgili!…
 Sen cansın, sen cihansın.
Cihan, ancak seninle hoştur. Sen beni yaralasan mızrağının tenimde açtığı yara, senin açtığın yara olduğundan benim için bir lütuf olur.

Hz. Mevlana

Yaşadıkça düzelmiyordu hayat,
tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin..

... / Elif Şafak

"Devlet Başkanı olmaktansa, haklı olmayı tercih ederim."
                                                    Hanry Clay


"Bir devletin yıkılışından önce yasaları çoğalır."
                                                    Tacitus

Parmak izlerim kimsenin parmak izine benzemiyor.
 
 Demek ki, benim parmak uçlarıma hiç kimsenin parmak ucuna dokunmadığı gibi dokunmuş.
Sadece dokunmuş mu?
Hâlâ dokunmakta. Her an yeni/den dokunmakta.
 
Retinam kimsenin retinasına benzemiyor.
 
Demek ki, benim gözümün içine kimsenin gözünün içine bakmadığı gibi bakmış.
Sadece bakmış mı?
Hâlâ bakmakta.
Şimdi gözlerimin içine yeni/den bakmakta.
Ben gözlerimi kapatsam da,
O gözlerimden bakışını ayırmamakta.

Yüzüm kimsenin yüzüne benzemiyor.

Demek ki, benim yüzüme kimsenin yüzüne yönelmediği gibi yönelmiş.
Sadece yönelmiş mi?
Hâlâ yüzüme dönük ve yüzümün her noktasında çalışmakta.
Ben O’ndan yüz çevirsem de,
O benden yüz çevirmemekte.
 
Senai Demirci

Ağzımda lokma varken konuşmak kolay da, yüreğimde 'sen' varken susmak ne zormuş.

|Mevlana C. Rumi|

Çok haklıı....

Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor."
-M. Twain-

Şimdi kimi sevsen eski dünden kalmış ,ya saklı bir yarası yada uzaklarda bir sevdiği.
Unutmak için geldiler ve gidecekler.
Buydu işte Herkesin O’ndan sonrası..

Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir, ama önce yanlış bilinirse, doğruya ulaşılamaz. (Fârabî

Bir insan, dindar bilindiği halde, ahlâklı değilse, ya bâtıl bir inanca din adı vermektedir, ya da sahtekârdır. (F. Brandley

 

"Bin kapıdan, yüz bin kaleden içeri girebilirsin de;
küçücük bir gönülden içeri giremezsin… "
...

Hz.Ali (ra)